Bahçeli’nin Açıklamalarından Öne Çıkanlar
HEYECANIMIZI KAMÇILADI
Dünyayı Türkçe okuyuşumuzun ve Türkçe bakış açımızın temeli, merhum Ziya Gökalp’in düşünce yapısında şekillenmiştir. Atatürk’ün de ifade ettiği gibi, Türk demek aynı zamanda Türkçe demektir. Başta bölgemiz olmak üzere, yerkürenin her köşesine hızla yayılan tehditleri dikkatle takip etmeliyiz. Baş döndüren kaotik gelişmeleri lehimize çevirmek adına, tarihe mühür vurmak ve gerilmiş bir yay pozisyonu almak zorundayız. Nefret, şiddet ve ihanet ile hastalıklı grupları ömrümüzden cesaretle ayıklamalıyız. 6 Kasım 2024’te Kırgızistan’da gerçekleştirilen Türk Devletleri Teşkilatları Zirvesi, heyecanlarımızı daha da kamçıladı. Türk Dünyası 2040 vizyonunun kademeli olarak gelişeceğine yürekten inanıyorum. Milliyetçi Ülkücü hareket, üzerine düşeni yapmak için hazırdır. Türk birliğinin yeniden sağlanacağına canı gönülden inanıyorum. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan olmak üzere, Türk devletlerinin liderlerini kutluyorum.
DÖNENLERE, DEVŞİRİLENLERE…
Dönenlere, devşirilenlere, demlenenlere ve kaçanlara aldırmadan, bizim yolumuz Türk Dünyası ve Türkiye Yüzyılıdır. İsrail ile İran arasındaki gerilim, savaş ihtimaline oldukça yakındır. İsrail’in durdurulması, ateşkes sağlanması ve iki devletli barış çözümü, dünyanın her köşesi için önemli bir sükunet kaynağı olacaktır. Trump’ın ne yapacağı ve nasıl bir politika izleyeceği, tartışmaların ağırlık merkezini oluşturuyor. Türkiye’nin bazı çevreleri, fil ile eşek arasında kalmış durumda; Kamala’nın kaybı ile neredeyse yas tutacak bir kesim var.
ERDOĞAN’I DEĞİŞTİRMEK İSTİYORDU, TUZLA BUZ OLDU
Biden, Sayın Cumhurbaşkanımızı değiştirmek isterken tuzla buz olmuştur. Aklıyla birlikte seçimi de kaybetmiştir. Kimin kazanıp kaybettiğinden ziyade, Türkiye ile Amerika ilişkilerinin nasıl şekilleneceği üzerine analiz yapıyoruz. Asıl mesele milli çıkarlarımızdır. Amerika ile yepyeni bir sayfa açılmalıdır. PKK, FETÖ ve PYD’ye nasıl bakacağı belli olacak; bizim de tavrımız buna göre şekillenecektir. Bölücü terör örgütü PKK için son yaklaşmaktadır. Terör örgütünü kaynağında yok etmek, milli beka meselesidir.
YENİ YETME SİYASET DÖNEKLERİNE SADAKAMIZI VERSEK…
Silah varsa siyaset yoktur. İhanet varsa demokrasi yoktur. MHP, siyasetteki tutarlılığı ile kopmadan ve zaaf göstermeden kardeşlikten yanadır. Bizim ülkücülüğümüzü kimse sorgulayamaz; yeni yetme siyaset döneklerine kalbimizdeki vatan aşkının sadakasını verseler, bu onlara ömür boyu yeter.
HERŞEYİN ARKASINDAYIZ
Yaptığımız ve söylediğimiz her şeyin arkasındayız. Utanacak bir açığımız yok. Biz gelecek seçimleri değil, gelecek nesillerin hesabını yapıyoruz. Akan gözyaşlarının geleceğimizi perdelemesine izin vermeyeceğiz. Günü kurtarmanın değil, geleceği kurgulamanın istikametindeyiz. Ülkücü olmanın, ülkücü yaşamanın ve ülkücü olarak ölmenin sırrını tarif ediyoruz.
OYUMUZUN AZALMASI ÖNEMLİ DEĞİL
‘Oyumuz artıyormuş’, ‘oyumuz azalıyormuş.’ Vatan tehdit altındayken ve milli birlik duvarlarımız sallanıyorken, başımızı kuma gömmek bizim kitabımızda yazmayan bir alçalma halidir. Terörün sona ermesi milli ülküdür. Milli birlik hukukunu, Türkiye’nin düşmeyecek kudret mevzisi haline getirmek nişanemizdir. Kronik sorunları çözmek için er meydanına çıkacak olan Cumhur İttifakı’ndan başkası yoktur. Bizim niyetimiz, elimizi gövdemizi yatırmak değil; bunun üzerinden siyaset yapan zillet simalarına Türk milleti en etkili cevabı verecektir. Enternasyonel marşı söyleyen maskaraların kararlılığımızı kundaklamasına müsaade etmeyeceğiz.
ŞEYH SAİT VE SEYİD RIZA DÖNEMİN HAİNİDİR
Belediye başkanlarının görevden uzaklaştırılmasından sonra, CHP ile DEM’in nasıl da tek yumurta ikizi haline dönüştüğü açıkça görülmüştür. Şeyh Sait ve Seyid Rıza güzellemesi, kimin nerede durduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Şeyh Sait ve Seyid Rıza, dönemin hainleridir; devlet düşmanlarının hak ettiği gibi cezalandırılmışlardır.
Kaynak: Sözcü