Ankara’da Hastanemi Açın Platformu üyeleri, kapatılan iki hastanenin durumu ile ilgili protesto düzenlemek amacıyla bir araya geldi. Hastanemi Açın Platformu Sözcüsü ve Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Kemal Oskay, yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
“Bebeklerimiz Ölüyor, Hastanemizi Kapatmayın!”
Bebeklerimiz ölüyor, hastanemizi kapatmayın! Yıllardır şehir hastaneleri bahanesiyle kamu hastanelerine yapılan haksızlıkları durdurmak ve kapatılan hastaneleri geri açtırmak için mücadele ediyoruz. Her geçen gün haklılığımız daha da belirgin hale geliyor. Bebeklerimiz, sağlık ticaretinin kurbanı oluyor ve özelleştirmelerle ilgili skandallar bir türlü sona ermiyor. Böyle bir ortamda en köklü ve kaliteli sağlık hizmeti sunan hastanelerimizi kapatma, içini boşaltma ve yok sayma konusunda hiçbir tereddüt göstermiyorlar. Kadın ve çocuk sağlığı alanında yaşanan bu denli skandal varken, ülkemizin en değerli hastanelerini, Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi ile Sami Ulus Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’ni kapatma kararı aldılar. Yazıklar olsun! Bu kadar kötü bir durumu biz de tahmin edemezdik.
Ankaralılar olarak bir kez daha vurguluyoruz: Hastanelerimizi kapatmaktan vazgeçin! Güvenli sağlık hizmeti alabileceğimiz kamu hastanelerine ihtiyacımız var. Şehir hastanelerini yaptınız, tamam; ama bu nedenle kamu hastanelerimize ayrımcılık yapmayın. Yatırım yapın, geliştirin ve sağlık çalışanlarımızın çalışma koşullarını iyileştirin. Sağlık çalışanlarımıza değersiz hissettirmeyi bırakın. Adaletsiz teşvik ödemeleri yapmayın, en azından şehir hastanelerinde çalışanlarla eşit hale getirin. Hastanelerimiz üzerinden kent rantı peşinde koşmayı durdurun. Her şeyin başı sağlık olmalı, rant değil.”
Türk Tabipleri Birliği’nden Açıklama
Türk Tabipleri Birliği Başkanı Alpay Azap, hastanelerin kapatılmasıyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bugün burada yeni bir akıl tutulması ile karşı karşıyayız. Gerçekten sağlıkta bir akıl tutulması yaşanıyor. Daha birkaç hafta önce, yeni doğan bebeklerin ölümüyle sonuçlanan büyük bir skandal ile kamunun sağlık hizmetinde ne kadar yetersiz kaldığını gözlerimizle gördük. Bu olay, hafızalarımızda hâlâ taze. Oradaki asıl sorun, kamuda yeterince yoğun bakım yatağı olmamasıydı. Küçük bebekler, özel hastanelerin yoğun bakımlarına götürülmek zorunda kaldı. Bu durum, yirmi yıldır süregelen sağlıkta dönüşüm programının kaçınılmaz bir sonucuydu. Bakın, bu program sonucu özel hastanelerdeki yatak sayısı tam 4,5 kat artarken, kamu hastanelerinin yatak sayısı açılan büyük şehir hastanelerine rağmen yalnızca 1,3 kat artabildi. Burada asıl yapılması gereken, kamunun kendi hastasına kendisinin bakmasıdır. Bunun için özele ayrılan kaynaklardan toparladığı paralarla kendi hastanelerinde yoğun bakım üniteleri açması ve yatak sayısını artırması gerekirken, tam tersi bir yaklaşım sergileniyor.”
CHP Genel Başkan Yardımcısı’ndan Eleştiri
CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, kapatılan hastaneler ve genel sağlık sistemi hakkında şunları ifade etti:
“Burada, şehir hastanelerine taşınma gerekçesiyle kamu hastanelerimiz kapatılıyor ve sağlık hizmetlerine erişim giderek zorlaşıyor. Dün, Zekai Tahir Burak Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi kapatıldı ve bir şehir hastanesine taşındı. Arada on beş kilometrelik bir mesafe var. Doğum yapmak üzere olan yoksul bir kadın, nasıl on beş kilometre uzaktaki hastaneye ulaşacak? Bu sorunun cevabı yok. Şu anda Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi ile Sami Ulus Çocuk Hastanesi kapatılmak isteniyor. Bu durum, uzun bir zincirin devamıdır. Dün Yüksek İhtisas Hastanesi, Numune Hastanesi ve Zekai Tahir Burak Hastanesi gibi Ankara’nın en köklü hastaneleri kapatıldı ve bu durum, ülkemizin tarihine derin bir darbe vurdu. Bugün hastaneleri kapatarak, yap-işlet-devret modeliyle özel şirketler tarafından işletilen şehir hastanelerine kamusal sağlık hizmetleri devredilmek isteniyor. Ayrıca, şehir merkezlerinde bulunan ulaşılabilir nitelikteki hastaneler kapatılarak özel hastanelere alan açılmaktadır. Bunun bedelini bizler, halk olarak, özelleştirme sistemindeki özel hastanelerin kamu bütçesini yağmalamasıyla daha fazla para ödeyerek ödüyoruz ve kaybettiğimiz sağlığımızla, canlarımızla ödüyoruz.”