Diyarbakır’da Narin Güran’ın Cinayet Soruşturması
Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi’nin Tavşantepe Köyü’nde, 21 Ağustos’ta kaybolan küçük Narin Güran’ın cesedi, 8 Eylül’de köyün 2 kilometre uzağındaki bir dere yatağında bulunmuştu. Bu trajik olayın ardından başlatılan soruşturmada, Narin’in cesedini gizleyen itirafçı Nevzat Bahtiyar ile birlikte, Narin’in ailesi ve akrabalarından oluşan toplam 11 kişi tutuklandı. Tutukluluk inceleme süreleri dolduğu için, soruşturma dosyası sorgu hakimliğine gönderildi.
Ceza Muhakemesi Kanunu’na (CMK) göre, tutukluluk incelemesi ayda bir kez zorunlu olduğu için, 12 Eylül’de tutuklanan 12 kişiyle ilgili dosya, delilleriyle birlikte nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne gönderildi. Hakimlik, dosyayı inceledikten sonra, şüphelilerin tutuklu bulundukları T Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na SEGBİS aracılığıyla bağlanarak, 12 şüphelinin ayrı ayrı ifadelerini aldı.
Tüm sanıklar, haklarındaki suçlamaları reddetti ve Narin cinayetiyle hiçbir ilgilerinin olmadığını vurguladı.
İtirafçı Nevzat Bahtiyar’ın İfadesi
İtirafçı Nevzat Bahtiyar, 5. kez alınan ifadesinde, küçük kızı kendisinin öldürmediğini, amcası Salim’in cinayeti işlediğini iddia etti. Bahtiyar, şunları söyledi:
- “Salim, beni ağabeyi Arif’in evine çağırdı. Ev içerisindeki odaların kapıları kapalıydı. Salim beni soldaki odalardan birine götürdü ve Narin’in yerde hareketsiz yattığını gördüm. Ağzında köpük şeklinde sıvı vardı.”
- “Salim, ‘Yüksel’le birlikte olduğumuzu gördüğü için bu kızı ben öldürdüm. Sen de benim suç ortağımsın. Cesedi yok etmek zorundasın, sana 200 bin lira vereceğim’ dedi.”
- “Cesedi birlikte battaniyeye sararak evden çıkardık. Kapı önünde Narin’in terlikleri vardı. Salim’in isteğiyle alıp battaniyeye koydum. Cesedi ilk önce ahıra bıraktım ve çuvalı aceleyle üzerini kapattım. Sonrasında cesedi dereye götürüp gizledim.”
- “Narin’in bir ayağı çuvalın dışındaydı, bu yüzden telaşla bağlayamadım. Cesedi bıraktığım yeri Salim’in görüp görmediğini bilmiyorum.”
Delil Karartma ve Şüphelilerin Tutukluluğu
Sulh Ceza Hakimliği, dosyayı delilleriyle bir bütün olarak inceledikten sonra, TÜBİTAK’tan beklenen bilirkişi raporunun henüz dosyaya gelmediğini belirtti. Delillerin yeterince toplanmadığını ve tutuklu 12 şüphelinin bu aşamada kaçma ya da delilleri karartma ihtimalinin bulunduğunu ifade etti. Şüphelilerin, fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek Narin’in öldürüldüğü gün telefonlarındaki tüm arama kayıtlarını ve WhatsApp yazışmalarını sildikleri tespit edildi.
Hakimlik, soruşturmanın devam etmesi nedeniyle, şüphelilerin tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Tutukluluk Halinin Devamı
Sulh Ceza Hakimliği tutukluluk incelemesi kararında, dosya kapsamını bir bütün olarak değerlendirerek, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5. maddesinde öngörülen geçerli şüphe sebeplerinin mevcut olduğunu vurguladı. Suçun katalog suçlardan oluşması ve verilmesi beklenen cezanın ağırlığı dikkate alındığında, tutuklanma tedbirinin ölçülü olduğu belirtildi. Bu aşamada ev hapsi ya da yurt dışına çıkış yasağı gibi adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağına karar verildi.
Tutukluluğuna devam kararı verilen şüpheliler arasında, amca Salim Güran (46), işçisi Ramazan Atasoy (15), Narin’in annesi Yüksel Güran (44), ağabeyi Enes Güran (18), yengesi Hediye Güran (39) ve itirafçı Nevzat Bahtiyar (48) gibi isimler yer alıyor. Ayrıca, amca Fuat Güran (41), kuzeni Birsen Güran (19), yengesi Maşallah Güran (46), kuzeni Muhammet Kaya (23), halasının eşi Mehmet Şevket Kaya (44) ve işçi Mehmet Selim Atasoy (40) da tutuklu olarak devam eden dosya kapsamında değerlendirildi.
Narin’in amcaları Kurtuluş Güran, Ömer Faruk Güran ile kuzeni Melek Güran’ın da “Suç delillerini gizlemek ve suçluyu kayırmaktan” haklarındaki adli kontrol kararının aynen devamı kararlaştırıldı.
Kaynak: Sözcü