Ankara’da Trajik Olay: Eski Bakanın Oğlu Anneannesini Vurdu
Ankara’da, eski Maliye Bakanı Abdüllatif Şener’in oğlu Bedirhan Şener (42), 80 yaşındaki anneannesi Leyla Çetiner’i tabancayla vurarak öldürdü. Olayın ardından, Bedirhan Şener’in tutukluluk halinin devamına ve akıl sağlığına dair rapor alınması için en az üç hafta süreyle psikiyatri hastanesinde gözlem altında tutulmasına karar verildi.
Olay, 31 Temmuz’da Çankaya ilçesindeki Güvenevler Mahallesi’nde gerçekleşti. Psikolojik sorunlar yaşadığı öne sürülen Bedirhan Şener, anneannesi Leyla Çetiner’i tabancayla vurduktan sonra, olay yerine gelen polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Şener hakkında adli kontrol ve yurt dışı çıkış yasağı getirildi.
Akıl Zayıflığının Bulunmadığı Tespit Edildi
Bedirhan Şener, akli dengesinin yerinde olmadığı yönünde iddialar üzerine, 1 Ağustos’ta Bilkent Şehir Hastanesi Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastanesi’ne sevk edilerek gözetim altına alındı. Gözlem süreci sonunda hazırlanan rapora göre, Şener’in cezai sorumluluğunu etkileyecek boyutta bir akıl hastalığı veya zayıflığı bulunmadığı ve işlediği iddia edilen suçla ilgili olayın hukuki anlamını algılayabildiği belirtildi. Bu raporun ardından, 29 Ağustos’ta Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen Şener, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Neye Ateş Ettiğimi Bilmiyorum
Bedirhan Şener hakkında ‘Üst soya karşı kasten öldürme’, ‘Üst soya karşı kasten öldürmeye teşebbüs’ ve ‘6136 sayılı yasaya muhalefet’ suçlarıyla Ankara 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Duruşmaya sanık Bedirhan Şener, ailesi ve avukatları katıldı. Mahkeme başkanı kimlik tespitinin ardından Şener’e söz verdi. Şener, o dönemde psikolojik olarak takip edildiğini belirterek, “Öyle musibetler var ki, duvarların içinden geçiyor, uçuyorlar. O sırada sesler duydum ve ateş ettim. Kafamın içinden gelen seslerle hareket ettim. Annemi ve anneannemi gördüğümü hatırlamıyorum. Neye ateş ettiğimi bilmiyorum” şeklinde ifade verdi.
Gerçeklikten Kopma Durumu
Eski Maliye Bakanı Abdüllatif Şener, duruşmada tanık olarak dinlendi. Oğlunun son günlerde psikolojik rahatsızlıklar yaşadığını belirten Abdüllatif Şener, “Oğlumun durumu pek iyi değildi. Son iki günde telefonlarına yanıt vermedi. Kendine zarar verebileceğinden endişelendik. Eşimle birlikte, annesi ve anneannesiyle evine gittik; ben arabayı park ederken, onlara kapıyı açtığında apartman boşluğuna doğru ateş etti” dedi. Ayrıca, “Zaman zaman gerçeklikle bağı kopuyordu” ifadesini de ekledi.
- Doktorlarına sanrılar gördüğünü söyledi; odasına birilerinin girdiğini düşünüyordu.
- Kamera kayıtları incelendiğinde böyle bir durumun olmadığı belirlendi.
- Oğlunun son bir yıldır Meclis’te çalıştığını, bazen işe gitmediğini belirtti.
Anne Şikayetçi Değil
Bedirhan Şener’in annesi Berrin Şener, olay günü oğluna ulaşamadığını ve “Kendisine zarar vereceğinden endişelendim. Anneme, ‘Bedirhan’ın evine gidelim mi?’ dedim. ‘Gidelim’ dedi. Evine gittik, eşim arabayı park ederken aşağıdan zile basmadık, birinci kata çıktık, kapıyı çaldık ve birkaç saniye içinde kapı açıldı. Normalde bizi gülümseyerek karşılar. Oğlumun iki el ateş ettiğini duydum, hemen kaçtım. Oğlum beni hedef almadı, zaten öyle bir şey olsaydı hiç oraya gitmezdik. Olayda yaralanmadım, şikayetçi değilim” dedi.
Teyze ve Dayı da Şikayetçi Olmadı
Teyzesi Berra Çağlayan, “Bedirhan hepimizin çok sevdiği bir insan, değerli birisi. Sağlık durumunun iyi olmadığını biliyorum. Görüştüğümüzde, ‘İyi hissetmiyorum teyze, çok kötüyüm’ dedi, sanrılarından bahsetti” dedi. Dayısı Ali Kemal Çetiner ise, “Bedirhan’ın sanrılar gördüğünü biliyorum. Şikayetçi değilim, bilerek kötülük yapmaz; annemi çok severdi. Bilerek, isteyerek kimseye zarar verecek bir insan değildir” şeklinde konuştu.
Mahkeme Kararı
Duruşma sonunda mahkeme heyeti, Bedirhan Şener’in tutukluluk halinin devamına karar verirken, suçu işlediği tarihte akıl hastası olup olmadığına dair rapor alınması için 3 haftayı geçmemek üzere psikiyatri hastanesinde gözlem altında tutulmasına karar verdi. Ayrıca, sanık hakkında cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığına dair Adli Tıp Kurumu’ndan rapor düzenlenmesine hükmederek duruşmayı 5 Aralık’a erteledi.
Kaynak: Sözcü
