Yeni Bir Çözüm Süreci mi Geliyor?
İktidar, ülke gündeminde önemli bir yer tutan yeni bir açılım ve çözüm süreci tartışmalarını yeniden alevlendiriyor. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Demokrasi ve Mücadele Partisi (DEM Parti) mensuplarıyla yaptığı görüşmeler, bu sürecin başlaması için bir işaret olarak değerlendiriliyor. Bu bağlamda, 16 Şubat 1999 tarihinden bu yana İmralı Adası’nda hükümlü bulunan terörist başı Abdullah Öcalan’ın ev hapsine çıkarılması gibi önerilerin gündeme geldiği belirtiliyor. Ancak geçmişte yaşanan ve Habur’da çadır mahkemelerinin kurulmasına kadar uzanan süreç, hendek olayları ve şehitlerle sonlanmıştı. Bu nedenle, yeni bir hüsran yaşanma endişesi hâkim. Cumhurbaşkanlığı danışmanı Mehmet Uçum ile AKP Genel Başkanvekili Efkan Ala, eski tarzda bir “Çözüm Süreci”nin olmayacağına dikkat çekiyor.
57 DEM Partili milletvekilinin, müebbet hapse mahkum olanların 25 yıl sonra denetimli serbest bırakılmasını içeren ve Öcalan’ı işaret eden 110 ayrı kanun teklifi vermesi, yeni sürecin habercisi olarak değerlendiriliyor.
Habur ve Çadır Mahkemesi
AKP iktidarının 6. yılında, dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “Kürt sorunu çözülmeli” şeklindeki açıklamalarıyla ilk adım atılmıştı. Bu adım, “Çözüm Süreci” olarak adlandırıldı. İlk yıllarda, devlet yetkilileri tarafından Öcalan ile doğrudan görüşmeler gerçekleştirildi. Öcalan’ın yazdığı mektuplar, Kürtçe ve Türkçe olarak Nevruz kutlamalarında halkla paylaşıldı. Çözüm Süreci, 2014 yılında çıkan ‘terörün sona erdirilmesi’ kanunu ile resmiyet kazandı. Öcalan’ın çağrısı üzerine, 34 PKK’lı Kandil’den gelerek Habur’dan giriş yaptı; bu kişiler “pişman değiliz” demelerine rağmen serbest bırakıldı. Ancak süreç ilerledikçe, 6. yılda büyük kayıplar yaşandı. Suruç’ta IŞİD’li bir canlı bomba kendini patlatarak 32 kişinin ölümüne sebep oldu. 22 Temmuz 2015’te, Şanlıurfa Ceylanpınar ilçesinde görevli polis memurları Feyyaz Yumuşak ve Okan Acar, sabah saatlerinde uyudukları sırada şehit oldular. Bu olay, çözüm sürecinin fiilen sona erdiği kabul ediliyor.
Görüşmeler Yeniden Başlar mı?
Aylardır Abdullah Öcalan ile ailesi ve avukatları arasında bir görüşme gerçekleştirilemiyor. Ancak yeni bir sürecin başlamasıyla birlikte, bu görüşmelerin tekrar açılması gündeme gelmiş durumda. Öcalan’ın yeğeni olan DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan’ın Adalet Bakanlığı’na yaptığı ‘yeğeni olarak görüşmek istiyorum’ başvurusu, bu sürecin ilerlemesi adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Büyük Kayıplar ve Ekonomik Etkileri
1984 yılından itibaren eylemlerine başlayan terör örgütü PKK, binlerce asker, polis ve sivil vatandaşın hayatını kaybetmesine neden oldu. TBMM’de kurulan alt komisyonun raporuna göre, 7 bin 918 kamu görevlisi şehit oldu. Terör örgütünün 1984-2012 yılları arasında 22 bin 101 kayıp verdiği belirtiliyor. PKK’nın Türkiye ekonomisine verdiği zararın boyutu ise henüz tam olarak bilinmiyor. Yeni acıların yaşanmaması için terörün sona ermesi, toplumun her kesiminin ortak beklentisi haline geldi.
İlnur Çevik: Önce ABD ile Görüşülmeli
Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politika Kurulu Üyesi İlnur Çevik, “Yeni çözüm süreci olmayacak” ifadesinde bulundu. Bir televizyon programında konuk olan Çevik, ilk çözüm sürecinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ihanete uğradığını iddia ederek, yeni bir süreç için önce ABD ile görüşülmesi gerektiğini belirtti. Çevik, “Çözüm sürecinin başlangıcı falan yok. Öyle bir irade de yok. El sıkışmalar tamam, görsel olarak hoş ama altını dolduracak şu anda hiçbir şey yok. Şartlar oluşmuş durumda değil. Selahattin Demirtaş hapishanede, Abdullah Öcalan İmralı’da, hâlâ daha DEM milletvekilleri üzerinde büyük baskılar var; onların çoğunu vatan haini olarak gören geniş bir kesim mevcut” dedi.
İlnur Çevik
DEM: Tartışmalara Öcalan’ı da Dâhil Edin
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Doğan, “Tecrit altında tutulan Abdullah Öcalan’a kapıları kapatırken bir yandan çağrı yapıyorsunuz. Açın Öcalan’ın yollarını, çağrınıza ne cevap vereceğini biz de duyalım. Bu tartışmalara Öcalan’ı dâhil etmezseniz, bunlar sadece birer tartışma olarak kalır ve ilerleyemez” dedi. Ayşegül Doğan, Kürt meselesinin çözüm sürecinin çoklu aktörlü bir yapıya sahip olduğunu ve tüm tarafların katılımıyla sağlıklı bir ilerleme kaydedilebileceğini vurguladı.
Ayşegül Doğan
