Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) tarafından Türk çiftçilerini ekonomik değeri olan ‘Helix aspersa’ türü kara salyangozunun üretimine yönlendirmek amacıyla hayata geçirilen proje çerçevesinde kurulan tesiste, salyangoz üretimi devam ediyor. Bu proje, üniversite bünyesinde 200 metrekarelik bir kuluçkahane ve 200 metrekarelik bir sera olmak üzere toplam 400 metrekarelik alanda yürütülmekte. Amaç, çiftçilere alternatif bir gelir kaynağı sunmak ve bu alanda Türkiye’nin potansiyelini artırmak.
Avrupa’da doğadan salyangoz toplanması yasaklanırken, dünya pazarında satılan salyangozların önemli bir kısmı Türkiye’de doğal olarak yetişiyor. MAKÜ’deki bu tesis sayesinde, kültürel bazdaki türler de dahil edilerek Türkiye’nin salyangoz üretiminde önemli bir konuma gelmesi ve yeni iş imkanları yaratılması hedefleniyor.
‘Belli Hedefleri Gerçekleştirdik’
Proje yürütücülerinden MAKÜ Bucak Sağlık Yüksekokulu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeki Yıldırım, üniversite yerleşkesinde salyangoz yetiştiriciliğine devam ettiklerini belirtti. Prof. Dr. Yıldırım, “Üniversitemiz, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan alınan projenin bir ayağı olarak salyangoz yetiştiriciliği yapıyor. Bunun için bir deneme çiftliğimiz var. Burada, yetiştiricilikte kullanılan temel türler ele alınarak yetiştirilme durumları inceleniyor. Proje üçüncü yılına girdi ve artık belli hedefleri gerçekleştirmiş durumdayız. Yetiştiriciliğin temel sorunlarını gözlemleyip öğrenme fırsatımız oldu. Bu canlı türü, çok teknik bilgi ve özel özen gerektiren bir yapıya sahip” dedi.
‘İhracatın Önemli Bölümü Salyangoz’
Türkiye genelinde salyangoz yetiştiriciliği yapmak isteyen birçok kişi bulunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yıldırım, “Yoğun talep alıyoruz. Üretim kısmını çözmemize rağmen, satış ve bakanlıktaki prosedür kısmında henüz tam olarak ilerleyemedik. Ana hedefimiz, Türkiye’yi Avrupa’da bu alanda en üst seviyeye çıkarmak ve hak ettiği düzeye ulaştırmak. Dünya pazarında satılan salyangoz türlerinin önemli bir kısmı Türkiye’de doğal olarak yaşıyor. Yetiştiricilikte kullanılmayan, ancak doğal olarak bulunan ‘Türk salyangozu’ olarak bilinen tür, dünya üretiminin yaklaşık yüzde 70’ini Türkiye olarak biz sağlıyoruz. Bu türü kültürel bazdaki diğer türlerle de zenginleştirmeyi planlıyoruz. Başarılı olursak, sektörden elde edilecek gelir oldukça yüksek olacaktır. Su ürünleri ihracatının önemli bölümünü salyangoz oluşturuyor. Böylece hem ülkemize döviz girişi sağlanacak hem de insanlara yeni iş fırsatları yaratılacak” diye ifade etti.
‘Avrupa’da Doğadan Salyangoz Toplamak Yasaklandı’
Salyangoz üretimi ile ilgili çalışmaları aktaran Prof. Dr. Yıldırım, “Üreticilere eğitim veriyoruz ve fahri danışmanlık yapıyoruz. Kuruluş amacımız tamamen ticari değil, eğitim odaklı. Avrupa’da doğadan salyangoz toplamak yasaklandı. Belki ileride ülkemizde de benzer yasaklar gelebilir çünkü doğal kaynaklarımız hızla tükeniyor. Yetiştiricilikle bu açığı kapatmayı hedefliyoruz. İstiyoruz ki ülkemizde bu sektör gelişsin” dedi.
‘Tıbbi Önemi de Var’
Proje yürütücülerinden MAKÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Emre Gürlek, “Aslında salyangoz pazarı oldukça geniş ve dünya çapında alıcıları mevcut. Türkiye’deki salyangozların büyük bir kısmı Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. Özellikle Fransa, doğu bloku ülkeleri ve İtalya’ya önemli miktarda ihracat yapılıyor. Salyangoz sadece gıda anlamında değil, aynı zamanda tıbbi açıdan da önemli bir değere sahip” şeklinde konuştu.
Kaynak: Sözcü