1. Haberler
  2. Gündem
  3. Türkiye’nin Deniz Memelileri Tehlikede: DMAD’ın Çarpıcı Araştırmaları ve Göz Ardı Edilen Tehditler

Türkiye’nin Deniz Memelileri Tehlikede: DMAD’ın Çarpıcı Araştırmaları ve Göz Ardı Edilen Tehditler

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

DMAD’ın Bilimsel Araştırmaları ve Türkiye’nin Deniz Memelileri

DMAD'ın Bilimsel Araştırmaları ve Türkiye'nin Deniz Memelileri

2015 yılında Antalya’da kurulan Deniz Memelileri Araştırma Derneği (DMAD), Türkiye’nin Akdeniz, Ege, Marmara ve Karadeniz sularında bilinen 10 balina, yunus ve mutur türü üzerine kapsamlı bilimsel araştırmalar yürütmektedir. Derneğin kurucusu Dr. Aylin Akkaya, birçok gönüllü uzman ile birlikte özellikle Doğu Akdeniz’de düzenledikleri bilimsel araştırma seferleri ile dikkat çekmekte ve yapılan çalışmalar neticesinde, Türkiye sularındaki yunus ve balinalarla ilgili üzücü verilere ışık tutmaktadır.

Doğu Akdeniz’in Zenginliğinin İspatı

Dr. Aylin Akkaya, Türkiye’nin kıyı uzunluğu bakımından Akdeniz’de önemli bir konumda olduğunu, ancak bu bölgede bilimsel çalışmaların oldukça az sayıda kaldığını vurgulamaktadır. Balina ve yunusların bulunduğu denizlerde ekosistem ve biyoçeşitliliğin oldukça zengin olduğunu belirten Dr. Akkaya, “Yaptığımız çalışmalarla bu biyoçeşitliliğin zenginliğini bir nevi ispatlamış olduk. Doğu Akdeniz, yunus ve balinalar açısından, Akdeniz’in diğer bölgeleri kadar zengin bir alandır. Bu türler, görüldükleri bölgenin korunması gerektiğini de ortaya koyan bayrak tür özelliğine sahiptir,” şeklinde konuşmuştur.

Deniz memelileri arasında ülkemizde en yaygın olarak görülen türün, özellikle İstanbul Boğazı’nda gözlemlenen afalina yunusu olduğunu ifade eden Dr. Akkaya, “Bu tür, iri ve cesur bir yapıya sahiptir. Kıyısal bölgelerde sıkça görüldüklerinden, İstanbul Boğazı’ndan Karadeniz’e ve Doğu Akdeniz’in Hatay bölgesine kadar Türkiye’nin her yerinde mevcuttur. Ancak endişe verici bazı durumlar da söz konusu. Daha önce 10 birey gözlemlediğimiz bu tür, şu an genel olarak 2-3 bireyle sınırlı kalmış durumda. Vücut yapıları da, olması gereken iri formun dışında, zayıflamış olarak gözlemleniyor. Kaburgaları belirgin bir şekilde dışarıda, nefes aldıkları bölgeler ise içe çökük hale gelmiş. Özellikle bu baskıları İstanbul Boğazı’nda gözlemleyebiliyoruz. Ülkemizde yerel bir tür olmasına rağmen, ne yazık ki popülasyonları pek iç açıcı değil,” diyerek durumu açıklamıştır.

Türkiye'nin Deniz Memelileri: DMAD'ın Araştırmaları ve Tehditler

Afalinaların zayıflamasının ve kaburgalarının görünür hale gelmesinin sebebinin açlık olduğunu, ancak bu açlığın nedeninin henüz bilinmediğini belirten Dr. Akkaya, “İstanbul Boğazı’nda yeterli balık stoğu olmaması veya su altı gürültüsü gibi tehditler, yunusların strese girmesine neden olmuş olabilir,” ifadelerini kullanmıştır.

2019’dan Beri Doğu Akdeniz’de Görülmüyor

Tırtak yunus türünün daha estetik ve canlı renklere sahip olduğunu ifade eden Dr. Akkaya, “Afalinadan daha küçük boyutlarda gözlemlenebiliyor. Bu türü hem kıyı bölgelerimizde hem de açık sularda görebiliyoruz. Ancak tırtak türü sadece bizim sularımızda değil, Akdeniz’in tamamında tehlike altında. Sayıları oldukça azalıyor ve Doğu Akdeniz’de 2019 yılından bu yana bu türü görememekteyiz. Yapılan çalışmalar 500 günü geçti ve bu süre zarfında sıkça gözlemlediğimiz bu tür, artık Doğu Akdeniz bölgesinde neredeyse yok olma aşamasına gelmiştir. Ege Bölgesi’nde, özellikle Dilek Yarımadası açıklarında ise bu türün hala güzel bir popülasyona sahip olduğunu ve gruplar içinde yavrularını görmekte olduğumuzu belirtmek umut verici,” şeklinde konuşmuştur.

Balinalar da Tehlikede

Kaşalot balinalarının derin sularda yaşadığını anlatan Dr. Akkaya, “Bölgede yaz aylarında 30 bireyin Türkiye’de yoğun gözlemlendiğini ispatladık. Ülkemiz suları bu tür için büyük bir öneme sahiptir. Ancak Akdeniz genelinde yine tehlike altında olduğu düşünülmektedir ve yaklaşık 350 birey bulunduğu tahmin edilmektedir. Gagalı balinalar ise Antalya Körfezi’nin yoğun deniz trafiğine rağmen bölgenin kıyısal sularında gözlemlenmektedir. Önceden bu türleri sıkça görebiliyorduk. Gagalı balinalar, oldukça utangaç ve en derin sularda dalış yapabilen türlerdir; kayıtları 3 bin metreden fazladır. Akdeniz ve Lara Körfezi açıklarında gözlemlenirken, artık ne yazık ki bu türü göremiyoruz. Gagalı balinalar ve kaşalotlar için en önemli tehditlerden biri su altı gürültüsüdür. Bu nedenle gözlemler, gün geçtikçe azalmakta,” demiştir.

Türkiye’de Balina Olduğu Pek Bilinmiyor

Ülkemiz sularında yunusların varlığının bilindiğini, ancak balinaların toplum tarafından pek bilinmediğini dile getiren Dr. Aylin Akkaya, “Biz her zaman çalışma yaptığımızda, insanların ilk sorusu ‘Türkiye’de balina mı var?’ oluyor. Evet, ülkemizde balinalar var ve bu balinalar yalnızca küçük gruplarda değil, aynı zamanda büyük gruplar içinde de yer alıyorlar. Genel olarak tehditleri sıralarsak; habitat kaybı, deniz trafiği, su altı gürültüsü ve deniz kirliliği ana tehditler arasında yer almaktadır,” diyerek konuyu tamamlamıştır.

Türkiye’nin Deniz Memelileri Tehlikede: DMAD’ın Çarpıcı Araştırmaları ve Göz Ardı Edilen Tehditler
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Sunum ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!