MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, Meclis açılışında DEM Partililerin elini sıkmasıyla başlayan ‘çözüm süreci’ tartışmaları, Bahçeli’nin Abdullah Öcalan’ın TBMM’de konuşabileceğine dair yaptığı son açıklama ile zirveye ulaştı. Bahçeli, burada yaptığı konuşmada, “Eğer terörist başının tecridi kaldırılırsa, Meclis’te DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün bittiğini haykırsın. Bu kararlılığı gösterirse, yasal düzenlemenin yapılması için her şey ardına kadar açılsın. Adres İmralı’dan DEM’e uzansın ve bu konu ülke gündeminden çıkarılsın. Buna varız, bunu bile sineye çekmeye hazırlanırız” ifadelerini kullandı.
Sözcü, Türkiye’de gündemi meşgul eden ‘çözüm süreci’ tartışmalarının ayrıntılarına ulaştı ve farklı kaynaklardan gelen bilgileri karşılaştırarak teyit etti. Bilgilere göre, sürecin temelleri yaklaşık bir yıl önce atıldı. İlk görüşmeler, Kuzey Suriye’de PKK’nın belirlediği temsilciler ile istihbarat düzeyinde gerçekleştirildi. Bu görüşmelerle eş zamanlı olarak, İmralı’ya Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere heyetler gönderildi. Bir yıl önce başlayan bu süreç, taraflar arasındaki farklı görüşler ve PKK içindeki çeşitli yaklaşımlar nedeniyle zaman zaman kesintiye uğradı; ancak taraflar, düşük düzeyde de olsa görüşmeleri sürdürdü.
Alt düzeyde devam eden görüşmelerin ardından, arada çıkan ve görüşmeleri sonlandıran pürüzlere rağmen, bu süre zarfında Öcalan ile görüşmeler sürdürüldü. Bunun üzerine üst düzey temaslara yeniden başlandı. Bu aşamada, tarafların ‘siyasi irade’ olarak adlandırdığı gücü temsilen bazı isimler Kuzey Irak’a gitmeye başladı. Daha önce de kamuoyunda bu yönlü çalışmaları ile bilinen bazı önemli isimler, Kuzey Irak ekseninde çeşitli görüşmelere katıldı. Bu isimlerin katılımıyla, görüşme trafiği tek merkez halinde değil, Kuzey Irak ve Kuzey Suriye üzerinden devam etti.
Önemli bir güvenlik kaynağı, örgüt yöneticilerinin süreci ‘temkinli’ karşıladığını ve aralarında görüş farklılıkları bulunduğunu belirtti. Kuzey Irak’ta bulunan örgüt yöneticilerinin, olası bir silah bırakma çağrısına karşı oldukları ve bu durumun Öcalan’a da iletildiği vurgulandı. Tüm bu nedenlerle, Öcalan’ın yeğeni olan DEM Partili Ömer Öcalan ile görüşmesi seçeneği öne çıktı. Kaynakların karşılıklı doğruladığı bilgilere göre, Abdullah Öcalan’ın yeğeni Ömer Öcalan’ın kendisi ile görüşme yapabileceği, bizzat Adalet Bakanlığı tarafından kendisine bildirildi. Ömer Öcalan’a geçtiğimiz hafta perşembe günü adaya gidebileceği iletildi. Ancak, görüşme belirlenen günde gerçekleşmedi.
Sözcü’nün ulaştığı kaynaklar, Ömer Öcalan’ın perşembe günü gidemediği İmralı’ya, bu hafta içerisinde gittiğini ve bir görüşme gerçekleştirdiğini bildirdi. Bazı kaynaklar, birkaç gündür Şanlıurfa’da olduğu bilinen Ömer Öcalan’a çarşamba günü ulaşılamadığını ve bu görüşmenin TUSAŞ’a yönelik terör saldırısından önce gerçekleştiğini ifade etti.