Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe köyünde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de dere yatağında cesedi bulunan Narin Güran cinayetiyle ilgili yürütülen soruşturma, 60 gün sonra katilin bulunamaması ve cinayetin sebebinin tespit edilememesi nedeniyle sona erdi. Hazırlanan 14 sayfalık iddianamede, büyük ölçüde itirafçı Nevzat Bahtiyar’ın ifadelerine yer verildi, geri kalan bölümde ise adli tıp raporları sunuldu.
Soruşturma kapsamında 250’den fazla kişinin ifadesi alındı, köydeki tüm evler ve eklentileri titizlikle araştırıldı. Ancak, iki aylık araştırmanın ardından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, kamuoyunda hayal kırıklığı yarattı.
Adalet Bakanı’nın Açıklamaları Beklenti Oluşturdu
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un konuyla ilgili sık sık yaptığı açıklamalar, Narin Güran’ın katillerinin yargı önünde hesap vereceği yönündeydi. “Daraltılmış baz çakışmalarıyla kimlerin yan yana olduklarını belirledik” ifadeleri, kamuoyunda katilin kim olduğu ve küçük kızın neden öldürüldüğü konusunda umutlar uyandırdı. Ancak bu beklentiler sonuçsuz kaldı ve katilsiz bir iddianame, dün 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
İddianamede, cinayet saatinde aynı evde bulundukları belirtilen anne Yüksel, amca Salim, ağabey Enes ve Narin’i dereye gizleyen Nevzat Bahtiyar’ın, küçük kızı boğarak öldürmekten müşterek fail oldukları ifade edildi.
İki Senaryo Üzerinde Duruldu Ancak Delillendirilmedi
Soruşturma sürecinde delillerin önemli ölçüde karartılması ve yeterince sağlıklı bir hazırlık tahkikatının yapılamaması nedeniyle katilin ve cinayetin nedeninin belirlenemediği Narin Güran soruşturmasında, ilk iddianame taslağında anne Yüksel ile amca Salim Güran arasında bir gönül ilişkisi olduğu öne sürüldü. Küçük kızın eve geldiğinde anne ve amcasını görmesi sonucu boğularak öldürüldüğü senaryosu üzerinde Başsavcılık mutabık kaldı. Ancak bu senaryonun benimsenmesi durumunda, cinayet faili olarak suçlanan ağabey Enes’in rolünün belirsizleşeceği ve iddianamedeki konumunun netleşmeyeceği gerekçesiyle bu taslaktan vazgeçildi.
Ağabey Enes Üzerinden İddianame Kararı Alındı
Savcılık, eldeki delilleri yeniden değerlendirerek, tanık ifadeleri, ihbarlar ve Adli Tıp Kurumu (ATK) raporlarını inceledikten sonra iddianameyi Enes Güran üzerinden hazırlamaya karar verdi. Buna göre, Enes’in amcasının kızı B.G. ile evde uygunsuz bir haldeyken, Narin tarafından görülmesi üzerine küçük kızın ağabeyi tarafından boğularak öldürüldüğü belirtiliyor. Küçük kızın evde bağırması üzerine, bitişik odada uyuyan annesi Yüksel’in uyanıp odaya girdiğinde, kızını Enes’in elinden kurtarmaya çalıştığı ve hatta oğlu Enes’in kolunu ısırdığı iddia ediliyor.
Narin’in boğulması sonrası anne Yüksel’in korku ve panik içinde amca Salim’e haber verdiği, eve gelen Salim’in küçük kızın boğulduğunu gördüğünde Enes’i feci şekilde dövdüğü, bu nedenle yüzündeki ve sırtındaki morlukların oluştuğu kanaatine varıldı.
Apar Topar Hazırlanan Katili Bulunamayan İddianame
Ancak ATK raporlarında, koldaki diş izlerinin birden fazla kişi tarafından ısırılarak delillerin gizlenmeye çalışıldığı tespit edilince, bu senaryodan da vazgeçildi. Yoğun kamuoyu baskısı ve soruşturmanın 2. ayını doldurması nedeniyle, iddianamenin dört sanık üzerinden hazırlandığı ve bu nedenle katilin kim olduğuna dair net bir tespit yapılamadığı kaydedildi. Narin’in bilinmeyen bir sebepten dolayı öldürüldüğü sonucuna varılarak, iddianame mevcut delil durumuna göre hazırlandı ve mahkemeye gönderildi.
23 Kişiyle İlgili Belirsizlik Sürüyor
Aile bireyleri de dahil olmak üzere 8’i tutuklu 23 şüpheliyle ilgili belirsizlik devam ediyor. Bu kişiler hakkında ilk başta delil yetersizliğinden ek takipsizlik kararı verilmesinin planlandığı bildirildi. Ancak daha sonra bazılarına “Suç delillerini gizlemek” suçlamasıyla dava açılması, diğerlerine ise takipsizlik kararı verilmesi üzerinde karar kılındığı öğrenildi. İddianamenin cuma gününe kadar kabul edilmesi beklenirken, ilk duruşmanın da Kasım ayının ilk haftasında yapılacağı bildirildi.
Kaynak: Sözcü
