Elif Hilal Yalçın Nişantaşı’nda
Ayazın Sonu Güneş” dizisinin genç yıldızı Elif Hilal Yalçın, Nişantaşı’nda objektiflere yansıdı. Genç oyuncu, basın mensuplarıyla samimi bir sohbet gerçekleştirmeyi ihmal etmedi. Yalçın, “Sette küçük bir boşluk bulur bulmaz alışverişe kaçtım. Set ortamı oldukça yoğun geçiyor; ama bu tempoya alışmak beni sektöre adım atarken büyük bir avantaja çevirdi. Her şeyi yaşayarak tecrübe ediyorum; bu da bana paha biçilmez bir deneyim sunuyor. Gökçe Yanardağ annemi, Suat Sungur ise babamı oynuyor. Böylesine değerli isimlerle aynı seti paylaşmak ve onların deneyimlerini kendi yolculuğuma katmak büyük bir şans. Evet, biraz klişe olacak ama gerçekten bir aile gibiyiz.” ifadeleriyle setteki sıcak ortamı anlattı.
Modayı yakından takip ettiğini dile getiren Elif Hilal Yalçın, alışveriş tercihlerinde ise farklı bir noktaya dikkat çekti: “Aslında kıyafet alışverişinden çok kitaplara yatırım yapmayı seviyorum. Kıyafet yerine paramı kitaplara harcamak beni daha mutlu ediyor, ama ihtiyaç olunca da mecburen kışlık alışveriş yapıyoruz.”
Hayalim, Amerika’ya Uzanacak Bir Yolculuk
Genç oyuncu, büyük bir hayalini de paylaşmayı ihmal etmedi: “Fantastik türde bir filmde oynamayı çok istiyorum. Fantastik romanlara bayılıyorum ve hayalim Amerika’ya kadar uzanıyor. Yeni neslin en büyük avantajı hayal kurmayı sevmesi ve bunu başarması. Önemli olan hayal kurmak ve bu hayali gerçekleştirmek için doğru adımlar atabilmek. Ben de bunun için çabalıyorum. Keşke ülkemizde büyük fantastik projeler çekilebilseydi. Umarım bir gün bu yöne evriliriz ve biz de o projelerde yer alırız. Olmadı, biz çekeriz!” diyerek iddialı bir mesaj verdi.
Fahriye Evcen Benzerliği
Son dönemde sosyal medyada sıkça Fahriye Evcen’e benzetilen Yalçın, bu konuda samimi açıklamalarda bulundu: “Gerçekten çok fazla mesaj alıyorum. Hatta bir arkadaşımın annesi beni ‘Fahriye Evcen’im’ diyerek seviyordu. Bu benzetme benim için çok tatlı bir anı oluyor, çünkü kendisi hem çok güzel hem de oyunculuğunu çok beğeniyorum. Bir gün aynı projede abla-kardeş rolüyle karşılaşmak isterim, neden olmasın?”