1. Haberler
  2. Gündem
  3. Diyarbakır’da Terörle Mücadele ve Yargı Süreci: Mahkeme ve HSK Soruşturması

Diyarbakır’da Terörle Mücadele ve Yargı Süreci: Mahkeme ve HSK Soruşturması

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Diyarbakır’da Terörle Mücadele ve Yargı Süreci

Diyarbakır’da inşaat, eğitim ve araç filosu alanında faaliyet gösteren, ikisi kardeş olmak üzere üç iş insanı, terör örgütü PKK’ya yardım suçlamasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bu mahkûmiyet kararı, Yargıtay tarafından onanarak kesinleşti. Ancak, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı O.Y. ve üyeleri B.N., N.Y.C. ile duruşma savcısı Ş.Y. tarafından, duruşma açılmadan ve mütalaa bile alınmadan beraat kararı verildi. Bu durum, “Görevi kötüye kullanmak” suçlamasıyla sonuçlandı ve heyet, Yargıtay’da yargılanmak üzere önümüzdeki günlerde sürece girecek.

Yeni bir delil olmaksızın, tamamen Ceza Muhakemesi Kanunu’na (CMK) aykırı bir şekilde verilen bu beraat kararı, eski Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre’nin, kanun yararına bozma talebi ile Adalet Bakanlığı’na başvurmasıyla gündeme geldi. Ayrıca, mahkeme başkanı hakkında aynı dosya kapsamında Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından rüşvet soruşturması yürütüldüğü öğrenildi.

Olayın Gelişimi

Olaylar, Diyarbakır’da, arazide gizlenmede kullanılan 117 adet özel dikim kar kamuflaj tulumunun, “Büyükşehir Belediyesinin hizmetindedir” yazılı bir pikapla PKK’lı teröristlere götürülürken yakalanan Umut Öner, Devrim Öner ve Nezir Çağlak’ın 2007 yılında yargılanmasıyla başladı. Bu kişiler, “Silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım” suçlamasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Yargıtay, sanıkların suçunun sabit olduğunu ve delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğini belirterek cezaları onadı, böylece hüküm kesinleşti.

Hükümlüler, 11 yıl sonra 2018’de yargılandıkları mahkemeye başvurarak “yargılamanın yenilenmesi” talebinde bulundular. Mahkeme, yeniden yargılama ile üç kişiye beraat kararı verdi. Duruşma savcısı, sanıklar aleyhine temyiz başvurusu yapmadığı için bu beraat kararı yedi gün içinde kesinleşti. Öner kardeşler ile Nezir Çağlak hakkındaki hükmün infazı geri alındı.

HSK ve Yargıtay Süreci

Eski Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre, beraat kararını duyduğu anda kanun yararına bozma talebiyle Adalet Bakanlığı’na başvurdu ve bakanlık dosyayı Yargıtay’a iletti. Yargıtay, beraat kararının hukuka aykırı olduğuna ve “yok hükmünde” olduğuna karar verdi. Ancak, savcının aleyhe temyiz başvurusunda bulunmaması nedeniyle bu durumun üç hükümlü lehine kazanılmış hak olduğu ifade edildi.

Yargıtay, kararda imzası bulunan mahkeme heyeti hakkında HSK 1. Dairesi tarafından adli ve idari yönden soruşturma izni vererek müfettiş görevlendirdi. Teftiş Kurulu Başkanlığı müfettişlerinin raporunda kusurlu buldukları heyet hakkında “görevi kötüye kullanmak” suçundan dava açıldı.

İddianame ve Sanık İfadeleri

İddianamede, teröristlere gönderilmek üzere yakalanan 117 adet kar tulumunun sırt kısmına eklenen kapaklı torbanın standart dışı özel dikim olduğu belirtilerek, bu tulumların piyasada kolayca bulunabilen ürünlerden olmadığı vurgulandı. Sırt kısmına eklenen torbanın, teröristlerin karlı arazide askerlerce fark edilmemeleri için özel olarak dikildiği ifade edildi. Ayrıca, Diyarbakır’da bu siparişi yerine getirecek donanıma sahip tekstil firmaları olmasına rağmen, sanıkların gizlenme riskine karşı iki bin adet tulumu Yozgat’ta özel bir firmaya sipariş ettikleri belirtildi.

  • Dikimi yapan firma yetkililerinin şüphelenmaması için “Askeriyede kullanılacak, çok önemli” şeklinde beyanlarda bulundukları ifade edildi.
  • Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı O.Y. ise, daha önce yüzlerce dosyada talep üzerine yeniden yargılama kararı aldığını belirtti.

Hakimlerin Savunmaları

Üye hakimlerden N.Y.C., vicdani kanaatine göre karar verdiğini belirtirken, B.N. ise başkanın kendisine ait bilgi ve tecrübesine güvendiğini ifade etti. B.N., “Dosya fiziki olarak önümüzde değildi. Başkanın sözlü anlatımı üzerine görüş birliğine vardık” dedi. Ayrıca, müzakerelerin uyumsuz bir ortamda geçtiğini ve bu durumun etkisini vurguladı.

Duruşma savcısı Ş.Y. ise, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Diyarbakır’da yoğun bir iş yükü olduğunu, beraat kararına konu olan kar tulumlarını inceleme fırsatının olmadığını belirtti. Yeniden yargılamanın kamu zararına neden olmayacağını düşündüğünü ifade etti.

Sonuç olarak, bu karmaşık yargı süreci, hem hukuki hem de sosyal açıdan önemli tartışmalara yol açmış ve Diyarbakır’daki adalet sisteminin işleyişine dair soru işaretleri oluşturmuştur.

Diyarbakır’da Terörle Mücadele ve Yargı Süreci: Mahkeme ve HSK Soruşturması
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Sunum ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!