AK Parti’li Çelik’in Açıklamalarından Öne Çıkanlar
Batı toplumlarında yaşanan çelişkili durumlar dikkat çekiyor. İnsanlar, üniversitelerde ve sokaklarda her yaştan birey Gazze’ye destek vermek için bir araya gelirken, birçok hükümet ise soykırımcı politikaları desteklemeye devam ediyor. İspanya ve Belçika gibi ülkelerin başbakanları, başlangıçta Refah Sınır Kapısı’na giderek Gazze halkına sahip çıkan açıklamalarda bulundular. Ancak bu desteklerin arkasından, Filistin devletinin tanınmasına yönelik açıklamalar da geldi.
Uluslararası sistemin ve kurumların bu durumu sessizce izlemeleri sonucunda ortaya çıkan tablo oldukça endişe verici. En son gelişmelerde, İsrail’in Netanyahu hükümeti, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres’i “istenmeyen adam” ilan etti. Olayın başında Netanyahu’nun ilk sözleri, İsrail vatandaşlarının korunmasına yönelik değil, “bölge haritalarını değiştireceğiz” şeklinde bir yaklaşım oldu. Bu durum, bölgedeki gerginliğin artmasına ve savaşın patlak vermesine yol açtı.
Geldiğimiz noktada, Netanyahu’nun bölgesel savaşı kışkırtarak hukuk önünden kaçmaya çalıştığını, tüm bölgeyi ateşe atma çabasını görüyoruz. Bugün, Lübnan’ı yeni bir Gazze haline getirmeye çalışan soykırımcı şebekelerin faaliyetleriyle karşı karşıyayız. Bu durum, yalnızca Gazze değil, tüm Orta Doğu için büyük bir tehdit oluşturuyor.