12. Boğaziçi Film Festivali’nde Ebu Bekir Şavkî ile Sinema Sohbetleri
Boğaziçi Film Festivali, sadece dünya çapında önemli filmleri izleyicileriyle buluşturmakla kalmıyor, aynı zamanda sinema dünyasının önde gelen isimlerini de İstanbul’da ağırlıyor. Bu yıl festivalin konuklarından biri, ilk filmi Hesap Günü ile Cannes Film Festivali’nde Francois Calais Ödülü’nü kazanarak dikkatleri üzerine çeken Mısırlı yönetmen Ebu Bekir Şavkî oldu. Şavkî, festival kapsamında düzenlenen Boshporus Talks etkinliğine katılarak, sinema tecrübelerini sinemaseverlerle paylaştı.
12. Boğaziçi Film Festivali, Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenleniyor ve katılımcılara dünyanın dört bir yanından gelen filmleri sunuyor. Ebu Bekir Şavkî, ilk filmi Hesap Günü (Yomeddine) ile Cannes’da Altın Palmiye ve Altın Kamera’ya aday gösterilmişti. Aynı zamanda, uluslararası alanda en etkili 5 Arap yönetmen arasında yer alan Şavkî, ikinci filmi Hajjan ile Toronto Film Festivali’nde de yer almıştı. Atlas 1948 Sineması’ndaki gösterimin ardından, “Odaktaki Yönetmen” başlığı altında gerçekleştirilen Bosphorus Talks’da, Şavkî, deneyimlerini samimi bir dille aktardı.
Şavkî’nin ödüllü filmi, Kıptî bir cüzamlı ile onun yetim çırağının, Mısır’da cüzamlı kolonisi sınırlarını aşarak ailelerini arama yolculuğunu mizahi bir dille anlatıyor. Filmin başrollerini Rady Gamal, Ahmed Abdülhafız ve Üsame Abdullah paylaşıyor. Yönetmen Elif Eda’nın moderatörlüğünde gerçekleşen konuşmada, Şavkî filmin çıkış noktasının, 2007-2008 yıllarında çektiği bir belgesele dayandığını belirtti. O dönem biriktirdiği hikayeleri uzun metrajlı bir filmde işlemenin kendisi için önemli bir karar olduğunu ifade etti: “Klasik bir yol filmiydi aslında, çok şaşırtıcı bir yanı yok. Yolda ilerlerken birçok zorlukla karşılaşabilirsiniz. Bunu iyi bir şekilde yansıttığımızı düşünüyorum. Karakter, hedeflerine ulaşamadığında hikaye bu noktada güzelleşiyor.”
Şavkî, filmde profesyonel oyuncularla amatörlerden oluşan karma bir kadro ile çalıştıklarını vurgulayarak, “Ana karakterlerimiz oyuncu değildi. Genelde filmlerde ünlü isimlerin yer alması beklenir ama bizim filmde bu hiç olmadı. Karma bir kadro ile büyük bir başarı yakaladık. Her aşamada birlikte çalıştık ve senaryo üzerinde ortaklaşa düşüncelerimizi paylaştık.” dedi.
Filmin yapım aşaması, bütçesi ve Cannes’a seçilme süreci hakkında ise Şavkî, “Bağımsız filmlerin üretim süreci çok daha uzun. Aylarca fon bulmak için çabaladık. Bir öğrenci filmi yapar gibi hissediyorduk. İkinci filmde ise daha fazla bütçemiz vardı ama yine de hikayemiz, bir çocuğun devesiyle ilgiliydi. Deve yarışları daha büyük prodüksiyon ve bütçe gerektiriyor. Bu nedenle yine kısıtlı bütçeye döndük!” şeklinde konuştu. Cannes’a gitmenin kendileri için büyük bir önem taşıdığını da vurguladı.
Şavkî, Mısır’ın Oscar adayı olarak seçilen filmin Mısır’daki yankıları hakkında ise, “Şaşırtıcı bir şekilde büyük ilgi gördü. Bağımsız filmlere destek veriliyor. Filmimiz, 3-4 ay boyunca sinema salonlarında gösterimde kaldı ve bağımsız sinema alanında en çok gişe başarısı gösteren filmimiz oldu.” şeklinde bilgi verdi.
Kahire’de siyaset bilimi eğitiminin ardından New York Tisch Sanat Okulu’nda film prodüksiyonu okuyan Şavkî, sinema eğitimi üzerine sorulan bir soruya ise şu yanıtı verdi: “Film okuluna gittim ve teknik detayları öğrendim. Ancak sinema yapmak için okul şart değil. Çevrenizde doğru ortamı bulursanız bu size fayda sağlar. Sürekli bir fikir alışverişi olmalı. Film yapma süreci sürekli değişiyor ve farklılık gösteriyor. Bir film setinde gözlem yaparak da çok şey öğrenebilirsiniz. Staj yapmak ve setlerde çalışmak, deneyim kazanmanız için oldukça değerlidir.”
12. Boğaziçi Film Festivali, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün desteği, Turkcell ve Türk Hava Yolları’nın ana sponsorluğu ile gerçekleşmektedir. Festivalle ilgili tüm bilgilere www.bogazicifilmfestivali.com adresinden ve festivalin resmi sosyal medya hesaplarından ulaşabilirsiniz.
