Melike SARIKAYA / Milliyet.com.tr – Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı yani KOAH, bir solunum yolu hastalığı. Önüne geçilmediği takdirde ciddi sorunlara neden olabilen KOAH, Kovid-19 pandemisinde de en riskli gruplar arasında yer alıyordu. Sigara kullanımının yanı sıra elektronik sigara ve nargile kullanımının da büyük oranda sebep olduğu KOAH için tüm dünya kasım ayının 3. çarşamba gününü Dünya KOAH Günü kutluyor. Bu yıl “Akciğer Fonksiyonunuzu Bilin” temasıyla farkındalık oluşturulması amaçlanan KOAH için Etlik Şehir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Kliniği Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Serap Duru da Milliyet.com.tr‘ye özel açıklamalarda bulundu.
‘ELEKTRONİK SİGARALAR HİÇ MASUM DEĞİL’
Sigara kullanımının KOAH üzerindeki etkisi hakkında konuşan Doç. Dr. Serap Duru, “Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı yani KOAH, akciğerlerdeki hava yolunun daralmasıyla karakterize, ilerleyici bir kronik hastalıktır. Hastalıkta başlıca belirtiler nefes darlığı, öksürük, balgam, göğüste sıkışma hissi, yorgunluk, hırıltılı solunumdur. Hastalığa yol açan sebepler ise tütün ve elektronik sigara kullanımı, nargile tüketimi, hava kirliliği, toz ve dumanın yoğun ortamlarda çalışmak gibi çevresel faktörlerdir” ifadelerini kullandı. Doç. Dr. Duru bu hastalığın daha çok ileri yaş gruplarında görüldüğünü belirterek, “KOAH’a neden olan sigara kullanımı önceki yıllarda tütün kullanımı yani sigara olarak karşımıza çıkıyordu. Elektronik sigaranın da eklenmesi işi daha da çıkmaza soktu. Çünkü onun da gerçekten içindeki kimyasal maddelerin ne olduğunu tam olarak bilinmiyor. Elektronik sigara akciğerde ciddi problemler yaratabilir. Daha masummuş gibi gösterildiği için gençlerde kullanımı giderek arttı. Özellikle buharlı ve aromalı olan ürünler kullanımını cazip hale getiriyor. Oysa akciğerlerde iltihaplanma, harabiyet yaratıyor. Yine aynı şekilde akciğer kaynaklı bir nefes darlığı, göğüs ağrısı, öksürük, çarpıntı meydana gelebiliyor. Mide bulantısı ve kusma yapabiliyor. Elektronik sigara ve daha da ilerleyerek elektronik sigaraya bağlı zatürre hastalığı da görülebiliyor. Özellikle 20 yıl gibi uzun bir süre sigara içen bireylerde 40 yaş üstünde KOAH hastalığı görülebilir. Bu hastalık daha çok 60-65 yaş üzeri belirtiler verir” dedi.
Doç. Dr. Duru, “KOAH tedavisinde öncelikle hastalığın ilerlemesini durdurmak ve hastalığın etkilerini hafifletmek istiyoruz. Bunun için de sigaranın bırakılması ve tabii ki pasif içiciliğin önlenmesi gerekiyor. Daha sonra hava yollarını genişleten, nefes açacak ilaçlar kullanıyoruz” diyerek alınan önlemlerin hastalığın ilerlemesinin önüne geçeceğini belirtti.
DOÇ DR. DURU: DÜNYADA 400 MİLYON KOAH’LI VAR
Artan sigara ve elektronik sigara kullanımı KOAH’ın yaygınlık durumunu da aynı şekilde etkiledi. Doç. Dr. Duru ise bu artışı şöyle değerlendirdi;
“Yaklaşık olarak dünyada 400 milyon KOAH’lı olduğunu biliyoruz. 40 yaş üzerinde her 5 kişiden birinde KOAH hastalığı var. Ölüm nedenleri arasında kalp ve damar hastalıklarından sonra 3. sıraya yükselmiştir. Ülkemizde de yaklaşık 5 milyon KOAH hastası var ve bu çok ciddi bir rakam. Ön belirtiler olarak uzun süre sigara içen, aktif ya da pasif maruz kalan ya da mesleki maruziyeti olanlarda özellikle nefeste yaşanan sıkıntı ortaya çıkmadan önce sabahları öksürük, balgam, en az 2 yıl ve 3 ay süren sabah öksürüğü kronik bronşit belirtisidir. Bu da vücudun KOAH’a zemin hazırladığının göstergesidir. İlaç tedavisini önerdiğimizde düzenli kullanmasını istiyoruz, düzenli kontrollerini istiyoruz. Ancak hastalar sigara bırakma konusunda problem yaşadığı için hekime gelmekte zorlanıyorlar ve sigarayı bırakamıyorlar. Bu konuda da sigara bırakma polikliniğimizle destek oluyoruz.”
‘KOVİD KALICI BOZULMALARA NEDEN OLDU’
Koranavirüs pandemisi birçok hastalığı daha da kötü hale getirdi. Bazı hastalık grupları ise bu pandemi sürecinde yüksek riskli gruplar arasında yer alıyordu. Yüksek riskli grupta yer alan KOAH hastaları için ise Doç. Dr. Serap Duru, “Koronavirüs tabii ki her kesimi etkiledi ama tabii ki en yüksek riskli hastalar da KOAH hastalarıydı. Çünkü bunlar zaten akciğerlerinden sorun yaşayan bir hasta grubu. O nedenle KOAH hastalarında Kovid-19’un zatürresi de skciğerlerde ciddi kalıcı bozukluklara neden oldu. Daha çok oksijen desteğine gerek duydular. Daha çok ilaç tedavisine başvuruldu. Uzun süreli oksijen tedavisini pandemiden sonra gören hasta sayısı da arttı. Daha hafif KOAH’lar bile kronik seyirli bir hale geldi. Yani bu hastalarda farmakolojik dediğimiz ilaç tedavisi ya da non-farmakolojik tedaviler daha çok uygulanmaya başladı. Bir de özellikle kış dönemlerinde daha sık ataklar yaşamaya başladılar” diye konuştu.
“Nefesimizin değerini bilmemiz gerekiyor” diyerek Dünya Koah Günü kapsamında halkı uyaran Doç. Dr. Serap Duru, “Akciğerlerimizi korumamamız gerekli. Unutmamalıyız ki hayat nefesle başlar. KOAH’ı önlemek elimizde. Sigara yoksa sağlık vardır. Sağlıklı bir nefes, KOAH’sız bir gelecek sağlar” sözleriyle açıklamasını noktaladı.