Çocuklarda Miyop Riskinin Artışı
Uzmanlar, çocukların açık havada geçirdiği zamanın azalması ve televizyon ile video oyunlarına olan bağımlılığın artmasının, miyop (uzağı görememe) riskini önemli ölçüde artırdığını uzun yıllardır dile getiriyor. Son yıllarda yaşanan Covid-19 pandemisi nedeniyle evde kalma sürelerinin uzaması, bu sorunu daha da derinleştirmiş gibi görünüyor.
Kız Çocukları Daha Yüksek Riskte
Yapılan araştırmalara göre, kız çocuklarının miyop olma ihtimali erkek çocuklarına göre daha fazla. Bu durumun arkasında, kız çocuklarının okuldaki ve evdeki fiziksel aktivitelerinin daha az olması ve daha çok yakın mesafeli çalışmalara yönelmesi yatıyor. Miyopluk sorunu, dünya genelinde farklılık göstermekle birlikte, özellikle Asya ülkelerinde yaygın bir şekilde gözlemleniyor. Japonya, Güney Kore ve Çin gibi ülkelerde çocukların büyük bir kısmı bu sorunla mücadele ediyor. Bu durumun, çocukların erken yaşta okula başlaması ve yoğun eğitim sistemleri ile bağlantılı olduğu düşünülüyor.
Açık Havada Vakit Geçirmenin Önemi
Göz uzmanları, ebeveynleri çocuklarını daha fazla açık havada vakit geçirmeleri konusunda uyarmakta. Günde en az iki saat açık hava aktivitesinin, miyop riskini azaltmaya yardımcı olabileceği ifade ediliyor. Ayrıca, video oyunlarının göz sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekiliyor ve çocukların düzenli göz kontrollerini yaptırmalarının önemi vurgulanıyor.
Miyoplukta Genetik Etkiler
Miyopluğun genetik bir yatkınlık taşıdığı da biliniyor. Ebeveynlerinden biri veya her ikisi de miyop olan çocukların, bu sorunu geliştirme riskinin daha yüksek olduğu gözlemleniyor. Miyopluk tamamen tedavi edilemese de, gözlük veya kontakt lens kullanarak görme düzeltmesi sağlanabiliyor. Ancak uzmanlar, sorunun kökeninde yatan nedenlerin ortadan kaldırılması için daha fazla araştırmanın yapılması gerektiğinin altını çiziyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nden Uyarı
Dünya Sağlık Örgütü, mevcut eğilimlerin devam etmesi halinde, 2050 yılına kadar dünya nüfusunun yarısından fazlasının miyopluk problemi ile karşılaşacağı konusunda ciddi uyarılarda bulunuyor. Bu durum, bireylerin yaşam kalitesini olumsuz etkilemekle kalmayacak, aynı zamanda sağlık sistemleri üzerinde büyük bir yük oluşturacaktır.
Kaynak: Sözcü