Dr. Nikodem Poplawski’nin Kara Delik Teorisi
Polonyalı fizikçi Dr. Nikodem Poplawski, uzun bir süre gündemden düşmüş olan ve bilim insanları arasında yeniden ilgi uyandıran çarpıcı bir teori geliştirmiştir. Bu teoriye göre, bir kara deliğin merkezinde, kütleçekim alanının ve uzayın bükülmelerinin (“eğim”) sonsuz hale geldiği bir bölge bulunmaktadır. Bu bölge, genellikle “çekimsel tekillik” olarak adlandırılır. Ancak Poplawski, bu noktada ilginç bir soru ortaya atıyor: “Ya kara delikler, aslında hiçbir tekillik içermiyorsa?”
Kara Delikler ve Alternatif Evrenler
Poplawski, “Einstein-Rosen Köprüsünde Radyal Hareket” başlıklı makalesinde, bir kara deliğin merkezinin, aslında başka bir evrene açılan bir kapı olabileceğini öne sürüyor. Bu fikir, Disney yapımı olan “Black Hole” adlı filmdeki bilim insanlarının bir uzay gemisiyle kara delikten geçerek cehenneme benzeyen bir dünyaya ulaşmasını hatırlatıyor.
Dünya Kara Delikten Mi Oluştu?
Poplawski’nin teorisi, aynı zamanda kendi evrenimizin de benzer bir şekilde oluşmuş olabileceğini savunuyor. Bu fizikçi, kara deliğin diğer tarafının bir tekillikle sona ermediğine, aksine Einstein-Rosen köprüsü (diğer adıyla solucan deliği) aracılığıyla bir “beyaz deliğe” bağlı olduğuna inanıyor. Beyaz delik, kara deliğin tam zıttını temsil eder: Kara delik tüm ışığı ve maddeyi yutarken, beyaz delik bunları tekrar dışarı atar.
Poplawski, bu kozmik tünel sisteminin evrenimizdeki tüm maddenin kökenini açıklayabileceğine inanıyor. Teorisine göre, yaklaşık 13,8 milyar yıl önce, devasa bir kara delikte (belki de daha büyük bir evrende) toplanmış olan madde, bir tür “arka kapı” aracılığıyla aniden dışarı fırlatılarak yeni bir evren oluşturdu. Yani biz, bu yeni evrenin bir parçasıyız. Ayrıca, bu başlangıçtaki madde akışının, evrenimizin genişlemesini de açıklayabileceği düşünülüyor.
Kaynak: Sözcü