Ayakkabıcılık Serüveni: Söylemez’in Hikayesi
Ankara’da, 1973 yılında babasının yanında çırak olarak ayakkabıcılık mesleğine adım atan Söylemez, zamanla bu mesleğin inceliklerini öğrenerek kalfa ve ardından usta konumuna yükseldi. Kendisinin kurduğu fabrikada, kentin çeşitli markalarına ayakkabı imalatı yapan Söylemez, 130 kişilik bir ekiple birlikte çalıştı. Ancak, 2001 yılında yaşanan ekonomik kriz, tüm mal varlığını kaybetmesine yol açtı. Mesleğinden kopmadan, uzun bir süre Kayseri’de çalıştıktan sonra son beş yıldır Nevşehir’de ayakkabı imalatı ve tamiratı yapmaya devam ediyor.
Söylemez, AA muhabirine verdiği röportajda, insanın yaşamı boyunca birçok evreden geçtiğini ve hayattan yılmamanın önemini vurguladı. Çocuk yaşlarda, atölyesinde çalışan babasını büyük bir hayranlıkla izlediğini ifade eden Söylemez, onun çırağı olarak meslek hayatına başlamanın kendisi için bir onur kaynağı olduğunu belirtti.
Onlarca Çalışanı Varken Tek Başına Kaldı
Söylemez, insanların beğenerek giydiği ayakkabıları üretmek ve tamir etmekten keyif aldığını dile getirerek, şunları söyledi: “1980 yılına kadar babamla birlikte çalıştık. Usta olduktan sonra, iki tezgahlı imalathanemiz 1990’lı yıllarda tam anlamıyla bir fabrikaya dönüştü. Bu süreçte, yanımızda 130 kişinin çalıştığı bant sistemli üretime geçtik. Farklı firmalar için üretim yapıyorduk. Ancak 1999’dan 2001’e kadar bazı zorluklarla karşılaştık ve mevcut duruma geldik. O yıllar bizim için oldukça zorlu geçti. Ekonomik daralma yaşadık ve bunun etkisini kaldıramadık. Benim yaş grubumdaki pek çok arkadaşım bu süreçte işlerini kaybetti.”
Sektörde Kalifiye Eleman Açığı
Söylemez, imalat sektöründe yeni ustaların yetişmemesi ve gençlerin bu zanaata ilgi göstermemesi konusuna da değindi. “Para her şey değildir,” diyerek sözlerine devam eden Söylemez, “En son çırağımı 1997’de usta yaptım ve o zamandan beri bir daha kimseyi görmedim. Sektörümüzde yetişen insan sayısı çok az. Kalifiye eleman açığı haddinden fazla. İnsanların ayaklarına hizmet ediyorsunuz; bu ihtiyaç olan bir durum fakat bunu gerçekleştirecek kalifiye elemanlar olmadığından makinelerle süreçlerimizi yürütmek zorunda kalıyoruz.” şeklinde konuştu.
Kaynak: Sözcü