1. Haberler
  2. Gündem
  3. Depremler ve Artçı Sarsıntılar Hakkında Bilgiler

Depremler ve Artçı Sarsıntılar Hakkında Bilgiler

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Depremin Oluşumu ve Artçı Sarsıntılar

Depremin Oluşumu ve Artçı Sarsıntılar

Prof. Dr. Okan Tüysüz’ün açıklamalarına göre, depremler, yerkabuğunu oluşturan kayaların, Dünya’nın dış kısmını temsil eden ve “levha” adı verilen hareketli parçalar üzerinde meydana gelen stres sonucunda “fay” adı verilen düzlemler boyunca kırılması ile oluşur. Bu faylar, bazen onlarca, bazen ise yüzlerce kilometre uzunluğunda ve genellikle 10-15 kilometre derinliğindedir. Fayların büyüklüğü ile kırılmaları durumunda oluşacak depremin büyüklüğü arasında doğru orantı bulunmaktadır. Yani, fayın boyu ve derinliği ne kadar büyükse, oluşacak depremin büyüklüğü de o kadar fazla olmaktadır.

Artçı Sarsıntıların Yapısı

Bir deprem esnasında fay düzleminin iki kenarındaki kayalar (fay blokları), özellikle büyük depremlerde birbirine göre metrelerce hareket eder. Bu blokların hareketi, depremin ardından bir süre daha devam eder ve bu devam eden hareket, ana depremi izleyen daha küçük depremlerin oluşmasına neden olur. Ana deprem şokunu izleyen bu daha küçük depremler, “artçı depremler” olarak adlandırılır ve genel olarak ana şokun bir derece altındaki büyüklüklere kadar ulaşabilirler. Örneğin, 7 büyüklüğündeki bir depremin artçıları 6 büyüklüğüne kadar çıkabilir.

Artçı depremlerin sayısı oldukça değişkenlik gösterebilir; genelde deprem büyüklüğü arttıkça daha fazla artçı meydana gelir ve artçı depremler daha uzun süre varlık gösterir. Ana deprem şokunu takip eden dönemde gelişen artçı sarsıntıların meydana geldiği bölge ise “artçı şok alanı” olarak tanımlanır. Ana şokun meydana gelmesinden sonraki yaklaşık 24 saat içinde oluşan artçı şok alanı, ana şokun en etkin olduğu merkez üssü alanıyla büyük ölçüde örtüşmektedir. Ancak daha sonra meydana gelen artçılar, depremin oluşturduğu fay ve çevresinde daha geniş bir alana yayılır. Genellikle artçı depremlerin yayılım alanı, depremde kırılan fayın boyunun iki katı olarak kabul edilir.

Depremin ana şoku, yani fayın kırılması esnasında, deprem odağına yakın alanlarda daha yoğun olarak fay boyunca yer alan kayalar kırılır, parçalanır ve dinamik olarak kararsız hale gelirler. Bu duruma bir örnek vermek gerekirse, iki elle sıkıştırılıp kırılan bir çıta düşünülebilir. Çıta sıkıştırılıp büküldükçe çıtırdamaya başlar; bu çıtırtılar, öncü depremler ile kıyaslanabilir. Çıtanın kırılması ve buna bağlı olarak çıkan ses dalgaları, ana şokun bir örneği olarak değerlendirilebilir. Kırılan çıta parçaları bir süre titrer ve daha sonra dururlar; işte bu aşama artçı şoklara örnek teşkil eder. Fay hareket edip kayalar kırıldığında, bu hareket bir süre daha devam eder. Kırılan fay düzlemi üzerindeki pürüzlerden bazıları, ana şokun yarattığı hareketleri karşılayamaz ve bu da ana şoktan daha küçük artçı depremlerin oluşmasına sebep olur. Zamanla fay bloklarının hareketi sönümlenir, kayalar yeni duruma uyum sağlar ve artçı depremler de sona erer.

Depremler ve Artçı Sarsıntılar Hakkında Bilgiler

Artçı Sarsıntıların Sıklığı Neye Bağlıdır?

Artçı sarsıntıların sayısı, ana şokun meydana gelmesinden hemen sonra en fazla seviyeye ulaşır; ancak zamanla hem sayı hem de büyüklük açısından azalma göstermektedir. Her depremde durum aynı olmamakla birlikte, artçı sarsıntıların sayısı, ana şoktan sonraki ilk 10 günde yaklaşık onda bire, 100 günde ise yüzde bire düşer. Ana şokun büyüklüğü ne kadar fazla ise, artçı şokların sönümlenmesi de o kadar uzun sürmektedir. Nispeten büyük artçılar daha seyrek, küçük artçılar ise daha sık bir şekilde meydana gelirler.

Artçı sarsıntıların sıklığı, büyüklüklerine göre de farklılık göstermektedir. Örneğin, 4 büyüklüğündeki artçı sarsıntılar, 5 büyüklüğündeki artçı sarsıntılardan yaklaşık 10 kat daha fazla sayıda gerçekleşir. Çoğu durumda, en büyük artçı deprem, ana şokun oluşmasını izleyen 3 gün içinde meydana gelir; ancak uzun yıllar sonra ortaya çıkan artçılar da mümkündür. Bazı depremlerin artçıları, yıllar, on yıllar, hatta daha uzun süreler sonra meydana gelebilir. Nispeten büyük artçı depremler, ana depremin merkez üssüne uzak ve genellikle “artçı şok alanı”nın kenarında ya da çevresinde oluşmaktadır.

Ülkemizde daha küçük depremlerde de kayıplar ve hasarlar yaşanabilse de, genel olarak 6 ve daha büyük depremlerin yıkıcı etkileri olabileceği kabul edilmektedir. Bu durumda, 7 ve daha büyük ana depremlerin artçıları yıkıcı etkiler yaratırken, daha küçük depremlerin artçıları ise ana şok nedeniyle oluşan hasarları artırabilmektedir. 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen büyük depremlerde, hasar gören yapıların bir kısmı daha sonraki artçı şoklar yüzünden yıkılmıştır. Bu durum dikkate alınarak, bir deprem olduktan sonra artçı depremlerin meydana geleceği göz önünde bulundurulmalı ve hasarlı yapılara girilmemelidir.

Gelişmiş ülkelerde, depremlerde içerideki kişilerin kurtarılması ve acil müdahalelerin yapılması gibi durumlarda, hasar görmüş binalara girmek gerekli olduğunda, bu yapıların hasar durumu değerlendirilir. Hangi koşullarda ve nasıl girileceği, yeni hasarlara neden olabilecek ya da mevcut hasarların artmasına yol açabilecek artçı deprem olasılığının ne olduğu gibi konularda izlenecek yolları tanımlayan yönetmelikler bulunmaktadır. Ancak ülkemizde bu konuda henüz bir yönetmelik mevcut değildir.

Kaynak: Sözcü

Depremler ve Artçı Sarsıntılar Hakkında Bilgiler

Depremler ve Artçı Sarsıntılar Hakkında Bilgiler
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Sunum ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!