AKP Karabük Merkez İlçe 8. Olağan Kongresi
100. Yıl Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen AKP Karabük Merkez İlçe 8. Olağan Kongresi’ne katılan Tunç, çıkışta basın mensuplarının gündeme dair sorularına yanıt verdi. Tunç, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik ifadeleri nedeniyle hakaret davası açılması hakkında gelen bir soru üzerine, bu tür hakaret içeren çirkin sözlerin, ana muhalefet genel başkanlığı yapmış birine yakışmadığını vurguladı. Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre hakaretin suç olduğunu belirten Tunç, avukatların suç duyurusunda bulunduğunu ve bu konunun Bakanlığa geleceğini, dolayısıyla değerlendirme yapılacağını aktardı.
“KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL”
Tunç, siyasetin temiz bir dille yapılması gerektiğine dikkat çekerek, “Çirkin bir dille, karalayıcı bir üslupla siyaset yapmanın, o siyaseti yapanlara bir faydası yok. Kendi partisindeki durum nedeniyle gündemde kalmak için Sayın Cumhurbaşkanı’na yakışıksız, çirkin ve terbiye dışı sözlerle hakaret ediyorsunuz. Kendinizi gündemde tutmak için yapıyorsunuz ancak bunlar suçtur.” şeklinde konuştu. Hiç kimsenin kanunlar karşısında ayrıcalığı olmadığını, Kılıçdaroğlu’nun birçok hakaret dosyası bulunduğunu belirten Tunç, “Dolayısıyla mahkemenin davetine icabet etmemek, ‘Ben Türk mahkemelerini takmıyorum’ demek, bir siyasetçiye yakışmaz. Sayın Cumhurbaşkanı’na yapılan bu hakaretleri kabul etmemiz mümkün değil. O, bu ülkede 22 yıldır dünya siyaset tarihinde var olan, demokratik siyasi hayatımızda da görülmemiş bir başarı sergileyen ve ömrünü milletine adayan bir liderdir. Dolayısıyla ona hakareti ne hukuk ne de millet kabul eder. O çirkin sözleri sarf edenler, millet nezdinde kaybetmeye devam edecekler.” değerlendirmesinde bulundu.
“ÖYLE BİR HÜKÜM YOK”
9. Yargı Paketi’nde yer alan “casusluk düzenlemesi” hakkında sorulan soruya Tunç, 9. Yargı Paketi’nin önceki yasama yılından bu yasama yılına intikal eden bir paket olduğunu belirtti. Paketin, Meclis Genel Kurulu’nun gündeminde olduğunu söyleyen Tunç, “9. pakette yer alan ve kamuoyunda yanlış anlaşılan, ‘etki ajanlığı’ olarak sunulan, ‘Türkiye’de araştırma yapanların cezalandırılacağına yönelik bir hüküm getiriliyormuş’ gibi birtakım yanlış anlamalar var. Burada etki ajanlığı değil, Türkiye’de araştırma yapanların cezalandırılacağına ilişkin bir hüküm yok.” ifadelerini kullandı. Tunç, teklifte Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin askeri ve siyasi yararları aleyhine, başka bir devlet ya da organizasyonun yararına Türkiye’de suç işleyenlerin cezalandırılacağına dair bir hükmün bulunduğunu vurguladı.
Tunç, “Eğer siz Türkiye’de bir suç işlerken ve bunu casusluk kastıyla işliyorsanız, o zaman hem casusluktan hem de işlediğiniz suçtan ceza alırsınız. Türkiye’de casusluk kastıyla kişisel verilerin ihlali ya da kişiyi tehdit etme gibi birtakım suçların işlendiğini gördük. Burada, o kişilerin sadece işlediği suçtan değil, hangi maksatla işlediği ortadayken, casusluk niyetiyle işlemişse casusluktan dolayı da cezalandırılmasına ilişkin bir hüküm var. Yoksa Türkiye’de araştırma yapan herkes cezaya tabi tutulacak bir durum söz konusu olamaz. Türkiye’de casusluk kastıyla kişisel verileri ihlal edenler cezalandırılmasın mı? Kim buna itiraz edebilir?” dedi.
“KAPSAMLI BİR DÜZENLEME OLACAK”
Tunç, yargı paketinin suçla mücadelede neyi amaçladığının zamanla belli olacağını ifade ederek, bu paketin hem iktidarı hem de muhalefeti ile kabul göreceğine inandığını kaydetti. Yargı Reformu Strateji Belgesi’ne ilişkin hazırlıkların tamamlanmak üzere olduğunu belirten Tunç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belgeyi önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşacağını bildirdi. Tunç, bu belgenin gelecek 4 yılı planlayan bir yargı reformu olduğunu, bu konuda yargının tüm taraflarının görüşlerini aldıklarını ifade etti ve “Özellikle suç işlenmesini önleyecek, suçla mücadeleyi daha etkin hale getirecek, toplumun huzur ve güvenliğini bozmaya yönelik değişiklikleri milletvekillerimizin takdirine sunacağız.” dedi.
Tunç, Türkiye’de son günlerde gündeme gelen “cezasızlık” algısını ortadan kaldırmaya yönelik bazı düzenlemeler yapma ihtiyacının doğduğuna işaret ederek, “Bilişim suçlarının artması, yasa dışı bahis, dolandırıcılık ve internet yoluyla işlenen suçların çoğalması nedeniyle bazı tedbirlerin alınması gerekiyor. Özellikle toplum güvenliğini bozan, trafik güvenliğini ihlal eden ve ruhsatsız silahların yaygınlaşması gibi konulardaki cezalardaki caydırıcılığın artırılması, tutuklama sebeplerinin kapsamının genişletilmesi gibi hususlar üzerinde duracağız.” şeklinde konuştu.
Tunç, 9. Yargı Paketi’nde arabuluculuk ve istinaf mahkemelerindeki süreçlerin hızlandırılmasına yönelik düzenlemelerin bulunduğunu kaydetti. “Ancak asıl yargı alanında, vatandaşlarımızdan gelen görüşler doğrultusunda oluşturduğumuz, Adalet Bakanlığı’ndaki bilim komisyonlarının uzun çalışmaları sonucunda ortaya konulan önemli düzenlemeleri, önümüzdeki günlerde Sayın Cumhurbaşkanımızın Yargı Reformu Strateji Belgesini açıkladıktan sonra milletvekillerimizin takdirine sunacağız.” dedi.
NARİN GÜRAN CİNAYETİ
Tunç, “Geciken adalet, adalet değildir.” diyerek, yargı süreçlerinin uzamadan ve vatandaşların gecikmeksizin haklarına ulaşabilmesi için kapsamlı değişiklikler yapılacağını bildirdi. Sosyal medyadaki dezenformasyonla mücadele çalışmalarının da sürdüğünü ifade eden Tunç, bu dezenformasyona izin vermeden milletin huzur ve güvenliğini sağlamaya yönelik tedbirleri alma gayreti içerisinde olduklarını belirtti. Narin Güran cinayetiyle ilgili soruya da yanıt veren Tunç, soruşturmada son aşamaya gelindiğini, iddianamenin yazım sürecinde olduğunu aktardı.
Tunç, “Bu hafta içerisinde iddianamenin mahkemeye sunulmasını bekliyoruz. Detaylı bir araştırma yapıldı. HTS kayıtlarından, daraltılmış baz çakışmalarına, adli tıp raporlarından ifadesi alınan kişilerin ifadelerine varıncaya kadar kapsamlı bir delil toplama çalışması gerçekleştirildi. Narin evladımızın hunharca katli hepimizi derinden sarstı. Temennimiz, bu tür acı olaylarla bir daha karşılaşmamaktır. Cansız bedenine ulaşıldıktan sonra yürütülen adli soruşturma titiz bir şekilde sürdürüldü. İddianame, tahminimize göre bu hafta içerisinde Ağır Ceza Mahkemesine sunulacaktır. Narin’i katledenler, Narin’e kıyanlar yargı önünde hesap vereceklerdir.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Sözcü