Şeker Kısıtlamalarının Sona Ermesinin Sağlık Üzerindeki Etkileri
Yapılan bir araştırma, İkinci Dünya Savaşı sonrası İngiltere’de uygulanan şeker kısıtlamalarının kaldırılmasının ardından şeker tüketimindeki ani artışın insan sağlığı üzerindeki etkilerini kapsamlı bir şekilde inceledi. Kısıtlamaların sona ermesiyle birlikte, günlük ortalama şeker tüketimi bir anda iki katına çıktı ve bu durum, toplum sağlığı üzerinde önemli sonuçlar doğurdu.
California Üniversitesi’nden bir ekip, 1951 ve 1956 yılları arasında doğmuş 60 bin kişinin sağlık verilerini analiz ederek çarpıcı bulgular elde etti. Araştırma, şeker kısıtlaması döneminde doğan bireyler arasında obezite riskinin %30 oranında azaldığını gösterdi. Özellikle, yaş ilerledikçe tip 2 diyabet ve yüksek tansiyon riskinin arttığı, ancak şeker kısıtlaması döneminde doğan bireylerde bu risk artışının daha yavaş gerçekleştiği ortaya kondu.
Araştırmacılar, annelerin gebelik dönemlerinde düşük şeker tüketiminin, bebeklerin gelecekteki sağlıkları üzerinde olumlu etkiler yarattığını vurguladılar. En büyük sağlık faydalarının, hem hamilelik döneminde hem de bebeklerin katı gıdalara geçiş dönemlerinde şekerin az tüketildiği durumlarda gözlemlendiği belirtildi.
BBC’de yer alan bir habere göre, araştırmacılardan Tadeja Gracner, erken yaşlarda yüksek şeker tüketiminin bireylerin metabolizmasını ve tat tercihini yaşam boyu etkileyebileceğini ifade etti. Gracner, şekerin erken dönemde aşırı miktarda tüketilmesinin, tatlı gıdalara olan isteği artırabileceğini dile getirdi.
Gracner, tatlı yiyeceklerin ara sıra tüketilmesinin keyifli olabileceğini, ancak erken yaşlarda şekerin sınırlandırılmasının çocukların sağlıklı bir başlangıç yapmalarına yardımcı olacağını belirtti. Uzmanlar, anne adayları ve ebeveynlerin şeker alımını sınırlamaları gerektiğini, ayrıca gıda sektörünün bebek ve çocuk ürünlerinde şeker oranını azaltma konusunda daha fazla çaba göstermesi gerektiğini vurguladı.
Kaynak: Sözcü