1. Haberler
  2. Gündem
  3. Bahçeli’den Öcalan’a Çağrı: Yeni Çözüm Süreci Mi Başlıyor?

Bahçeli’den Öcalan’a Çağrı: Yeni Çözüm Süreci Mi Başlıyor?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) yeni yasama yılına açılışında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Demokratik Ekonomi ve Maliye (DEM) Partisi Eş Genel Başkanları ile tokalaştı. Bahçeli, 15 Ekim’deki parti grup toplantısında yaptığı konuşmada, İmralı Cezaevi’nde bulunan terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’a yönelik önemli bir çağrıda bulundu. Bahçeli, “Terörün bittiğini, örgütün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin” diyerek yeni bir çözüm sürecinin kapısını aralamış oldu.

Bahçeli’nin bu çıkışları, kamuoyunda “Yeni çözüm süreci mi başlıyor?” sorusunu gündeme getirdi. MHP’nin son grup toplantısında Bahçeli, “Terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM’de DEM Parti grubunda konuşsun; terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, ‘Umut Hakkı’nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın” ifadelerini kullandı.

Adalet Komisyonu’nun Gündeminde

Bahçeli’nin bu açıklamalarına tepkiler sürerken, DEM Parti Grup Başkanvekili Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş’ın 30 Eylül’de sunduğu “Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infazında 25. yılda koşullu salıverilme şartlarının değerlendirilmesi için bazı kanunlarda değişiklik yapılması” konulu kanun teklifi, Adalet Komisyonu’nun gündeminde beklemeye devam ediyor.

Teklifte Ne Yazıyor?

Beştaş, kanun teklifinin genel gerekçesinde şu önemli noktalara değindi:

  • Türkiye’de idam cezası 2004 yılında kaldırılmış ve yerine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası getirilmiştir. Türk Ceza Kanunu’nun geçici 2. maddesi, idam cezası olan terör suçlularının koşullu salıverilme hakkından mahrum kalmasını öngörmektedir.
  • Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, infaz koşulları açısından oldukça serttir ve hükümlüler yalnızca tek kişilik hücrelerde tutulmaktadır. Bu durum, insan onuruna aykırı bir uygulama olarak değerlendirilmektedir.
  • Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), ağırlaştırılmış müebbet cezasının koşullu salıverilme imkanı olmaksızın uygulanmasının insanlık dışı bir muamele olduğunu belirtmiştir. AİHM’in 2014 tarihli Öcalan/Türkiye kararında, bu cezanın insan onuruna aykırılığı vurgulanmıştır.
  • AİHM, 9 Temmuz 2013 tarihli Vinter ve diğerleri/Birleşik Krallık kararında da müebbet hapis cezasının azami 25 yılda gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etmiştir.
  • AİHM’in verdiği kararların Anayasa’nın 90. maddesine göre Türkiye açısından bağlayıcı olduğu tartışmasızdır. Ancak Türkiye, AİHM kararlarına rağmen mevzuatında gerekli değişiklikleri yapmamıştır.
  • Avrupa Konseyi, Türkiye’ye yönelik denetim süreci başlatmış ve bu konuda bir inceleme mekanizması oluşturulması gerektiği vurgulanmıştır.
  • Ağırlaştırılmış müebbet cezası, süresiz hapis cezası anlamına gelir ve bu durum hükümlüler üzerinde olumsuz psikolojik etkiler yaratmaktadır. Umut hakkı tanınmadığında, mahpuslar hukuk dışına itilmiş olur.
  • AİHM kararlarının uygulanması, insan onuruna uygun bir infaz rejiminin sağlanması açısından gereklidir. Bu nedenle, ağırlaştırılmış müebbet cezasının yeniden düzenlenmesi ve salıverme perspektifi doğrultusunda değişiklikler yapılması zaruridir.

Kaynak: Sözcü

Bahçeli’den Öcalan’a Çağrı: Yeni Çözüm Süreci Mi Başlıyor?
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Sunum ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!