Contemporary İstanbul Sanat Fuarı 19. Edisyonu ile Kapılarını Açtı
Türkiye’nin uluslararası çağdaş sanat fuarı Contemporary İstanbul, 19. edisyonuyla 24 – 27 Ekim tarihleri arasında Tersane İstanbul‘da sanatseverlerle buluşuyor. Bu yılki fuar, sanat dünyasına önemli bir katkı sunmayı hedefliyor. Fuarda, 14 ülkeden gelen 50 galerinin yanı sıra, Madrid Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Kültürel İlişkiler Departmanı ve İspanya’nın Türkiye Büyükelçiliği tarafından desteklenen Born in the Seventies (Yetmişli Yıllarda Doğanlar) sergisinde de 15 farklı galeriden eserler sergilenecek.
Fuara ilk günden itibaren sanat ve cemiyet dünyasından birçok ünlü isim katılarak, objektiflere poz verdi. Bu etkinlik, sanatseverler için kaçırılmayacak bir fırsat sunuyor.
Burcu Esmersoy’dan Sanat Aşkı
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan ünlü sunucu Burcu Esmersoy, “Ben her yıl bu etkinliğe katılmaya çalışıyorum. Burada geçirdiğim zaman o kadar güzel ki, tüm günümü burada değerlendirebilirim.” dedi. Kendisi aynı zamanda bir koleksiyoner olduğunu da vurgulayan Esmersoy, “Epey iyi eserlerim var. Heykel ve resim toplamak benim için bir tutku. Artık evimde boş duvar kalmadı.” ifadelerini kullandı.
Esmersoy, koleksiyonerlik deneyiminde zaman zaman eserlerini arkadaşlarına hediye ettiğini, ancak bu hediyelerin geri almak koşuluyla olduğunu belirterek, “Bazen arkadaşlarımın evlerine hediye ederim ama geri almak karşılığında. Onların evinde bir süre dursun diye arada sırada veriyorum.” şeklinde güldü.
Sanat Galerisi Açma Hayali
Kendisine ait bir sanat galerisi açma isteği sorulduğunda ise Burcu Esmersoy, “Küçük bir Burcu Esmersoy galerisi… Utanırım herhalde, sanatçı olarak olamaz tabii. Bütün galeriler neredeyse yakın dostlarım.” yanıtını verdi. Eşi Nazım Akmandil‘in evdeki duvarların doluluğuna dair hiçbir itirazı olmadığını da sözlerine ekledi: “O, dolu duvarları çok seviyor. İlk hediyesinin benim için çok özel olduğunu söyleyebilirim.”
Esmersoy, eşiyle tanışma hikayesini paylaşarak, “Berlin’de Ekin Su Koç’un galerisinde bir araya gelme şansı bulduk. Orada benim en çok beğendiğim eseri bana hediye olarak aldı. Bu, onun bana verdiği ilk hediyeydi ve evimizdeki en kıymetli parçalardan biri olarak duruyor.” dedi. “Benim kadar değil ama ben seviyorum diye o da seviyor,” diyerek gülümsemeyi ihmal etmedi.