1. Haberler
  2. Dünya
  3. Şi Jinping ve Joe Biden Arasındaki Görüşme: Tayvan, Ekonomi ve Küresel İşbirliği Üzerine Değerlendirmeler

Şi Jinping ve Joe Biden Arasındaki Görüşme: Tayvan, Ekonomi ve Küresel İşbirliği Üzerine Değerlendirmeler

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Şi ve Biden Arasındaki Önemli Görüşme

Çin Dışişleri Bakanlığı, Peru’nun başkenti Lima’da gerçekleştirilen Asya Pasifik İşbirliği (APEC) Zirvesi kapsamında Şi Jinping ile Joe Biden arasında gerçekleşen görüşmenin detaylarını açıkladı. Bu görüşmede Şi, Tayvan meselesi, demokrasi ve insan hakları, Çin’in izlediği yol ve sistem ile kalkınma hakkının “aşılmaması gereken dört kırmızı çizgi” olduğu konusunda önemli uyarılarda bulundu.

Şi, Tayvan Boğazı’nda barış ve istikrarın sağlanmasının, Tayvan’ın bağımsızlık istemlerini destekleyen ayrılıkçı faaliyetlerle bağdaşamayacağını vurguladı. “Eğer ABD, Tayvan Boğazı’nda barış ve istikrarı korumak konusunda samimiyse, (Tayvan lideri) Lai Ching-te ve Demokratik İlerici Parti (DPP) yönetiminin, Tayvan’ın bağımsızlığını isteyen gerçek yüzünü açıkça görmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Çin lideri, ABD’ye Tayvan sorununu “ilave bir ihtiyatla ele alması” ve Tayvan’ın bağımsızlığını reddederek Çin’in barışçıl yeniden birleşmesini destekleme çağrısında bulundu. Ayrıca, dünyanın en büyük iki ekonomisi olan Çin ve ABD arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilere dair de görüşlerini paylaştı. Şi, Çin halkının “kalkınma hakkının” göz ardı edilemeyeceğini, bu haktan mahrum bırakılamayacağını belirtti. Her ülkenin kendi ulusal güvenliğini sağlama hakkı olduğunu belirtirken, ulusal güvenlik kavramının aşırı genişletilmemesi gerektiğinin altını çizdi.

Şi, insanlığın zorlu bir dünyada karşı karşıya olduğu çatışmalar ve benzeri görülmemiş zorluklar karşısında büyük güç rekabetinin temel bir mantık olmaması gerektiğini ifade etti. “Sadece işbirliği ve dayanışma, insanlığın zorlukların üstesinden gelmesine yardımcı olabilir” diye ekledi. Ekonomik bağların koparılmasının ve tedarik zincirlerinin bozulmasının çözüm olamayacağını, ortak kalkınmanın ancak karşılıklı fayda ile sağlanabileceğini vurguladı. “Yüksek çitli küçük bahçeler kurmak, büyük bir ülkenin yolu olmamalı. İnsanlığın refahı yalnızca açıklık ve paylaşım ile gelişir” dedi.

‘Güney Çin Denizi’ndeki Gerginlik’

Şi, Güney Çin Denizi’nde egemenlik ihtilafları olan diğer kıyıdaş ülkelerle ilişkilerde, bölgedeki egemenliğin ve deniz haklarının kendilerine ait olduğunu savundu. Bu bağlamda, devletler arasındaki anlaşmazlıkların en iyi diyalog ve istişare ile çözüleceğine dikkat çekti. Son zamanlarda Çin ile Filipinler arasında Güney Çin Denizi’ndeki Spartly Adaları üzerindeki bazı resiflerde yaşanan sürtüşmelere de değinerek, “ABD, Güney Çin Denizi’ndeki ikili ihtilaflara müdahale etmemeli ve provokasyon dürtülerini kışkırtmamalıdır” şeklinde konuştu.

Ukrayna sorununa ilişkin de açıklamalarda bulunan Şi, Çin’in tutumunun her zaman açık ve adil olduğunu, barış görüşmelerini teşvik etmek amacıyla mekik diplomasisi ve arabuluculuk yürüttüğünü ifade etti. Gerilimin azaltılması ve barışın sağlanması için her türlü çabayı göstereceklerini belirtti. Ayrıca, Çin’in Kore Yarımadası’ndaki çatışmalara ve kargaşaya müsaade etmeyeceğini vurgulayarak, temel çıkarlarını tehdit eden durumlara karşı sessiz kalmayacaklarını belirtti.

‘Yeni Soğuk Savaşa Girilmemeli’

Şi, Harvard Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Amerikalı siyaset bilimci Graham Allison’ın, Antik Yunan tarihçisi Tukidides’in “hakim güç-yükselen güç” mücadelesine dair tarihsel anlatısına atıfta bulunarak, ABD ile Çin arasındaki güç mücadelesinin kaçınılmaz bir çatışmaya dönüşüp dönüşmeyeceği konusunu değerlendirdi. “İlişkilerde doğru stratejik algıya sahip olmak önemlidir. ‘Tukidides Tuzağı’ tarihsel bir kaçınılmazlık değildir. Kazananı olmayacak yeni bir Soğuk Savaş’a girilmemelidir. Çin’i çevrelemeye çalışmak, akıl dışı ve kabul edilemez, başarısızlığa mahkum bir stratejidir” dedi.

Şi, Çin ve ABD’nin birbirine eşit muamelede bulunması gerektiğinin önemini vurguladı. İki büyük gücün, diğeri üzerinde baskı kurma veya sözde “güç konumundan” yararlanarak meşru kalkınma hakkını engellemeye çalışmaması gerektiğini belirtti. Son yıllarda ticaret, ekonomik güvenlik, teknolojik rekabet ve Güney Çin Denizi’ndeki egemenlik ihtilafları gibi birçok alanda anlaşmazlık yaşayan iki ülke, Biden yönetimi altında ilk başta çatışmacı bir tutum sergilese de son zamanlarda diyalog arayışına yönelmiş durumda.

5 Kasım’da yapılan başkanlık seçimlerinde ABD’nin 47. Başkanı seçilen Donald Trump’ın görevi Biden’a devretmesiyle birlikte, iki ülke arasındaki ilişkilerin hem ticaret hem de stratejik rekabet alanında daha da gerilimli bir hal alması bekleniyor.

Kaynak: Sözcü

Şi Jinping ve Joe Biden Arasındaki Görüşme: Tayvan, Ekonomi ve Küresel İşbirliği Üzerine Değerlendirmeler
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Sunum ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!