Asteroitlerin Önemi ve Tehditleri
Asteroitlerin boyutları ve birbirlerine olan yakınlıkları, gök bilimciler için önemli bir araştırma alanı sunmaktadır. Bu durum, gelecekte muhtemel bir uzay çarpışmasına karşı savunma sistemlerinin geliştirilmesine yönelik çalışmaları hızlandırmaktadır. Dünya Yörüngesine Yönelen Üç Tehdit
Bu bağlamda, 2021 TK11 ve 2024 TH3 adındaki iki asteroit, neredeyse bir ev büyüklüğünde olup, Dünya’ya doğru hareket etmektedir. Ancak NASA, bu gök cisimlerinin Dünya’ya çarpma riskinin bulunmadığını belirtmektedir. Bu asteroitler, diğer gezegenlerin çekim kuvveti sayesinde Güneş’e oldukça yakın bir konuma ulaşabildiği için NEO (Near-Earth Objects – Yakın Dünya Nesneleri) olarak sınıflandırılmaktadır.
Gök bilimciler, artan sayıda asteroit gözlemi sayesinde bu cisimlerin gelecekteki konumlarını daha isabetli bir şekilde tahmin edebilmekte ve bu sayede Dünya’ya çarpma riski taşıyan asteroitleri önceden tespit etme olanağına sahip olmaktadırlar.
Dinozorların Sonunu Getiren Felaketin Tekrarı
Dinozorların sonunu getiren felaketin tekrarlanma olasılığı üzerinde bilim insanları yoğun çalışmalar yürütmektedir. 66 milyon yıl önce meydana gelen ve dinozorların neslinin tükenmesine neden olan benzer bir olayın yaşanmaması için çeşitli önlemler alınmaktadır. NASA, potansiyel tehditler oluşturabilecek gök cisimlerinin tespiti ve izlenmesi amacıyla Gezegen Savunma Koordinasyon Ofisi’ni kurmuştur.
Ayrıca, 2027 yılında fırlatılması planlanan NEO Surveyor uzay teleskobu ile daha fazla asteroit keşfedilmesi ve böylece Dünya’nın korunması hedeflenmektedir. Bilim insanları, bu tür tehditlere karşı önlemler alarak, insanlığın güvenliğini sağlamayı amaçlamaktadır.
Kaynak: Sözcü