Bir Kurtuluş Mücadelesinin Hikayesi
Birinci Dünya Savaşı’nın ardından Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanması, ordusunun dağılması ve silahların düşman kuvvetlere teslim edilmesi, Anadolu’yu zor bir döneme sürükledi. Düşman kuvvetleri ülkenin dört bir yanını işgal ederken, “Hürriyet” sloganıyla savaşan vatanseverler, acımasızca kurşuna diziliyor ve idam fermanlarıyla tehdit ediliyordu. İşte bu zor koşullarda, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, vatanı kurtarma adına ölümüne bir mücadele başlattılar. Ellerinde silah, cephane veya yeterli erzak olmadan, sadece kararlılıklarıyla yola çıktılar. “Çılgın Türkler” olarak adlandırılan bu kahramanlar, topraklarımızı yeniden vatan yapmak için tarihe geçecek bir kurtuluş mücadelesi verdiler.
Halk, Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının bağımsızlık savaşına büyük bir destekle katıldı. Bu direnişin öncüsü yalnızca erkekler değildi; kadınlar da cephelerde yer alarak büyük fedakarlıklar gösterdiler. Bebeklerini kucaklarında taşırken, askerlere silah ve aş taşıdılar. Çıplak ayaklı askerler için çarık yaptılar ve çorap ördüler.
100 YILLIK SAYGI
Kara Fatma olarak bilinen Fatma Seher Erden, İzmir’in kurtuluş mücadelesinin önemli isimlerinden biri oldu. Hafız Selman İzbeli, askerlere çorap ve fanila örerek cepheye gönderdi ve her zaman “Ben bir Cumhuriyet kadınıyım” dedi. Gördesli Makbule, Yunan kuvvetleriyle çatışarak şehit düştü. Nezahat Onbaşı ise cepheye gittiğinde sadece 9 yaşındaydı ve 70. Alay’ın simgesi haline geldi. Mustafa Kemal ve askerleri, cesaretleri ve fedakarlıklarıyla 7 düvele meydan okuyarak düşmanı denize döktüler. Bizlere, tüm dünyaya örnek olan özgür, bağımsız, laik ve demokratik bir hukuk devleti bıraktılar.
Genç teğmenler, mezuniyet törenlerinde 100 yıl önce yokluk içinde kazanılan bu büyük zaferin anısını yaşatarak saygılarını ve Atatürk’e olan bağlılıklarını haykırdılar. Ancak bu durum, bazı çevrelerde “disiplinsizlik” olarak nitelendirildi ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç talepleri ortaya çıktı. Halk ise bu süreci değerlendirirken, “Bu sözlerin neresi suç? Cezayı değil, alkışı hak ediyorlar” yorumlarını yaptı.
…Ve kadınlar bizim kadınlarımız!
Bizim kadınlarımız / şimdi ayın altında / kağnıların ve hartuçların peşinde / harman yerine kehriban başlı sap çeker gibi / aynı yürek ferahlığı, aynı yorgun alışkanlık içindeydiler / Ve onbeşlik şaraplenin çeliğinde / ince boyunlu çocuklar uyuyordu / Ayın altında kağnılar yürüyordu / Akşehir üzerinden Afyon’a doğru…
NAZIM HİKMET
İmza Kampanyasına Destek
‘Ebru Teğmen yalnız değildir’
Vatandaşların, Harp Okulu mezuniyetinde okuduğu yemin nedeniyle hedef gösterilen Ebru Eroğlu’na destek her geçen gün büyüyor. Change.org üzerinde başlatılan “Ebru Teğmen görevine dönmeli” imza kampanyasına katılanların sayısı 50 bine yaklaştı.
‘Atatürk’ün askeri olmak onurdur’
Kemalist Aydınlanma Derneği, “Atatürk’ün askeri olmanın onurunu yaşatan teğmenlerimizin cezalandırılması asla kabul edilemez. Genç teğmenler, Atatürk’ün verdiği görevi yerine getirmiştir” açıklamasında bulundu.
Ebru Eroğlu dahil beş teğmen ile üç komutan ihraç istemiyle disipline sevk edildi.
Kaynak: Sözcü