1. Haberler
  2. Medya
  3. Ahmet Ümit ve Sevin Okyay: Polisiye Edebiyatı Üzerine Bir Söyleşi

Ahmet Ümit ve Sevin Okyay: Polisiye Edebiyatı Üzerine Bir Söyleşi

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ahmet Ümit ve Sevin Okyay’dan Polisiye Üzerine Bir Söyleşi

Türk edebiyatında polisiye denilince akla gelen en önemli isimlerden biri şüphesiz Ahmet Ümit. Bu ayki Milliyet Sanat dergisi için Sevin Okyay ile bir araya gelen Ümit, Türk polisiyesinin en sevilen karakterlerinden biri olan Başkomiser Nevzat’ın son macerasını konu alan yeni romanı Yırtıcı Kuşlar Zamanı üzerine düşündüklerini paylaştı. Ahmet Ümit, “Polisiye, bir kaçış edebiyatı olabilir ama aynı zamanda bir yüzleşme ve eleştiri edebiyatıdır. Bunu yapmalıyım gibi bir zorunluluk hissi taşımıyorum; polisiye yazmayı gerçekten seviyorum. Nevzat’ın hikâyesi devam edecek. Ben öleceğim ama onu öldürmeyeceğim,” şeklinde konuşarak, “Kahramanlar yaşamalı,” vurgusunu yaptı.

“Tam Günümüz Türkiye’sini Anlatıyor”

Ümit, Yırtıcı Kuşlar Zamanı romanının içeriğini “Aslında tam günümüz Türkiye’sini anlatıyor. Uyuşturucu meselesi, kirli polisler, kirli savcılar ve kirli hakimler var. Aynı zamanda çürümüş bir toplumla yüzleşiyoruz,” sözleriyle özetledi. Ümit, “Bu belki de en hızlı okunan kitabım olabilir. Kitapta bir iskelet bulunuyor ve olay birdenbire Nevzat’a bağlanıyor. Bu, doğrudan Nevzat’ı anlatan bir roman,” diye ekledi.

“Ben Bir İstanbul Yazarıyım”

Ayrıca, Ahmet Ümit, “Bir İstanbul yazarı olarak, şehrin farklı dönemlerdeki durumunu anlatmaya çalışıyorum. 1926’da Beyoğlu nasıldı? İstanbul o zamanlar nasıl bir yerdi? Bunları anlatmak benim için çok kıymetli. Şehrin sadece bugünü değil, geçmiş yüzyılı ve mümkünse Roma dönemini de ele almak istiyorum. Bu tür anlatılarla şehri daha iyi ortaya çıkarabiliyoruz,” dedi. Ümit, mütareke yıllarına dair bir kitap yazmayı düşündüğünü de sözlerine ekledi.

“Yazarlığımı Anneme Borçluyum”

Ahmet Ümit, yazarlık kariyerini annesine borçlu olduğunu belirterek, “Açık konuşmak gerekirse, yazarlığımı anneme borçluyum. O, her şeyi anlatır. Sadece bir hikâye, masal veya izlediği bir film değil; gördüğü bir olayı bile kurgusal bir dille aktarır. Bu konuda annemin etkisi çok büyüktür,” ifadelerini kullandı. Kendi hayatının yazarlık üzerindeki etkisini ise, “14 yaşımdan 30 yaşıma kadar olan politik dünyamda çok sert kavgalar, polislerle kovalamacalar yaşadım. Hatta sahte pasaportla Moskova’ya gitmem gibi olaylar da oldu. Yazarın kişisel hayatı, yazdıklarını etkiler. Benim polisiye yazma nedenim de bu. Çünkü sıkılıyorum. Hayat bazen çok sıkıcı değil mi? Ama polisiye okuduğunuzda bu sıkıcılıktan kurtuluyorsunuz,” şeklinde anlattı.

Sevin Okyay ve Ahmet Ümit’in bu keyifli söyleşisinin tamamı, Milliyet Sanat’ın Ekim 2024 sayısında yer alıyor. Milliyet Sanat dergisi, okurlarını kitabevlerinde, marketlerde, Getir, Trendyol, dergikapinda.com, shopier.com ve dijital uygulamalarda bekliyor. Ayrıca, dergiyi 0850 224 02 22 numaralı çağrı merkezini arayarak satın alan okurların dergisi, kapılarına kadar ulaştırılıyor.

Ahmet Ümit ve Sevin Okyay: Polisiye Edebiyatı Üzerine Bir Söyleşi
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Sunum ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!