Saadet-Gelecek Grubu’nun Araştırma Komisyonu Önerisi Reddedildi
Saadet-Gelecek Grubu, 2014-2024 yılları arasında belediyelerin gerçekleştirdiği kamu harcamalarını incelemek amacıyla bir araştırma komisyonu kurulması için öneride bulundu. Ancak, bu öneri, AKP ve MHP milletvekilleri tarafından reddedildi. Önergenin gerekçesini açıklayan Gelecek-Saadet Grubu Grup Başkanı Selçuk Özdağ, şu ifadeleri kullandı:
“Grup önerimiz, 2014-2024 yılları arasında büyükşehir, il ve ilçe belediyeleri başta olmak üzere tüm belediyelerdeki sosyal ve sanatsal faaliyetlerin bütçelerinin araştırılması üzerineydi. Son birkaç haftadır bazı belediye başkanlarıyla ilgili çeşitli iddialar gündemde. Tüm milletvekillerinin ve partilerin bu önergemize evet demelerini bekliyoruz. 2019 yılında bazı belediye başkanlıkları el değiştirmişti, özellikle İstanbul, Ankara, Mersin, Adana ve Antalya gibi önemli şehirlerde. İstanbul ve Ankara belediye başkanları geçmişle ilgili araştırmalar yapmaya başladılar ve teftiş kurullarını devreye soktular. Teftiş kurulları, İBB’de 34 dosyanın incelenmesi gerektiğine karar verdi. Ancak inceleme başladıktan sonra dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ‘Bu dosyaları inceleyemezsiniz, biz inceleriz’ diyerek dosyalara el koydu. Bu dosyalardan sadece 4 tanesi incelendi ve takipsizlik kararı verildi. Diğer dosyaların akıbeti ise belirsizliğini koruyor. İtalya’da bir ‘temiz eller operasyonu’ gerçekleştirildi çünkü savcının arkasında hükümet vardı. Biz de burada arkasında hükümet olan bir inceleme yapalım dedik, ancak maalesef bugüne kadar ses çıkmadı. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde de benzer şekilde dosyaların savcılığa intikal ettiğini biliyoruz. ABB’nin tahmini bütçesi 3 milyar lira, İBB’nin tahmini bütçesi ise 90 milyar lira. Bu konularla ilgili birlikte inceleme yapalım. Eskiden Sayıştay denetçileri ve başdenetçileri raporlarını bilgisayarlara kaydediyordu. Olağanüstü bir durumda, hırsızlık gibi vakalarda bu raporlar mutlaka yeniden gözden geçiriliyordu. Sayıştay Başkanı’na, ‘Bu raporları ajandalara mı yazıyorsunuz?’ diye sormuştum; ancak cevap alamadım. Sayıştay mevcut, ama işlevselliği tartışmalı. Belediyelerle ilgili çifte standart var. Yargıda ve idarede çifte standart olmamalıdır. Türkiye’deki partiler artık birer amaç haline dönüşmüş durumda. Genel Başkanlar ise neredeyse yarı tanrı statüsüne ulaşmış durumda. Bugün hem kendi belediyelerinizle ilgili iddiaları ortadan kaldıralım hem de diğer belediyelerin durumunu aydınlatalım. İçişleri Bakanlığı’nın teftiş kurulları, yemin ederim ki çifte standart uyguluyor. Bazen 15 Temmuz nedeniyle korkuyorlar, bazen de parti taassubu içerisinde hareket ediyorlar. Peki, yargı var mı? Yargı da maalesef birçok davada yok.”
İYİ Parti’den 22 Yıllık İnceleme Talebi
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, partilerinin bugün aynı konuda bir araştırma önergesi sunacağını hatırlatarak, incelemenin sadece 10 yıllık dönemi değil, 22 yıllık AK Parti iktidarı dönemini kapsaması gerektiğini savundu. Türkoğlu, şunları söyledi:
“Yerel yönetimlerin kamu kaynaklarını en etkili şekilde kullanmaları, hem yasal bir zorunluluk hem de etik bir meseledir. Bu iki ilkeye uyulmadığı takdirde ortaya çıkan durum, bireysel bir kul hakkı değil, tüm toplumu ilgilendiren kamu hakkına girer ve bunun sorumluluğu altında ezilen de toplumun kendisidir. ABB ve İBB’nin düzenlediği etkinliklere yapılan harcamalar üzerinden gündeme getirilen keyfi harcamalar meselesinin sadece bugünün konusu olmadığını hepimiz biliyoruz. Bu noktada, İYİ Parti olarak 22 yıllık AK Parti iktidarında yerel yönetimlerle ilgili geriye dönük sorgulamaları kapsayan bir arınma dönemi öneriyoruz. 10 yıllık dönem değil, tüm 22 yıllık dönemin araştırılmasını talep ediyoruz.”
Kayyum Uygulamasına Eleştiri
DEM Parti İstanbul Milletvekili Celal Fırat, kayyum uygulamasıyla muhalefetin yerel yönetimlerde etkisiz hale getirilmeye çalışıldığını vurgulayarak, belediyelerin kamu harcamalarına ilişkin şunları ifade etti:
“Kamuoyunda yaratılmak istenen bu algının, muhalif belediyeleri bir cendere altına almak amacında olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Kayyum uygulamaları, toplumu manipüle etmekten başka bir anlam taşımıyor. Halkımızın büyük bir çoğunluğunun yoksulluk içinde yaşadığı bu dönemde, kültürel ve sanatsal etkinliklere katılmak için bütçe ayırmakta zorluk çektiği ortada. Astronomik harcamalara karşı olduğumuzu açıklamaya gerek yok. Seçimden önce basına yansıdığı üzere kayyumların, özellikle partimizin kazandığı belediyelerde, malları satışa çıkarttığı görülmektedir. Ayrıca, kayyumlar halka hiçbir hizmet götürmedikleri gibi, belediyeleri çalışamaz hale getirmek için devasa borçlar bırakmıştır.”
CHP’den Yoksulluk Vurgusu
CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, Mansur Yavaş döneminde ABB’nin etkinliklerine yaptığı harcamaların bütçesinin binde 6’sından karşılandığına dikkat çekerek özetle şunları söyledi:
“Türkiye’nin gündemi, yoksulluk, fakirlik, emekli maaşları ve asgari ücret. Siyasi iktidarınızda yaptığınız çalışmalarınıza bir yenisini daha eklediniz. Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünde, CHP’li belediyelerin yaptığı etkinliklere gölge düşürücü faaliyetleri ilk fırsatta başlattınız. 100. yıl dönümünde bu tür etkinliklerin yapılmasında ne gibi bir sakınca olduğunu nasıl açıklıyorsunuz? 20 yıllık bir araştırma yapılacaksa, tüm belediyelere yapılmalı; hodri meydan! 20 yıldır tüm belediyelerin hesaplarını inceleyelim. ABB, 68 ayda 426 etkinlik düzenlemiş ve buna karşılık 800 milyon TL harcamıştır. Bütçesinin binde 6’sı. 2017’de görevden aldığınız belediye başkanları İstanbul ve Ankara’da… Dönemin İçişleri Bakanı, ‘Partisi ne olursa olsun, hiçbir şekilde incelemeden kaçamayacaklar’ demişti. İstifa ettirdiğiniz belediyelere hangi incelemeleri yaptınız? Türkiye’nin gündemi bu değil; yoksulluk, işsizlik ve CHP’li belediyelerin halkçı belediyecilik yapmasına engel olmanız.”