1. Haberler
  2. Gündem
  3. İmamoğlu’ndan Çarpıcı Açıklamalar: Türkiye’nin Durumu ve Yerel Yönetimlerin Sorunları

İmamoğlu’ndan Çarpıcı Açıklamalar: Türkiye’nin Durumu ve Yerel Yönetimlerin Sorunları

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İmamoğlu’ndan Çarpıcı Açıklamalar

İmamoğlu'ndan Çarpıcı Açıklamalar

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara’da gazete, televizyon ve ajansların temsilcileriyle bir araya gelerek Türkiye’nin mevcut durumuna dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. İmamoğlu, “Ağır bir çürüme, ağır bir çöküş yaşıyoruz. ‘Nerede bu devlet’ diye sormak istiyorum” dedi.

İmamoğlu, toplumu derinden etkileyen suç oranlarıyla ilgili, “Gasp, cinayet, tecavüz suçluları serbest bırakılırken, mafya ve çeteler pervasızca hareket ederken, ‘Nerede bu devlet’ demek istiyorum. Bebeklerin canına kastedilirken, yine aynı soruyu sormak istiyorum. Sağlık sistemindeki çöküş, eğitimdeki adaletsizlik, vergi sistemindeki dengesizlik ve hukukun üstünlüğündeki zayıflıklar… Biz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak, hayatlarımızı illegal yapılara teslim etmemek ve güçlü bir toplum oluşturmak zorundayız. Bu mücadelede korunacak olan güç, sağlıklı bir devlet yapısıdır. Nereye el atsak, elimizde kalıyor. Yenidoğan bebeklerin yaşam hakları, alçakların para hırsıyla gasp ediliyor ve artık yüzümüz gülmüyor, suratlarımız asık bir şekilde birbirimize bakar durumdayız.”

İSTANBUL NÜFUSU: 20 MİLYON

İmamoğlu, İstanbul’un gerçek nüfusunun 16 milyon değil, 20 milyon olduğunu belirterek, bu durumun su tüketiminden de anlaşılabileceğini ifade etti. Belediyenin sığınmacı meselesinin gündeminin dışında tutulmasını “Olacak iş değil. Bu durum gerçekten komik” şeklinde tanımlayan İmamoğlu, kendilerinin bu konuda muhatap alınmadığını vurguladı. Ülkenin bu hale gelmesinde liyakatsizliğin önemli bir etkisi olduğunu belirten İmamoğlu, “Eş, dost ve akrabalarla devlet yönetilmez. Devlet yönetimini milletin iyi yetişmiş evlatlarına teslim ederseniz, bu milletin sırtı yere gelmez. Aksine, kaçan trenler değil, trenlerin ön kompartmanına geçen bir millet haline geliriz,” dedi.

İmamoğlu, erken seçimle ilgili olarak, “Bugün itibarıyla bu seçimi kazanacak bir iktidar yoktur. Bu seçimi kaybedersek, yalnızca muhalefet olarak biz kaybederiz,” diye ekledi.

İmamoğlu, aralarında SÖZCÜ Medya Grubu Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk’ün de bulunduğu gazetecilerle bir araya geldi.

ALLAH’A HAVALE EDİYORUM

Fethullah Gülen’in örgütsel yapısının Türkiye’nin bir dönemine kara leke olarak işlendiğini kaydeden İmamoğlu, “O yapının başındaki insanı, vefatından sonra Allah’a havale ediyorum. Allah bildiği gibi yapsın. Ülkemize çok büyük bir travma yaşatılmıştır. Ancak, başka örgütlerin ve oluşumların üreme kapasitesine dikkat etmeliyiz. Ülkenin kurumlarına sızan ve dinimizi istismar eden yapılar var. Bunların karşısında hâlâ susanlar mevcut. Bu ülke, hukukun üstünlüğü ve kurallar ülkesi olmayı başaramayacak mı? İnsanını yaşat, devlet yaşasın. Bu bizim ruhumuzda var, hücremizde var. İnsanını, çocuğunu, bebeğini koru. Bakın mesele ne hale düştü? Bebeğini korumak zorunda kaldık,” dedi.

YARGISAL TACİZE UĞRADIM

İmamoğlu, istinafta bulunan davasının adil ve objektif bir biçimde sonuçlanmasını dilediğini, bunun ilk dereceli mahkemede gerçekleşmediğini, hakimin görevden alındığını belirtti. İmamoğlu, “HSK’ya başvurup hakimin ifadesinin alınmasını istiyoruz. Ancak, HSK bunu reddetti. Hakime ‘Ne yaşadın Sayın hakim?’ diye sorulmalıydı. Ben ciddi bir yargısal tacize uğradığımı düşünüyorum. 2019 yılından beri bu konunun gündemde tutulması ve bir yıl, bir buçuk yıl sonra bir soruşturmaya sevk edilmesi komik bir durum. Bunu bazen yurt dışında soranlar oluyor, nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Utanıyorum ve anlatamıyorum. Yargıçlara güvenmek istiyorum ve istinafta bu işin sonlanmasını istiyorum,” dedi.

MAAŞ ÖDEYEMEYECEK DURUMDAYIZ

İmamoğlu, değişik bakanlardan randevu istemesine rağmen sadece Çevre ve Maliye Bakanlarıyla görüşebildiğini, belediyelerin içinde bulunduğu sıkıntıları anlattığını ifade etti. “Yerel yönetimlerin ekonomik sıkıntıları ve gelirlerin arttırılması yönünde talebimiz oldu. Her şeyin belediyeden istendiği bir ortamda belediyelerin güçlenmesi lazım. Borçların tahsil edilme sistemini doğru bir yöntemle evirmemiz ve gelirlerini artıran bir mekanizma kurmamız gerekiyor. Bu durum, yerelleşme ve demokratikleşme açısından da önemlidir. Bugün birçok belediye maaş ödemekte zorlanıyor,” dedi.

CUMHURBAŞKANI ADAYI MISINIZ?

Bir sonraki seçimde Cumhurbaşkanı adayı olup olmadığına dair gelen sorularla ilgili olarak İmamoğlu, “Aday mısınız?” sorusunun kirlendiğini ve her gün yazılan çizilen durumun kendilerini yorduğunu belirtti. “Biz zaten yola çıkmış durumdayız. Bu kadar net cümleler kuruyorum ki, bu sisteme karşıyız. Yeni bir demokratik düzen kurma konusunda kararlıyız. Yeni, güçlü, demokratik bir halkçılık, dayanışmacı bir ülke, kapsayıcı, kutuplaştırmayan bir toplum yaratma hedefindeyiz. Bu yolun yol arkadaşı olmak, yolcusu olmak, öncüsü olmak, mücadele eden biri olarak kendimi görüyorum. 2023 seçimlerini kaybettiğimiz günün bir gün sonrasında hedef ortaya koyan biriyim. Bunun bir adaylıkla tarif edilebilecek bir pozisyonu yok. Günü geldiğinde adaylara da milletimiz karar verecek. Bu, birkaç kişinin yön vereceği bir durum değil. Partimin karar mekanizmaları var, bunlar işleyecek. Cumhurbaşkanına da millet karar verecek,” dedi.

BİZ TAKIM ARKADAŞIYIZ

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın başarısıyla gurur duyduğunu belirten İmamoğlu, “Büyükşehir belediye başkanlarımızla muazzam bir dayanışma ağı oluşturduk. Bu bağlamda, bu işin bir yarış gibi algılanmasına üzülüyorum. Biz takım arkadaşıyız, yol arkadaşıyız. Sağ açığı, sol açığı olmaz. Yol arkadaşlığı benim için önemlidir. Bunu genel başkanımla da paylaştım. Günü geldiğinde hem partimizin kurulları hem de milletimiz en doğru kararı verecektir,” dedi.

Bir tokalaşmaya yorum yapılmaz

“Yeni bir çözüm süreciyle” ilgili bir soru üzerine İmamoğlu, “Kürt meselesi önemli bir meseledir. Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına kalmadan çözmeliydik. Ne yazık ki çözemedik. Meclis’teki bir el sıkışmasından yorum yapılamaz. Aslında, şimdiye kadar neden el sıkışmadıkları sorulmalıdır. Etnik ayrım yapmadan eşit vatandaş, eşit birey kavramı daha önemlidir. Milletin Meclis’i oradadır. Bu bir seçim stratejisi ise bunu bize getirmesinler. Boşuna hapis yatanlar var. Aslında bazı sorunlar bir hafta içinde çözülebilir. Güzel şeyler yapılırsa alkışlanır, ekonomi düzelirse alkışlarım,” şeklinde cevap verdi.

Kaynak: Sözcü

İmamoğlu’ndan Çarpıcı Açıklamalar: Türkiye’nin Durumu ve Yerel Yönetimlerin Sorunları
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Sunum ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!