Ankara’da Mal Paylaşımı Davası ve Tehditler
Ankara’da yaşayan Zehra G. (57), boşandığı eşi Halil S.’ye (62) sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle mal paylaşımı davası açtı. 31 yıllık evliliklerinin ardından 2015 yılında boşanma kararı alan çift, bu kez mal varlıklarının paylaşımı konusunda mahkemeye başvurdu. Mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda, çiftin Keçiören’deki evinin yarısının Zehra G.’ye verilmesi önerildi.
Halil S., mahkemeye ‘Davacının katli vacip olmuştur’ yazılı bir dilekçe sunarak bilirkişi raporuna itiraz etti. Bu durum üzerine Zehra G., eski eşine karşı uzaklaştırma kararı almak için harekete geçti.
Boşanma Süreci ve Mal Paylaşımı
Zehra G., 2015 yılında Halil S.’ye açtığı boşanma davasında, ‘sadakat yükümlülüğünü ihlal’ iddiasında bulundu. Ankara 7’nci Aile Mahkemesi, Halil S.’nin Zehra G.’ye 500 TL nafaka ödemesine hükmederek, çiftin 2018 yılında boşanmasına karar verdi. Takip eden yıllarda, Zehra G. avukatı aracılığıyla Ankara 25’inci Aile Mahkemesi’ne başvurarak mal paylaşımı davası açtı. Mahkeme, mal paylaşımı için bilirkişi raporu hazırlanması talebinde bulundu.
Geçtiğimiz ay mahkemeye sunulan 10 sayfalık bilirkişi raporunda, Keçiören’de alınan ev ile Kahramankazan ilçesindeki taşınmazın değeri değerlendirildi. Raporda, her iki mülkün de yarısının Zehra G.’ye, diğer yarısının ise Halil S.’ye verilmesi önerildi. Bilirkişi raporunun taraflara iletilmesine karar verildi ve duruşma kasım ayına ertelendi.
Tehdit İçerikli Dilekçe ve Uzaklaştırma Kararı
Mahkeme öncesinde Halil S., tehdit içerikli bir dilekçe sunarak bilirkişi raporuna itiraz etti. Dilekçesinde, ‘Bilirkişinin hazırlamış olduğu raporu kabul etmiyorum. Ben bu adaleti tanımıyorum. Barakada kalmaktayım. Davacının katli vacip olmuştur. Türkiye’de adalet kaybolmuştur. Bilirkişi tarafsız olması gerekirken, kadınların tarafını tutmuştur. Beni yalanlarıyla mağdur etmişlerdir. Ben şu an yaşamıyorum, onlar da yaşamayacaktır. Devlet nasıl olsa cezaevlerinde besliyor, ben de orada yaşamayı tercih edeceğim’ ifadelerini kullandı. Bu dilekçe, dava dosyasına eklenmiş oldu.
Zehra G., Halil S.’nin dilekçesini gördükten sonra, avukatı aracılığıyla 2’nci Aile Mahkemesi’ne başvurarak Halil S. hakkında 1 ay uzaklaştırma kararı aldırdı.
Zehra G.’nin Güvenlik Endişeleri
Zehra G., kendi can güvenliğinden endişe duyduğunu belirterek, “Savunmasında beni öldürmenin vacip olduğuna dair ifadeler kullanmış. Bu süreçte çok tedirginim. Kendisi agresif bir insan. Evliliğimiz süresince çalışmadığı için sağlıklı bir ilişki kuramadık. Şu an kapıyı kimseye açamıyorum. Kendisi şiddet eğilimli biriydi. Evli olduğumuz dönemde bana şiddet uyguladı. Beni öldürüp içeride yatmaya razı gibi görünüyor” dedi.
Zehra G., Halil S.’nin tehdit içerikli dilekçesini öğrendiğinde hemen şikayette bulunduğunu ve savcılığın 1 aylık uzaklaştırma kararı verdiğini söyledi. Ancak bu kararın kendisini tam olarak güvende hissettirmediğini aktardı: “Ben tedirginim. Can güvenliğim yok. Karşı tarafın Ankara’da yaşadığını biliyorum. KADES uygulamasını telefonuma indirmemi söylediler. Ama ben bu durumda Halil S.’nin ceza almasını istiyorum. Madem ben tehdit altındayım, bir kadını korkutuyorsa ceza almasını istiyorum” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Sözcü