Aile hekimleri ve sağlık çalışanları, 1 Kasım’da yürürlüğe giren yeni yönetmeliğin kendilerini göz ardı ettiğini ve sahada huzursuzluk yarattığını ifade ederek, Sağlık Bakanlığı’na seslerini duyurmak amacıyla iş bırakma eylemi düzenliyorlar. 19 Ekim’de Ankara’da gerçekleştirilen büyük mitingde, yönetmeliğe yönelik itirazlar dile getirilmiş, ancak bakanlığın bu itirazları dikkate almadan yönetmeliği uygulamaya koyduğu vurgulanmıştır. Sağlık çalışanları, tepkilerini göstermek için meydanlara iniyor.
“Sağlık Sistemine Zarar Veriyor”
Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük, Sağlık Bakanlığı’nın bu yaklaşımının adeta “hodri meydan” anlamına geldiğini belirterek, “Bu çağrıya kayıtsız kalmamız mümkün değildi. Biz de meydanlardayız, iş bırakıyoruz,” dedi. Mengücük, yönetmeliğin meslek onurunu zedeleyen unsurlarına asla razı olmayacaklarını ve bu düzenlemenin toplum sağlığına, koruyucu sağlığa ve genel insan sağlığına katkı sağlamadığını ifade etti.
“Hastaneye Başvuru Sınırlaması, Tedavi Hürriyetini Engelliyor”
Dr. Mengücük, yönetmelikteki değerlendirme ve ücretlendirme kriterlerinin bilim ve tıpla hiçbir ilişkisi olmadığını vurguladı. “Bu ölçütler, hem meslek onurumuzu zedelemekte hem de çalışanların iradesi dışında koşullar dayatmaktadır. Örneğin, 6 ay boyunca hastanın aile sağlığı merkezine başvurmaması durumunda ücret kesintisi uygulanması gibi bir durum söz konusu. Dünya literatüründe böyle bir şart yoktur. Ayrıca hastaların aile sağlığı merkezi dışındaki sağlık tesislerine başvurularının sayısı 7 ile sınırlı tutulmaktadır. Her sağlık sorununu bizim çözmemiz mümkün değil, dolayısıyla hastayı hastaneye yönlendirmemiz gerektiğinde bu sayı kısıtlaması sakıncalı bir durum yaratıyor. Bu, hekim kanaatine ve tedavi hürriyetine müdahale anlamına geliyor ve biz mesleğimizin ilkelerine sahip çıkma kararlılığındayız,” dedi.
“İki Hekimin Görüşü ile Yönetmelik Hazırlamak Sağlıklı Değil”
Sağlık Bakanı’nın yönetmelik hazırlanırken yalnızca iki aile hekiminden görüş alındığını hatırlatan Dr. Mengücük, 60 bin çalışanın etkilendiği bir konuda sadece iki kişinin veya bürokratın görüşünün yeterli olmadığını ifade etti. “Tüm meslek örgütleri ve sahada çalışanlar olarak, yeni yönetmeliğin hazırlanmasında söz sahibi olmayı ve görüş bildirmeyi talep ediyoruz. Bölgesel ihtiyaçlar ve nüfus yapısı göz önünde bulundurularak yeni yönetmeliğin oluşturulmasını istiyoruz,” dedi.
“Şiddet Azalmış Değil”
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin hâlâ çözülmediğine dikkat çeken Dr. Mengücük, Sağlık Bakanı’nın mevzuatın yeterli olduğunu söylediği gün bile üç ayrı şiddet vakasının yaşandığını hatırlattı. “Şiddet azalmış değil. Sağlık Bakanlığı, çalışanlarının can güvenliğini sağlamakla yükümlüdür, ancak ne yazık ki etkin ve caydırıcı önlemler almaktan kaçınıyor,” diyerek eleştirilerini dile getirdi.
Kaynak: Sözcü