Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 2025 Bütçesi
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesi, 14 saat süren kapsamlı görüşmelerin ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda onaylandı. Gün boyunca süren tartışmaların ardından, Bakan Murat Kurum, milletvekillerinin yönelttiği sorulara ve eleştirilere yanıt vermek üzere kürsüye geldi. Kurum, konuşmasına şu ifadelerle başladı:
-Milletvekillerimize vereceğim cevaplara yaşadığımız depremlerle başlamak istiyorum.
-Her şeyden önce şunun bilinmesini isteriz ki, Biz AK Partiyiz, Cumhur İttifakıyız. Milletimizin canını ve malını en mukaddes emanet olarak gören anlayışın temsilcileriyiz.
Kurum, depremin olduğu 6 Şubat sabahı itibarıyla bütün ekip arkadaşlarının sahada olduğunu belirterek, “Deprem dönüşümünü yeni binaların yapıldığı bir inşa süreci olarak değerlendirmiyoruz. Tüm ekibimizle net bir şekilde söylemek isterim ki, 3 ayda 180 bin konutun inşasına başladık. O günden beri 11 ilimiz için gerekli her türlü iş ve işlemi gerçekleştirmek için oradaydık. Belediye başkanlarımızdan ne istediğimizi ve vatandaşlarımızın beklentilerini dinledik.” dedi.
Kurum, konutların yapıldığı zeminlerde fay kırıkları ve zemin sıvılaşma riskine dair gelen soruları yanıtlayarak, “Deprem dönüşümünü yaparken, kurduğumuz Afet Risk Kalkanı projesi kapsamında bilim insanlarının görüş ve önerileri doğrultusunda hareket ediyoruz. Önceliğimiz, en doğru yer ve alanda projeler geliştirmektir. Bu kapsamda, ülkemizin en aktif fay hatlarında mikrobölgeleme çalışmalarını 11 ilde sürdürüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kurum, Gökhan Zeybek’in bakanlık bütçesiyle ilgili iddialarına karşı çıkarak, “Deprem konutlarının yapılamayacağı iddiası kesinlikle yanlıştır.” dedi. Ayrıca, deprem konutlarının yalnızca bakanlık bütçesiyle yapılmadığını vurgulayarak, “Kentsel dönüşüm projeleri, AFAD’dan hak sahibi olanlar için düzenlenmekte ve hak sahiplerinin mağdur olmaması için gereken tüm adımları atıyoruz. 2024 yılında AFAD’dan bize 492 milyar 873 milyon TL kaynak aktarılmıştır ve bu kaynağın tamamı deprem konutlarının finansmanı için kullanılacaktır.” dedi.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın Malatya’ya yönelik yardımların yapılmadığına dair ifadelerine karşılık, Kurum, “Malatya Merkez ve ilçelerinde çevre ve altyapı yatırımları için 2023 ve 2024 yılları arasında toplamda 1 milyar 577 milyon lira hibe verdik. Bunun yanı sıra uluslararası finansman kapsamında Malatya’ya 6 buçuk milyar lira hibe desteği sağladık.” şeklinde yanıt verdi.
Kurum, Erzincan İliç’te yaşanan maden faciasına ilişkin olarak da, “Kaybettiğimiz canlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Türkiye bir hukuk devletidir. Bakanlıkların görevleri anayasayla belirlenmiştir. Attığımız tüm adımlar, kanunlar çerçevesinde atılmıştır. Bu işletmenin kurulması için 22 farklı kurumdan olumlu görüş aldık ve ÇED raporunu bu doğrultuda düzenledik.” şeklinde konuştu. Ayrıca, “İşletmenin çevre mevzuatına uygun olup olmadığını 135 kez inceledik. En üst sınırdan idari para cezası uygulayan benim. Bu işletmeyi kapatan da benim.” dedi.
KAZ DAĞLARI
Kaz Dağları’ndaki ÇED meselesine dair yargı sürecinin devam ettiğini belirten Kurum, “Yargı süreci devam eden bir konu hakkında değerlendirme yapmak doğru olmaz. Ancak, ben Cumhuriyet tarihinin en büyük ağaçlandırma seferberliğini gerçekleştirmiş bir siyasi hareketin mensubuyum ve doğal yaşamın bozulmasına asla müsaade etmeyeceğim.” dedi.
MUNZUR VADİSİ
Munzur Vadisi’nin doğal statüsünün değiştirilmesine ilişkin yorum yapan Kurum, “Koruma seviyesini 800 kat arttırdık. Hazineye ait tarım arazilerinin rastgele satıldığına dair iddiaları kesinlikle kabul etmiyoruz. Aksine, bu araziler hak sahiplerine doğrudan satılmakta veya kiraya verilmektedir.” şeklinde konuştu.
İzmir Körfezi’ne yönelik eleştiriler hakkında ise, “Bizi ayrımcılıkla suçluyorsunuz ama ben göreve geldikten sonra İstanbul, Ankara, İzmir bütün belediye başkanlarıyla randevu taleplerine cevap verdim.” dedi.
Kurum, kayyumlara ilişkin de açıklamalarda bulunarak, “Halkın iradesi gaspedildi demek, en açık ifadeyle akıl tutulmasıdır. Seçmenin iradesini gasp edenler, kendisine oy verenlere hizmet yerine terör örgütü üyesi gibi davrananlardır.” dedi. Konuşmasının sonunda, EMEP Milletvekili Sevda Karaca’nın, “Sizin vatanseverliğiniz, yabancı maden şirketlerinden aldığınız komisyon kadar.” sözlerine karşı sert bir yanıt vererek, “Bu çirkin iftira, hazımsızlığınızın ve saygısızlığınızın kanıtıdır. Haddinizi bileceksiniz.” dedi.
Karaca, “Burada açık söz hakkı düştü bana. Bu terbiyesizlik bir bakan tarafından bu şekilde ifade edilemez.” diyerek tepki gösterdi. Ardından, “Burada iddia değil, belgelerle ortaya konulmuş bir şey var. Siz benimle böyle konuşamazsınız.” diyerek karşılık verdi. Kurum’un konuşmasının bitmesinin ardından bakanlık bürokratları Kurum’u alkışladı. Bu durum üzerine CHP’li vekiller, “Burası alkış yeri mi, çık dışarı!” diye tepki gösterdi. Komisyon Başkanı Mehmet Muş, Karaca’nın söz talebini reddetti. Karaca bunun üzerine komisyonu terk etti.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, “Sevda Hanım’a karşı yapılan üslup doğru değil. Hangimiz olursak olalım, burada bir parlamentere ‘terörist’ denmesi doğru bir yaklaşım değil.” dedi. CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli de, “Burada Sevda Karaca’ya bir milletvekiline bu şekilde hitap edilmez, burası Parlamento. Sayın Bakan buraya konuşmaya gelmemiş ki provoke etmeye gelmiş.” şeklinde konuştu.
İYİ Parti Plan Bütçe Komisyon Sözcüsü Erhan Usta, “Burada arkadaşlar, hani deniliyordu ya, hiç kimsenin burada bir milletvekiline… ‘Haysiyet kırıntısı varsa’ gibi ifadeler çok yakışıksız. Bunlar olmamalı. Bu ülkede şu anda Abdullah Öcalan’ın Meclis’e gelip konuşturulması tartışılıyor.” diyerek eleştirilerini dile getirdi.