Aleyna Kalaycıoğlu’nun Kardeşi Hakkındaki Acı Paylaşımı
Son zamanlarda Survivor yarışması ile tanınan ve müzik kariyerinde de başarılı işlere imza atan Aleyna Kalaycıoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımda kardeşinin sağlık durumu ile ilgili içini döktü. Kardeşinin yaşadığı ameliyat sonrasında kötüleşen sağlık durumunu anlatan Kalaycıoğlu, şu ifadeleri kullandı:
‘KİLO KAYBETMEYE BAŞLADI’
2013 yılında yaz tatilini geçirmek için Cansu ile birlikte yazlıktaydık. O zamanlar Cansu, sağlıklı ve enerjik bir bireydi; biraz balık etliydi. Ancak yaz ortalarına doğru, aniden kilo vermeye başladı. Sürekli tatlı yemek istediğini söylüyordu. Cansu’nun bir haftada kaybettiği kiloları görünce, onu hastaneye götürmeye karar verdim. O süreçte babamın geldiği fakat ilgilenmediği bir dönem vardı. Cansu, sürekli uyuyordu ve yine de şeker tüketmek istiyordu. Ben o zaman 15 yaşındaydım ve kardeşimi tek başıma hastaneye taşımak zorunda kaldım. Akçay’daki iki hastane, ‘psikolojik’ diyerek bizi geri gönderdi. Sonunda annem hemen yanıma gelerek Cansu’yu götüreceğini söyledi. Cansu o kadar zayıflamıştı ki, annem onu görünce tanıyamadı. Apar topar Ataşehir’deki bir hastaneye gittik ve her hastane farklı bir teşhis koydu.
‘ACİL BİR TEDAVİ YAPMAYA ÇALIŞTI’
Bir akşam yarı özel bir hastaneye gittik. O olay tam Kadir Gecesi’nde gerçekleşti. Doktor, o gece tatile çıkacağı için kardeşime acil bir tedavi yapmaya çalıştı. Çünkü birkaç saat sonra eşi ve çocuklarıyla tatile çıkacaktı. Apandisitinin patladığını söyledi ve hemen ameliyata aldı. Oysaki röntgen ve raporlarında sadece kalınlaşma olduğu yazıyordu. Ameliyattan sonra Cansu uzun süre uyanamadı ve fenalaştı. Nihayetinde, şekerine bakmak akıllarına geldi ve Cansu’nun günlerdir 500 şekerle komada olduğunu öğrendik.
‘BEYNİN %70’DEN FAZLASI HASARLIYDI’
Cansu, hemen yoğun bakıma alındı ve sözde doktor da tatilden geri döndü. Kardeşimin kalbi 70 dakika boyunca durmuştu ve her şey için çok geçti. Beyninin %70’ten fazlası hasar görmüştü. Yaşasa bile, birkaç ay ömrü kalmadığı söylendi. O süreçte annem, Cansu’nun fişini çekmek için hastaneye gelen doktorlara soru sordu. Yani, zaten ölecek dediler. Annemle göz göze geldik; babam çoktan ortadan kaybolmuştu. Annem, ‘Ben Cansu’yu hayata döndürürüm, yeter ki evladımı verin bana’ diyerek ağlıyordu. O anı hala hatırlıyorum. O süreç yoğun bakımda geçti. Okuldan çıkıp, ‘Cansu bugün hala nefes alabiliyor mu?’ diye hastaneye gitmek zorunda kalıyordum. Ergenliğim çok zor geçti; her gün okulda neden ağladığımı bile bilmiyordum. Sonuç olarak, sapasağlam götürdüğüm kardeşimi bu halde geri aldık. Şu an göremiyor, konuşamıyor ve hareket edemiyor. Kısacası, Cansu doğuştan böyle değil; bu durum bir doktor ihmali sonucu oldu.
‘ÖLENE DEK KARDEŞİMİN HAKKINI ARAYACAĞIM’
Son olarak şunu belirteyim; Türkiye tarihinde kardeşimin dosyasında 8 adli tıp raporu bulunmaktadır. Ceza davası 2018 yılında sona erdi ve 3 doktor ile hastane taksirle adam yaralamaktan cezalandırıldı. Ancak, kardeşimin ömür boyu alması gereken sağlık hizmetleri ile ilgili hukuk davası 2021 yılında karara bağlansa da istinaf mahkemesi dosyayı geri çekti. Kardeşimin hakkını yiyen, hatır için dosyayı bozan hakimleri esefle kınıyorum. Şu an isim veremediğim hastane ve taraf olan doktorlar hakkında hukuki süreç başlatacağım. Kardeşimin hakkını yiyen, onu ömür boyu yatağa bağımlı bırakan ve 12 yıldır adalet savaşı vermesine neden olan sistemden hesap soracağım. 8 adli tıp raporunu hiçe sayan üniversite hastanelerine sesleniyorum. Kardeşim Cansu Tutuş için raporda taraf olan tüm doktorlardan hesap soracağım. Son duruşmayı bekliyorum. Neden rapor yıllardır gönderilmiyor? Neden biz 12 senedir bekliyoruz? Ateş düştüğü yeri yakar. Kardeşimi bu hale getiren ve bu süreci uzatan herkes umarım yaşadıklarımızın bin katını yaşar. Ama ben ölene dek kardeşimin hakkını arayacağım.
