Türkiye Cumhuriyeti’nin 101. Yıldönümü Kutlamaları
Türkiye Cumhuriyeti’nin 101. kuruluş yıldönümü, Yenikapı’da coşkuyla kutlandı. Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, etkinliğe katılan gençlerle bir araya geldi. İmamoğlu, Cumhuriyetin değerlerine ve önemine vurgu yaparak, şu sözleri sarfetti:
“29 Ekim’de Cumhuriyeti ilan edenlerin, çok net bir hedefi vardı. Kurucusu, bu uğurda ömrünü adamış Mustafa Kemal Atatürk’e -ki ruhu şad olsun, ona minnet duyuyoruz- o büyük lidere teşekkür ediyoruz. İşte Atatürk, o hedefi şöyle tanımlıyordu: ‘Toplumda en yüksek özgürlüğün, en yüksek eşitlik ve adaletin sağlanması…’ Bakın, ne diyor 100 yıl önce Atatürk. Dünya bu kelimeleri daha bilmiyordu. Diyor ki, ‘Özgürlük, eşitlik ve adalet…’ Cumhuriyet, işte bunları en yüksek seviyede ve herkes için sağlamak üzere kuruldu.”
“Cumhuriyet, tarihi derinliği olan muazzam bir tasarımdır. Atatürk’ün mimarı olduğu bu muazzam tasarım, milletçe verdiğimiz savaşlar ve mücadeleler sonrası, ortak irademizle şekillenmiştir. Milletin iradesiyle şekillenmiştir.”
İmamoğlu, bu tasarımın herkesin ortak malı olduğunu, eşit haklara sahip olduklarını belirterek, “Bunu bize veren Cumhuriyettir. Bunu bize kazandıran Mustafa Kemal Atatürk’tür. Onun için çok güzel bir tasarımdır.” dedi.
“Her birimiz gurur duymalıyız. Çünkü, Türkiye’deki cumhuriyet, demokrasiden ayrı düşünülemez. Çünkü Atatürk, onu milletiyle kurdu. Dünyanın en organik cumhuriyetidir Türkiye Cumhuriyeti.”
İmamoğlu, Cumhuriyetin sadece devleti değil, aynı zamanda toplumu da temsil ettiğini dile getirerek, “Devletimiz; bu birliğimizin, bu birliğin kurumsal çatısını oluştururken, milletimiz de ruhunu oluşturur.” ifadesinde bulundu.
“Cumhuriyet ve demokrasi, asla ve asla güçler ayrılığı olmadan, ulusal bütünlüğü sağlayamaz. Yaşamanın ve hayatın en önemli unsurudur.” diyen İmamoğlu, yasama, yürütme ve yargının birbirinden ayrılması gerektiğini vurguladı.
“O bakımdan büyük bir tarihi tecrübenin ve sarsılmaz iradenin sonucu olarak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyeti en baştan böyle tasarladı.” diyerek, Cumhuriyetin ilk dönemine de değindi.
“Dünya, kadın haklarını konuşmazken, Cumhuriyet bu millete, Atatürk bu millete kadın haklarını emanet etti.” ifadesini kullanan İmamoğlu, Cumhuriyetin getirdiği kazanımları sıraladı.
“Cumhuriyetin 101. yılını idrak ettiğimiz bugün, ülkemiz büyük bir sınavdan, ağır bir sınavdan geçiyor. Demokratik cumhuriyetimiz, ne yazık ki kriz içinde.” diyerek, son yıllardaki siyasi gelişmelere eleştirilerde bulundu.
“Şaibeli bir referandumla Türkiye’ye dayatılan bu sistem, ülkemizin o güçlü tarihsel yolculuğunda kötü bir sapma anlamına geliyor.” diyen İmamoğlu, bu sistemin güçler ayrılığını yok saydığını belirtti.
“Cumhuriyetin temeli olan liyakat ilkesini, kökünden ortadan kaldırıyor. Halbuki benim her genç evladım, ‘Ben çalışırsam, hakkımı alırım’ diyebilmeli bu memlekette.” diyerek, gençlere hitap etti.
“İşte size ve bize dayatılan bu sistem, bir yandan ekonomik olarak ülkemizi yoksullaştırdı. Diğer yandan özgürlükleri, sözde güvenlik gerekçeleriyle kısıtladı.” diyerek, mevcut durumun Türkiye’nin geleceğini tehdit ettiğini vurguladı.
“Devlet, milletin. Her gün değişen kararlar ve fikirlerle, ülkemizi sarsıyorlar, sersemletiyorlar.” diyen İmamoğlu, devletin ciddiyetinin zedelendiğini belirtti.
“Bu memleket sahipsiz değil. Göreceksiniz. Bu çürüme, koca topluma sirayet ediyor.” diyerek, toplumsal birliğin önemini vurguladı.
“100 yıl önce, büyük mücadeleler pahasına, binlerce şehidin canı ve kanı pahasına kurulan Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin çürütülmesine seyirci kalamayız.” ifadeleriyle, herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini belirtti.
“Artık onların devri bitti. Yeterince zarar verdiler. Onun için diyoruz ki, ‘Artık bu iş, yeni neslin işi.’” diyerek, gençlere olan güvenini ifade etti.
“Cumhuriyetimizin yeniden demokrasiyle buluşması için, Atatürk’ün kurduğu değerlere dönerek, bu tarihsel sapmaya son verebilmek için yola çıktık.” diyen İmamoğlu, kolektif bir mücadele çağrısı yaptı.
“Aynı zamanda, tam da Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarında olduğu gibi, büyük bir toparlanma dönemi yaşamalıyız.” diyerek, ulusun yeniden bir araya gelmesi gerektiğini vurguladı.
“Geleceğe umutla bakarak, son dönemin neden olduğu bu moloz yığınını ortadan kaldırmalıyız. Ülkemizin gerçek mimarisini, yeniden ortaya çıkarmalıyız.” dedi.
“İşte bu istek ve iradeyi göstermeye hazırız.” diyerek, geleceğe dair umut dolu mesajlar verdi.
“Cumhuriyet, korkuya ve tehdide dayanan rejimlere benzemez. Cumhuriyet; onurlu, öz güvenli, erdemli insanların rejimidir.” diyerek, Cumhuriyetin gerçek özünü tanımladı.
“Bu yürüyüş, milletin yürüyüşüdür. 86 milyon yurttaşımızın yürüyüşüdür. Bu yürüyüş, hepimizin ortak yürüyüşüdür.” diyerek, toplumsal birlikteliği vurguladı.
“Yaşasın Cumhuriyet. Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk. Yaşasın tam bağımsız ve güçlü mutlu Türkiye.” diyerek, konuşmasını sonlandırdı.
Kaynak: Sözcü