Öğrenci Veli Derneği Başkanı Ömer Yılmaz, ortaokul ve lise çağındaki öğrenciler arasında gözlemlenen artan sanal bahis bağımlılığına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Yılmaz, sanal bahis oyunlarının gençlerde yalnızca maddi kayıplara yol açmakla kalmayıp, aynı zamanda psikolojik açıdan da ciddi zararlar verdiğine dikkat çekti.
Bağımlılık, zaman kaybı, ailevi sorunlar ve akademik başarıda düşüş gibi olumsuz etkilerin gençlerin yaşam kalitesini derinden etkileyebileceğini vurgulayan Yılmaz, “Gerçek dünyadan uzaklaşan çocuklarımız ve gençlerimiz, sanal dünyadaki gerçek olmayan faaliyetler içerisine girerek toplumdan da soyutlanıyor. Genel anlamda toplumun, teknolojik bir olgu olarak bilgisayar ve internete olumlu bakıyor olması, bağımlılık sorununun ve tehlikesinin göz ardı edilmesine yol açıyor” dedi.
Sanal Bahis Oyunlarının Yaygınlığı
Yılmaz, gençlerin teknoloji kullanımı üzerindeki kontrol kaybının ve teknolojinin ölçüsüz, amaçsız ve sınırsız kullanımının ciddi zararları beraberinde getireceğini belirtti. “Teknoloji bağımlılığı, her yaşta görülebilecek bir bağımlılık türüdür; ancak çocuklarımız ve ergenlerimiz en önemli risk gruplarından birini oluşturuyor. Bağımlılığı tetikleyen unsurlar arasında bilgisayar, internet ve sanal dünyanın karşı konulmaz çekiciliği yer alıyor. Sanal bahis oyunları birçok ülkede, özellikle 11-20 yaş arası gençler arasında yaygınlaşmış durumda. Bu durumun getirdiği sorunlar, yalnızca Türkiye ile sınırlı kalmayıp, dünyanın birçok yerinde gençlerin bağımlı hale gelmesine neden oluyor. Ayrıca, stres ve anksiyete bozuklukları, finansal problemler, okulda başarısızlık ve aile içi sorunlar gibi birçok farklı sorunla da yüzleşmelerine yol açıyor. Gençlerin çoğu, internette her yerde karşılarına çıkan kumar reklamları ile bu tuzağa düşüyor” şeklinde konuştu.
Velilerin Kontrolü Sağlayamaması
Artan sanal bahis bağımlılığına dikkat çeken Yılmaz, “Gençler, geleceklerine dair bir kurguları olmadığı için kısa yoldan para kazanmanın cazibesine kapılarak sanal bahis ve benzeri oyunları oynamayı daha çekici buluyor” dedi. Velilerin, bazen çocukları üzerinde kontrolü sağlamakta zorlandığını ifade eden Yılmaz, “Yoksulluğun derinleşmesi de bu durumu etkileyen önemli faktörlerden biri. Kumar alışkanlığı, gençlerin gelişiminde ciddi bağımlılık yapan patolojik bir süreç olarak karşımıza çıkıyor. Eğitim sisteminin çocukları geleceksiz ve umutsuz bırakması, gençlerin mutluluğu bahis oyunlarında aramak zorunda kalmasının kaçınılmaz sonucu. Gençler, zaman yönetimi ve güne odaklanma gibi temel becerileri yerine getirmekte zorluk yaşıyor. Bahis bağımlılığı, gerçeklik algılarını yok etme potansiyeline sahip. Sanal bahis siteleri, çocukları taciz ve istismara açık hale getiriyor” ifadelerini kullandı.
Ebeveynlere Öneriler
Öğrenci Veli Derneği olarak velilere bazı önerilerde bulunan Yılmaz, teknolojik araçların ödül veya ceza aracı olarak kullanılmaması gerektiğinin altını çizdi. Ebeveynlerin, çocukların etkinlik ve hobi edinmelerine yardımcı olmaları gerektiğini belirten Yılmaz, “Ebeveynler, çocuklarına nazaran teknoloji kullanımı bilgisi ve alışkanlıkları bakımından daha geri seviyelerde olabilir. Ancak, ebeveynlerin çocuklar için uygun olmayan programları/oyunları izletmeme/oynatmama konusunda kontrolü elden bırakmaması, seçici ve kararlı davranması önemlidir. Teknolojinin, ailece birlikte geçirilen zamanların ya da oyun saatlerinin yerini almasına kesinlikle izin verilmemelidir” dedi.
Sosyal Medya ve Bahis Reklamları
Gençler arasında rol model olarak görülen bazı sosyal medya fenomenlerinin hesaplarında bahis reklamlarına yer verildiğini belirten Yılmaz, “Gerçek hayatta ise bahis reklamları sokaklarda ve reklam panolarında sıkça yer almakta. Elinde telefon olan çocuklar artık oyun oynamıyor; kısa yoldan para kazanmak için tehlikeli yollara girmeye yöneliyorlar. Bugünkü iktidarın elinde her türlü yetki var ve istediği anda bu oyunların oynanmasını engelleyecek araçlara da sahip. Asıl sorumsuzluk hali, bugünkü durumun özeti. Yetkililer bir an önce gerekli önlemleri alarak harekete geçmelidir” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Sözcü