Bahçeli’den Açıklamalar
ANKARA Milliyet – TBMM’de DEVA Partililerle tokalaşmasının nedenini açıklayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, şu önemli noktaları vurguladı:
-
■ DURDUK YERE EL VERMEYİZ:
Bahçeli, DEVA Partililerle gerçekleştirdiği tokalaşmanın, milli birlik ve kardeşlik mesajı taşıdığını belirterek, “Uzatmış olduğum el, ‘gelin Türkiye partisi olun, teröre karşı durun, bin yıllık kardeşliğimizde kenetlenelim’ temennisidir. Biz durduk yere el vermeyiz. DEVA’ya düşen sorumluluk, uzatılan elin anlamını kavrayarak Türkiye partisi olma yönünde bir fırsat olarak görmektir.” dedi.
-
■ CENTİLMENCE SİYASET TARAFINDAYIZ:Göz Atın
Özgür Özel’in özel hayatına dair yapılan iddiaların ve iftiraların siyasetin konusu olamayacağını ifade eden Bahçeli, “FETÖ taktikleri ve provokatif sosyal medya paylaşımlarının tamamıyla karşıyız. Özgür Bey’in asılsız konularla MHP’ye saldırması, bir şuur kaybı olarak değerlendirilebilir. Biz siyaseti centilmence, mertçe yapmak isteriz.” şeklinde konuştu.
-
■ HEDEF İSTANBUL:
Bahçeli, “Bugünün meseleleri Beyrut değil, Ankara’dır. Gerçek hedef Şam, Tahran veya Bağdat değil, İstanbul’dur. İsrail’in terör eylemleri ve emperyalist oyunlar, Türkiye’yi de hedef alıyor. Komşu coğrafyaların etnik ve mezhebi yapılarının ayrıştırılarak nasıl bölüneceği ve Siyonizm’in minyatür devletleri kurma planları dikkatlice incelenmelidir.” ifadelerini kullandı.
-
■ ACİLEN KUVVET KULLANILMALI:
İsrail’in dünya genelinde meydan okuduğunu belirten Bahçeli, “Bunu durdurmak için acilen kuvvet kullanmak gerekmektedir. Yakın vadede komşu ülkelerdeki kaosun sınırlarımızı aşması ve İsrail’in küresel güçlerin desteğiyle Türkiye’yi taciz etme ihtimali yüksektir. Anadolu coğrafyasının jeopolitik önemi göz önüne alındığında, milli seferberlik ruhuyla hareket etmek kaçınılmaz bir sorumluluktur.” dedi.
-
■ ŞİDDETLE MÜCADELE BEKA KONUSU:
Şiddete karşı sıfır toleransla yaklaşmak zorunda olduklarını vurgulayan Bahçeli, “MHP ARGE çatısı altında, ‘Bireysel ve Toplumsal Şiddetle Mücadele’ komisyonu kurmuş bulunuyoruz. Temellerimizi sağlamlaştırmalı, kaynaklarımıza inip bu hastalık tohumlarını ortaya çıkarmalıyız. Bu, aynı zamanda bir beka meselesidir. Hızlı ve sert önlemler almakla yükümlüyüz. Hukukun gerisinde kalındığında toplumsal buhran kaçınılmaz olacaktır.” şeklinde ifadeler kullandı.
