AB Liderleri Ekonomik Durumu ve ABD İle İlişkileri Görüştü
Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin liderleri, ekonomik durumları, rekabetçiliğin artırılması yollarını ve ABD’nin 47. Başkanı seçilen Donald Trump ile nasıl etkili müzakereler gerçekleştireceklerini tartışmak üzere bir araya geldi. Budapeşte’de düzenlenen AB Liderler Zirvesi’nin ardından, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban ortak bir basın toplantısı düzenleyerek önemli konuları kamuoyuyla paylaştılar.
Ursula von der Leyen, “ABD seçimlerinin sonuçlarını ele aldık. Amerika Birleşik Devletleri, bizim en büyük ekonomik ve ticaret ortağımızdır. Eşsiz tarihi bağlarımız var ve yeni yönetimle sağlıklı ilişkiler kurmak en başından itibaren büyük önem taşıyor” şeklinde konuştu. Von der Leyen, Trump ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde Ukrayna, savunma, ticaret ve enerji gibi kritik konuları ele aldıklarını belirterek, bu alanlarda ilişkileri derinleştirme iradesini vurguladı.
ABD’den Daha Fazla LNG İthalatı Hazırlığı
Von der Leyen, Trump ile görüşmesinde enerji ile ilgili önemli bir konunun doğalgaz olduğunu ifade etti. “Rusya’dan büyük miktarda LNG (sıvılaştırılmış doğal gaz) alıyoruz. Neden bunu, bizim için daha uygun fiyatlı ve enerji maliyetlerimizi düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim? Bu, ticaret açığımızla ilgili de müzakere edebileceğimiz bir konu” dedi. Ayrıca, zirvenin ana gündeminin rekabetçilik olduğunu belirterek, AB’nin inovasyon açığını kapatması ve Avrupa içindeki üretimi artırması gerektiğini vurguladı.
ABD İle İşbirliği ve Koordinasyon
AB Konseyi Başkanı Charles Michel, Trump’ın seçilmesinin ardından transatlantik ittifak ve ABD ile ilişkiler konusundaki görüş alışverişine dikkat çekti. Michel, “Transatlantik bağları güçlendirmeye, ABD ile farklı alanlarda işbirliği yapmaya ve koordinasyon sağlamaya hazırız” ifadelerini kullandı. Ayrıca, AB ve ABD’nin ticaret, yatırım, güvenlik ve Ukrayna ile Orta Doğu gibi jeopolitik zorluklar karşısında birlikte çalışmaya devam edeceğine inandığını belirtti. Michel, AB’nin Ukrayna’yı destekleme taahhüdünü yineleyerek, “Rekabetçilik üzerine istişarelerde bulunduk ve tek pazarımızı derinleştirmeliyiz” şeklinde konuştu.
Michel, Avrupa’nın savunma kapasitesini artırması ve bu alanda daha fazla işbirliği yapması gerektiğini de vurgulayarak, savunma sanayisine yönelik desteğin artırılmasının önemine dikkat çekti.
Trump’la Müzakere Kolay Olmayacak
Macaristan Başbakanı Viktor Orban, “ABD Başkanı ile müzakere etmek zor bir süreç olacak” dedi. Orban, Trump’ın zorlu bir müzakereci olduğunu ve ticaret konularında yeni fikirler sunacağını belirtti. “Dik durmalı ve müzakere etmeliyiz; nihayetinde bir anlaşmaya varmalıyız” değerlendirmesini yaptı.
Zirvenin ardından rekabetçilikle ilgili yayımlanan Budapeşte bildirisinde, “Yeni jeopolitik gerçekler ve ekonomik ile demografik zorluklar karşısında, AB liderleri olarak ortak ekonomik refahımızı güvence altına almak, rekabet gücümüzü artırmak, AB’yi dünyanın ilk iklim nötr kıtası yapmak ve AB’nin egemenliğini, güvenliğini, dayanıklılığını ile küresel etkisini garanti altına almak hususunda kararlıyız” ifadelerine yer verildi.
Bildiride ayrıca, karşı karşıya olduğumuz rekabet zorluklarının önemli yatırımlar gerektirdiği ve bunların hem kamu hem de özel finansmanı harekete geçirerek sağlanacağı belirtildi. Yeni mali araçlar ve öz kaynakların geliştirilmesi üzerinde çalışılacağı da vurgulandı.
Eski Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı ve eski İtalya Başbakanı Mario Draghi, AB ekonomisinin küresel gelişmelere karşı nasıl rekabetçi kalabileceğine dair raporunu eylül ayında AB Komisyonu Başkanı von der Leyen’e sunmuştu. Raporda, AB’nin ABD ve Çin ile ekonomik olarak rekabet edebilmesi için daha koordineli bir sanayi politikasına, hızlı karar alabilme yeteneğine, yatırımları artırmaya ve ortak borçlanmaya ihtiyaç duyduğu ifade edilmişti. Liderler, Draghi raporu çerçevesinde de görüş alışverişinde bulundu. Ancak, AB içinde ortak borçlanma konusu, en hassas mesele olarak öne çıkıyor. Almanya’nın da aralarında bulunduğu bazı ülkeler, ortak borçlanma konusuna temkinli yaklaşmakta.
Kaynak: Sözcü
