1. Haberler
  2. Spor
  3. İlhan Parlak’ın Futbol Kariyeri ve Duygusal Anıları

İlhan Parlak’ın Futbol Kariyeri ve Duygusal Anıları

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Süper Lig’de bir dönem attığı gollerle adından sıkça söz ettiren ve Fenerbahçe’de forma giymiş olan İlhan Parlak, Skorer’e özel açıklamalar yaptı. Parlak, gelecekteki hedeflerinden Süper Lig’de yaşadığı anılara kadar birçok konuda içten ifadelerde bulundu. Şimdi söz eski golcüde…

Futbol Kariyerini Sonlandırma Hikayesi

Aslında fiziksel olarak vücudum futbol oynamaya son derece müsaitti. Ancak mental olarak oldukça yıpranmıştım. Özellikle Kayseri’de yaşadığım olaylar sonrasında bu durum daha da belirginleşti. Çünkü ben o kulübün altyapısından yetişmiş biri olarak çok emek verdim. Kaptanlık da yaptım ve başarılı sezonlar geçirdik. Fakat sözleşmem bittiğinde ‘Anlaşacağız’ dediler. Takımın transfer yasağı vardı ve kulüpten 1 kişi bile beni aramadı. Bir gün başkanla bir düğünde karşılaştım. Orada bana teknik direktör Çağdaş Atan’ın beni istemediğini, ama onun gitmesinin ardından tekrar döneceğimi söyledi. Çağdaş hoca gittikten sonra aradığımda ise telefonlarımı açmadı. Sonrasında, bana ‘İlhan benden çok para istedi’ gibi iftiralar atıldığını duydum. Bu insanlar, bizim daha önce birlikte olduğumuz ve ağabey dediğimiz kişilerdi. Eğer onlar bize böyle yapıyorsa, daha fazla uzatmanın anlamı yoktu. ‘Boşver’ dedim ve Kayserispor’da bırakmak istiyordum zaten. Bu şekilde Kayserispor’da oynayamadığım için kariyerimi noktalamak zorunda kaldım ama bu durum beni çok üzdü.

İlhan Parlak'ın Futbol Kariyeri ve Duygusal Anıları

Tatsız Şekilde Futbolu Bıraktım

Kırgınlıklar, bana söylenen yalanlar ve hakkımda atılan iftiralarla futbolu bıraktım. Futbolu bıraktıktan sonra Kayserispor için daha güzel işler yapacağımı düşünüyordum, umarım ileride bunu gerçekleştirebilirim. Ben oranın altyapısından yetiştim ve onlara hizmet etmek isterdim. Ancak, bu tatsız ve üzücü şekilde futbolu bırakmak zorunda kaldım. Bir insanın beklediği, çağırıp ‘İlhan, bu sezon kadroda düşünmüyoruz’ demesi. O durumda ben de teşekkür eder, helalleşir, yollarımızı ayırırdık. En çok içime oturan şey, ‘İlhan para istedi’ denmesiydi. Ben kimseden 1 lira bile para talep etmedim.

Çalıştığım Hocalar

Yardımcı hocaları da sayarsam, çalıştığım hoca sayısı 80’i buluyor. Hep küme düşme takımlarında oynadığım için 7 hoca değiştirmişliğimiz var. Geçen sefer saymaya çalıştım, 58-60’ı geçti bile. Bir hoca bir sezondan fazla durursa, ona alışamıyorduk. Bu hocalar içinde bana en çok dokunan isim Yalçın Koşukavak oldu. Kayseri’ye geldiğinde ben 33-34 yaşındaydım, tanışmamız biraz geç oldu. Futbola bakış açımı değiştirdi. Tekniğin ve taktiğin ne kadar önemli olduğunu, sistemin önemini onunla birlikte gördüm. Eskiden 4-2-3-1 oynardık. Klasik, top rakipteyken nasıl kapanmamız gerektiğini biliyorduk ama organizasyon pek olmuyordu. Yalçın hoca, top bizdeyken nasıl atağa çıkmamız gerektiğini öğretti. Biraz daha önce çalışsaydık, belki daha ön plana çıkabilirdim.

Avarel Gibi Ortalıkta Dolaştım

Mesut Bakkal döneminde Karabük’te çok iyi bir dönem geçirmiştim. Milli takımda Abdullah Avcı vardı. Galatasaray’a, Fenerbahçe’ye gol atmıştım. Beşiktaş ile o gün maçımız var. Bir baktım, beni çağırmamışlar. O hafta içi sağlık raporlarım istenmiş, pasaportum gitmiş. Oldu bu iş diyorum. Beşiktaş maçına çıktık. Avarel gibi dolanıyordum ortalıkta. Ondan sonra 2-3 ay kendime gelemedim. Bırak gol atmayı, kaleye şut bile atamamıştım uzun süre.

İlhan Parlak'ın Futbol Kariyeri ve Duygusal Anıları

Fenerbahçe, Sevilla’dan Daha Büyük Bir Kulüp

Bu İspanya konusu son dönemlerde biraz şaka konusu oldu. Bakın, Elit Tur’da ve Avrupa Şampiyonası’nda 19 yaşında gol kralı oluyorsunuz. İspanya’da Piqueler, Matalar, Capeller’e, Portekiz’e karşı gol atıyorsunuz. Avrupa’nın en iyi kulüpleri o turnuvaları izliyor. Bizim Türkiye’deki gibi değil. Bana Ertuğrul Sağlam söyledi, o zaman hocamızdı. Seni ‘Real Madrid istiyor’ dedi. Daha sonra resmi olarak Fenerbahçe ve Sevilla’dan teklif geldi. Real Madrid ise sadece söylentiydi. Ben daha 20 yaşındaydım ve Yahyalı’dan yeni çıkmıştım. Yurt dışında yemek yiyemiyorum. Ne var bunda yani? Bu hataları yaptım ama genç oyunculara örnek olmak istiyorum ki bu hataları yapmasınlar. Şimdi mantıksız geliyor ama o zaman mantıklıydı. Çevremizde bize yardım eden biri de yoktu. Seçimim ise Fenerbahçe’ye gitmekti. Sevilla vardı ama ben 3. ligden bir yere gitmedim, Fenerbahçe’ye gittim. Fenerbahçe, Sevilla’dan daha büyük bir camia bence.

İlhan Parlak'ın Futbol Kariyeri ve Duygusal Anıları

Jose Mourinho Dünya Çapında

Jose Mourinho dünya çapında bir hoca. Sayın Ali Koç başkanlığa seçildiğinden beri şampiyon olmak için elinden geleni yapıyor. İmza törenine katılanların sayısını biliyorsunuz. Beklentiler çok yüksek. Ancak gelinen noktada kendi evinizde bir Galatasaray mağlubiyetiniz var. Puan olarak geridesiniz. İnsanlar büyük beklentiler içerisinde ve ligi domine edeceklerini düşündüler belki de. O beklentiler karşılanmadı ama biraz da zaman vermek gerekiyor. Fenerbahçe bence ivme yakalayacak bir oyuncu grubuna sahip. Bu ivmeyi yakalarsa, şampiyonluğun en önemli adaylarından biri olacaktır.

Hangi Takımın Kadrosu Daha Üstün?

Santrfor bölgesinde Galatasaray’da Osimhen, Icardi, Batshuayi var. Orta saha ise hem Fenerbahçe’de hem de Galatasaray’da oldukça iyi. Hangi takımın maçını izlerken keyif alıyorsanız, şahsen Beşiktaş derim. Mükemmel bir sistem içerisinde oynamaya çalışıyorlar. Van Brockhorst’u tebrik ediyorum; herkes transfer isterken, o Immobile’nin arkasına yedek istemedi. Gençlerle devam etti. Beşiktaş gibi bir kulüpte, hiçbir hoca yerli santrfor düşünmez aslında. Bu yüzden tebrik etmek lazım. Türk futbolcular arasında profesyonelce yaşamayı öğrenenler öne çıkıyor. Mesela Barış Alper Yılmaz. Kesinlikle çok iyi bir bireysel antrenörü var ve hayatına dikkat ediyor bence.

Kerem’i Çok İyi Anlıyorum

Kerem Aktürkoğlu’nu çok iyi anlıyorum. Ben Ankaragücü’nde benzer şeyler yaşamıştım. Oynadığım zamanlar, hep çok gol attım. Büyük isimler geldi, çok büyük paralar aldılar. Biz ise bir şey almadığımız zamanlar oldu ama en ufak bir şeyde tepki gördük. Teklif geliyor, transfer yasağı var diye gitmiyorsunuz. Ben Ankara camiasını asla o durumda bırakmadım. Son gün ben oynayacağım biliyorum ama bazen yönetimin transfer ettiği oyuncu oynuyor. Bunları yaşıyorsunuz. İşler kötü gitti mi, İlhan da İlhan. Ben yeri geldi mi para almadan oynadım. Sivasspor ile oynayacağız, bunu asla unutmuyorum. Pinto var o zaman. Cuma günü parası ödenmediği için fesih hakkı doğdu. Maç cumartesi günü. Kampı terk edip gitti. ‘Oynamayacağım’ dedi. 3-0 kazandık ve ligde kaldık. Önümüzdeki sezon ise transfer yasağı var. Pinto ile mecburen anlaştılar. İlk çıktığımız maçta bütün stat ‘Pinto Pinto’ diye bağırdı. İyi futbolcu olabilir ama bunu yapmış. İşte Kerem Aktürkoğlu bunları yaşadı. ‘Gol de atıyorum, asist de yapıyorum’ diyordur. Bir şey olduğu zaman, ‘Ben daha ne yapayım?’ diyordur. Yine küfürü ben yiyorum diyordur. Bir oyuncusun ama üzülüyor ve kırılıyorsun. Burada miadım doldu diyorsun.

Çok Konuşulacak Halil Umut Meler Anısı

Kayserispor – Fenerbahçe maçı son hafta. Biz küme düşme potasındayız, Gençlerbirliği de öyle. Onlar da Trabzonspor ile oynuyor. Maç başladı, 1-0 öne geçtik. Ben çok iyi oynuyorum. İlk yarı 1-0 içeri girdik. Fenerbahçe bizi yenerse şampiyon oluyor çünkü Galatasaray ve Beşiktaş gol atmamış. Ancak Gençlerbirliği de Trabzonspor’u yenerse, biz düşeceğiz. 2. yarıya bir çıktık, herkes gergin. Bir pozisyonda Serdar Aziz beni çekti, ben de onu çektim ama forma sünüyor. Halil Umut Meler penaltı verdi. Tabii, küme düşme paniği var. Ben Halil Umut Meler’e ‘Sen ne yapıyorsun, böyle penaltı mı olur?’ diye saçmalıyorum. Halil hoca bana ‘Ya oğlum, git bak saçmalıyorsun, çektin’ dedi ve o ara bana sarı kart gösterdi. Daha sonra penaltı kaçtı. Fenerbahçe 1-1 yaptı. Yine penaltı verdi hoca. Bu sefer daha fena şeyler söyledim. ‘Bir şehrin kaderiyle oynuyorsun’ dedim ona. Daha da yüklendim. Sonra bir pozisyon oldu; Altay ile karşı karşıya kaldım. Vurdum, Altay çıkarttı.

Bir Şehrin Kaderiyle Ben mi Oynuyorum?

Sonra Halil hoca dedi ki ‘Bir şehrin kaderiyle ben mi oynuyorum, sen mi oynuyorsun?’ dedi. ‘Ben işimi yapıyorum, bak sen atamadın’ dedi. Haklı adam. Bir penaltı daha oldu. İtiraz ediyorum. Halil hoca Allah var, idare ediyor bizi. Halil hoca sarıyı gösterdi. Diğer sarıyı hatırlamıyorum. Halil hocaya gittim, ‘Bak ne yapıyorsun, sarı kartım yok’ dedim. Hoca bana ‘Çık dışarı’ diyor. Hayatımda ilk kez kırmızı kart gördüm, o da orada oldu. İlk sarımdan haberim yoktu. Maç bitince Halil hocadan helallik istedim. Beni idare ettiğin için teşekkür ediyorum dedim. ‘Topa vurmasan, ikinci sarıyı vermeyecektim’ dedi. ‘Beni müthiş idare etmişsin’ dedim ona.

İlhan Parlak’ın Futbol Kariyeri ve Duygusal Anıları
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Sunum ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!