1. Haberler
  2. Gündem
  3. Marmara Denizi’ni Müsilajdan Kurtarmak İçin Önemli Projeler

Marmara Denizi’ni Müsilajdan Kurtarmak İçin Önemli Projeler

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj sorununu çözmek amacıyla, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’nün desteğiyle Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi tarafından yürütülen iki önemli proje, MAR-PİNA ve MAR-ÇAYIR, sonuç toplantısını gerçekleştirdi. Bu toplantıda, Marmara Denizi’nde Deniz Çayırı Dağılım Alanlarının Belirlenmesi Projesi (MAR-ÇAYIR) ve Marmara Denizi’nde Pina Koruma ve İzleme Projesi (MAR-PINA) kapsamında elde edilen bir yıllık veriler katılımcılarla paylaşıldı.

Toplantıda, MAR-ÇAYIR Projesi’nin sona erdiği fakat bu alandaki çalışmaların devam edeceği vurgulandı. Ayrıca, MAR-PINA Projesi’nin de devam edeceği belirtildi. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, deniz çayırlarının “denizin akciğerleri” olarak bilindiğini ve oksijen üretimindeki kritik rolüne dikkat çekti. Sarı, deniz çayırlarının karbon yutma kapasitesi ve su altındaki yaşam için sağladığı oksijenle birlikte Marmara Denizi’ndeki oksijen seviyesini artırmadaki önemine vurgu yaptı. 2021 yılında Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj felaketinin etkilerinin sürdüğünü belirten Prof. Dr. Sarı, bu konuda acil önlemler alınması gerektiğini ifade etti.

Marmara Denizi'ni Müsilajdan Kurtarmak İçin Önemli Projeler

Deniz Çayırlarının Korunması ve İzlenmesi

Deniz Çayırlarının Korunması ve İzlenmesi

Prof. Dr. Sarı, Marmara Denizi’ndeki kıyı araştırmalarında elde ettikleri verilerin sadece Türkiye için değil, dünya açısından da büyük öneme sahip olduğunu belirtti. “Marmara’daki bu değerli ekosistemi korumak için sürdürülebilir projeler ve bilinçli müdahaleler şart” dedi.

‘Yüzde 90’ı Canlı Durumda’

Proje kapsamında 600’den fazla dalış yaptıklarını belirten Prof. Dr. Mustafa Sarı, “MAR-ÇAYIR ve MAR-PİNA projelerinin hayata geçmiş olması, bizim açımızdan çok önemli. 600’den fazla dalış yaparak, bu alandaki çayır alanlarını tespit ettik. Marmara Denizi’nin İmralı Adası hariç, bin 300 kilometrelik kıyı şeridini tamamen taradık. Pinalar için ilave bir çalışma yürüttük ve canlı ile ölü pinaların durumunu kontrol ettik. 2016-2019 yılları arasında İspanya kıyılarından başlayarak, Çanakkale Boğazı’na kadar tüm Akdeniz’de neredeyse yok olan pinalar, Marmara’da hala yaşıyor. Mutlulukla ifade ediyorum ki, 1300 kilometrelik kıyı şeridinde 4 bin 300 pina tespit ettik ve bunların yüzde 90’ı canlı durumda. Bu veriler, sadece ülkemiz için değil, dünya açısından da heyecan verici sonuçlar.” dedi.

Prof. Dr. Sarı, müsilaj nedeniyle denizin derinliklerindeki oksijenin tükendiğini ve bu durumun vahşi türlerin kıyılara gelmesine sebep olduğunu da sözlerine ekledi. “1 metrekare deniz çayırı alanı, günde 10 litre oksijen üretiyor. Bu projelerimiz kapsamında Marmara’nın iyileştirilmesine yönelik önemli bulgular elde ettik. 23 Ekim’de Erdek Körfezi’nde yeni müsilaj oluşumunu dalışlarımızda tespit ettik. Marmara Denizi’nin atık yükünü azaltmamız gerekiyor. 1 pina saatte 6 litre suyu filtreliyor. Özetle, Marmara Denizi’nin ortalama 10 metrekarelik bir alanında 12 adet pina var. Çanakkale, Kemer gibi yerlerde 100 metrekarelik alanda 122 pina saydığımız oldu. Güney Marmara yoğunluklu olmak üzere, pinalar ve kuzeydeki süslü pinalar Marmara’nın her yerine yayılmış durumda. İnsan etkili tehditleri de dalışlarımızda gözlemledik.”

İzlemeye Devam Edeceğiz

İzlemeye Devam Edeceğiz

MAR-ÇAYIR Projesi ile Marmara Denizi’nin akciğerleri olan deniz çayırlarının bölgesel dağılımı hakkında net bulgular elde edildi. Prof. Dr. Sarı, “Deniz çayırlarında 4 tür yaşıyor. Bu türlerden biri, Akdeniz’de görülen Posidonia Oceanica. Posidonia Oceanica, dünyanın üzerinde en çok çalışılan, ‘denizin akciğerleri’ dediğimizde aklımıza gelen bir deniz çayırı türü. Daha önce Marmara Denizi’nde 3 bölgede varlığına dair bulgular varken, şimdi ondan fazla yerde Posidonia Oceanica bulduk. Bu, bizler için büyük bir mutluluk kaynağı. Daha önce bilinmeyen bu alanların dağılımı, MAR-ÇAYIR projemizle belirlenmiş oldu. Bu bağlamda dalışlarımızda deniz çayırı ekimi gerçekleştirdik.” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Sarı, “MAR-ÇAYIR ve MAR-PİNA projelerini birlikte yürütmek istememizin sebeplerinden biri de buydu. İki proje, birbirleriyle oldukça bağlantılıydı. Elde ettiğimiz tespitler, Marmara Denizi’ni kurtarmak adına umut verici sonuçlar sundu. MAR-ÇAYIR projesinin sonuna gelmiş olabiliriz, fakat bu alandaki çalışmalarımızın daha başında olduğumuzu belirtmek isterim. MAR-PINA projesi devam edecek ve toplu ölümlerden sorumlu patojenleri izlemeye devam edeceğiz.” dedi.

Kaynak: Sözcü

Marmara Denizi’ni Müsilajdan Kurtarmak İçin Önemli Projeler
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Sunum ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!