3 Kasım Pazar günü Esenler’de bulunan bir düğün salonunda korkunç bir olay meydana geldi. İddiaya göre, Başak Billik, ailesiyle birlikte bir akrabasının düğününe katıldı. Bu sırada, miras anlaşmazlığı nedeniyle husumetli olduğu amcası Bayram Bilik ile babası Turgut Bilik arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesiyle Bayram Bilik, elindeki demir çubukla Başak Billik’in kafasına vurdu. Başından ciddi şekilde yaralanan Billik, amcasından şikayetçi oldu. Billik, amcasının daha önce de kendisine şiddet uyguladığını ve tehdit ettiğini belirtti.
Billik, olayla ilgili olarak “1 Kasım Cuma günü, babamla miras meselesi yüzünden tartışan amcam, babama ‘buraya gel seni öldüreceğim, seni silahımla öldüreceğim’ şeklinde tehditler savurdu. Babam iş yerinden izin alıp buraya geldi. Burası benim aile evim. Şu an ayrı yaşıyorum. Annemle görüntülü konuştuğum esnada amcamın tehditlerini duyduğumda artık susmayacağımı ve şikayetçi olacağımı söyledim. Ben buraya gelmeden polis buraya gelmişti. Şikayetçi olmaya gittiğimde kapıda amcamla karşılaştım. Henüz babam ve annem gelmemişti. Ben onlardan önce gelmiştim. Amcam, nişanlıma doğru kafa sallayıcı bir şekilde bakıp tahrik edici gözlerle baktı. Nişanlım, ‘Telefonda nişanlım hakkında söylediklerini şimdi karakolda da söyleyeceksin.’ dedi. Bunun üzerine amcam, nişanlıma hiç fırsat vermeden yakasına yapıştı ve boğazını sıktı. Ardından beni de darp etmeye başladı. Yüzümde oluşan yaralar kabuk bağladı, döküldü. Buraya başka bir sebepten şikayetçi olmaya gelirken, darp edildiğim için şikayetçi olmak durumunda kaldım.” ifadelerini kullandı.
‘Miras Davasından Namus Davasına Dönüşen Olaylar’
Başak Billik, altı yıldan beri amcasının psikolojik şiddetine ve sözlü tacizine maruz kaldığını dile getirerek, “Darp edildikten sonra, rapor almak için memurlar tarafından hastaneye götürüldüm. Darp raporumu aldım ve aynı zamanda ettiği tehditler için de ayrı bir şikayet oluşturdum. 2018-2019 yıllarına dayanan olaylar bu zamana kadar devam etti. Sözlü tacizleri, ‘sen çok güzelsin, çok çekicisin’ dediği zamanlar benim için artık dayanılmaz bir boyuta ulaştı. Bunlar bizim 20-25 senedir yaşadığımız şeyler. Çocukluğuma dayanan olaylar ama 2018 yılından itibaren üzerimdeki baskı arttı. Amcam, babamın canını yakmaya çalışıyor. Annem için de çok fazla tehdit ve hakaret aldık. Bu olay artık miras davasından namus davasına döndü.” şeklinde konuştu.
‘Amcasının Saldırısına Uğradı’
Başak Billik, amcasının babasını tehdit ettiğini belirterek, “Pazar günü akrabamızın düğününe gitmek için ailecek hazırlandık. Nişanlımla birlikte buraya geldik. Babam, annem ve kardeşlerimle birlikte düğüne gittik. Babam takı töreninde hava almak için kapıya çıktı. Bu sırada, arkasından nişanlım ve kardeşim de kapıda beklemişlerdi. Ben anneme, ‘anne sen küçük kardeşimle bekle, ben bir babama bakıp geleceğim’ dedim. O esnada kapıya çıktım ve amcamın orada bir tartışma başlattığını gördüm. Amcam, babama ‘gel lan seni öldüreceğim bu köşeye gel, sana göstereceğim’ diyerek çağırmış. Kardeşime ve nişanlıma da aynı hakaret ve tehditleri devam ettirdi. Ben de olaya müdahale edince amcam direkt üzerime yürüdü ve vurmaya çalıştı. Elinde bir demir jop vardı ve doğrudan kafama vurdu.” dedi.
‘Güvenlik Açığı ve Tehditler’
Billik, “Saçlarım hala kanlı, duş alamadığım için şu an hala kanlı bir şekilde geziyorum. Kafamın yarıldığını hissetmeden, hemen karakola gittim. Darp raporumu teslim ettim. Uzaklaştırma istediğim halde, tekrar darp edildiğim için bu adamın beni en sonunda öldüreceğini söyledim. 2020 yılında bu nedenle evden ayrıldım. O kadar sözlü ve psikolojik tacize maruz kalıyordum ki. Ben adalet istiyorum. Bu adam, kafamı yarmasına rağmen dışarıda serbest geziyor. Aile apartmanımıza rahatça girebiliyor. Artık gereken cezayı almasını istiyorum. Ben de ailem de güvende değiliz. Uzaklaştırma kararımız var ama bu kararın süresi dolacak. Bu durum benim için çok tehlikeli. Dışarıda birçok kadın öldürüldü. Ben bu kadınlardan biri olmak istemiyorum. Evlilik arifesindeyken yaşadığım travma beni derinden etkiledi.” şeklinde konuştu.
Başak Billik’in babaannesi S.B ise, “Benim küçük bir oğlum vardı, onu da baskılarla yurt dışına kaçırttı.” diyerek durumu özetledi.
Kaynak: Sözcü