Al-Natah: Antik Bir Medeniyetin İzleri
Arkeologlar, Al-Natah adı verilen bu antik şehrin, göçebe bir topluluktan başlayarak zamanla gelişen ve en parlak döneminde 500’den fazla insana ev sahipliği yapan karmaşık bir medeniyetin kalıntılarına sahip olduğunu keşfettiler. MÖ 2400 yılına kadar uzandığı düşünülen Al-Natah, tarihsel açıdan çok önemli bir buluş olarak değerlendirilmektedir.
Bu şehir, 269.000 metrekarelik geniş bir alana yayılmakta olup, 50’den fazla çok katlı bina ile doluydu. Bu binaların mimari yapıları, dönemin ötesinde bir mühendislik bilgisi ve mimari anlayışa sahip olduklarını gözler önüne seriyor. Yapılan kazılar sırasında ortaya çıkan devasa mezar yapıları, metal silahlar ve işlenmiş taşlar, Al-Natah halkının gelişmiş bir toplum olduğuna dair güçlü kanıtlar sunmaktadır.
Arkeologlar, bu eski toplumun sosyal yapısının son derece eşitlikçi olduğunu öne sürüyorlar. Şehirde bulunan seramik parçaları ve diğer buluntular, toplumsal sınıf ayrımının neredeyse olmadığı ve herkesin eşit haklara sahip olduğu bir yapı sergilemektedir. Bu durum, “ütopya” olarak adlandırılabilecek bir toplumsal düzenin varlığına işaret etmektedir.
Al-Natah, birçok açıdan benzersiz bir yerleşim yeri olmasının yanı sıra, savunma mekanizmalarıyla da dikkat çekiyor. Şehir, sağlam duvarlarla çevrilmiş olup, 8.9 mil uzunluğunda bir savunma suruna sahiptir. Bu sur, bölgedeki olası saldırılara karşı halkı korumak amacıyla inşa edilmiştir. Ayrıca, Al-Natah halkının çevre bölgelerle aktif bir ticaret yaptığına dair buluntular da mevcuttur; tütsü ve baharat ticareti için kullanılan eski yollar ve su kaynakları bu ticaretin izlerini taşımaktadır.
Şehirdeki en dikkat çekici yapılar arasında, “basamaklı kule mezarları” yer almaktadır. Bu mezarlar, halkın ölümle ilgili ritüelleri konusunda derin bir anlayışa sahip olduğunu göstermektedir. Mezarlarda bulunan silahlar ise, toplumun metal işçiliği alanında oldukça ileri seviyede olduğunu kanıtlamaktadır.
Al-Natah, geçmişte büyük bir nüfusa sahipken, MÖ 1500 ile 1300 yılları arasında terk edilme kararı almış görünmektedir. Bilim insanları, bu terk etme olayının nedeninin tam olarak bilinmediğini, ancak iklim değişiklikleri, hastalıklar veya dış baskılar gibi etkenlerin bu kararda rol oynamış olabileceğini düşünmektedirler.
Sonuç olarak, Al-Natah, bir zamanlar hayal bile edilemeyecek bir medeniyetin izlerini taşımaktadır. Günümüzde bu antik şehrin keşfi, yalnızca geçmişe ışık tutmakla kalmayıp, aynı zamanda tarihsel ve kültürel anlamda büyük bir miras bırakmaktadır.
Kaynak: Sözcü