Diyarbakır’daki Narin Güran Cinayeti Davası
Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi Tavşantepe Köyü’nde 21 Ağustos’ta kuran kursundan çıkarken kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cesedi, 8 Eylül’de köyün yakınlarından geçen bir derede bir çuval içinde bulundu. Narin’in cinayetiyle ilgili ilk duruşma 7 Kasım’da 8. Ağır Ceza Mahkemesinde gerçekleştirilecek. Kardeşini kasten öldürdüğü iddiasıyla tutuklu bulunan ağabeyi Enes Güran’ın, T Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda ailesiyle sık sık görüntülü telefon görüşmesi yaptığı ortaya çıktı. Sadece SÖZCÜ’nün ulaştığı bu görüntülerde, Enes’in en çok ağabeyi Baran ile görüştüğü, ayrıca babası, halası ve amcalarıyla da sohbet ettiği ve bu görüşmeler sırasında sık sık gülüp eğlenmeleri dikkat çekti.
BABA ARİF’DEN ESPRİLİ YANITLAR
Enes, tek kişilik görüş kabininde babasıyla görüşürken, “Avukat bana diyor ki, senin burada ne işin var?” şeklinde bir soru soruyor. Babası Arif Güran ise alaycı bir tavırla, “Bir olta alın, balık tutun kendinize” diyerek kahkaha atıyor. Enes de babasının bu esprisine, “Balık yok baba, havalandırma var” diyerek gülüşmelerine katılıyor. Görüntülerde ağabeyi Baran da yer alıyor ve ona, “Üzülme. Çıkacaksınız hepiniz, keyfinize bakın. Bol bol namaz kıl, dua et. Ya ilk, ya da ikinci duruşmada dışarıdasın. Biraz sabırlı olacaksınız” diyor. Ninesi de görüntüde yer alarak, “Yavrum suçsuz, günahsız yere yatıyorsunuz. İnşallah ilk duruşmada hepiniz çıkacaksınız” diyerek destek veriyor.
ENES’İN GÖRÜNTÜLERDEKİ DUYGUSAL ANLARI
Bir başka görüntüde Enes, ağabeyi Baran ile konuşurken hüngür hüngür ağlayarak, “Dört duvar arasındayım. Abi dayanamıyorum burada. Sizi çok özledim. Bana iftira atmış herkes. Boşu boşuna buradayım, Allah’ın izniyle başımız dik; alnımız açık” ifadelerini kullanıyor. Baran ise, “Ağlama Enes. Bak herkes 4 duvar arasında ama kim senin gibi yapıyor. Diğerlerini de arıyoruz, hepsi gülüyor, sen ağlıyorsun. Sizin için 13 tane avukat tuttuk. Seni çıkaracağım, benim sana güvenim sonsuzdur. Sen o gün evdeydin diye şüphelisin. Tutuklu değilsin. Ne yapalım, gidip Nevzat’ın ailesini komple öldürelim mi? Onu mu istiyorsun? Sabırlı ol, suçunuz yok çıkacaksınız. Biz eminiz, suçunuz yok; namazını kıl, duanı et, elimden bir şey gelmiyor. Gelse o cezaevini yıkarım, sizi oradan çıkarırım. Bak annemiz bile haftada bir kez arıyor. Sen sürekli arıyorsun, bize ağlıyorsun. Az kaldı. Bildiğin ne varsa açık açık söyle, ama ağlama. Bu ağlayan Enes değildir ona göre. Şimdi konuşayım avukatla gelsin senin yanına. Sizin tutuklanmanız sosyal medya baskısıydı. Zaten 6 aydan fazla sizi tutamazlar, 1 ay gitti zaten. Kaldı 5 ay” diyor.
ENES’İN ENDİŞELİ SORULARI
Enes, tekrar ağlayarak “Abi vallahi boşuna geliyorlar, evdeki halıları gelip almışlar öyle mi? Bu kameralar için bir şey diyorlar mı? Nevzat’ın yanında iki kişi daha var diyorlar, yüzleri belli mi?” diye soruyor. Bu sırada babası Arif, “Alsınlar oğlum. Sabret, dik dur, kendini diri tut. Sabrın sonu selamettir, bu kötü günler geçecek. Allah büyüktür oğlum. Ne zorluk çekerseniz çekin, gözünüzün önüne Narin’i getirin. Devlet ne yapıyorsa bizim için yapıyor. Görüntüler TÜBİTAK’a gitmiş, bakalım” diyerek teselli etmeye çalışıyor. Halanın ise gülerek Enes’e, “Sen erkeksin, üzülme. Çıktığın zaman bari anlatacak bir maceran olacak. Halan kurban olsun sana” diyerek destek veriyor.
ENES’İN PSİKOLOJİK DURUMU
Başka bir görüntüde ağabeyi Baran, Enes’e “Sen kendini niye dövdün? Gözünü niye morarttın?” diye soruyor. Enes, “Nasıl dövmeyeyim; kardeşim kaybolmuş. Mısır tarlasındaydım. Gözüm kırmızıydı, ben de vurunca morardı” yanıtını veriyor. Baran tekrar, “Peki sırtını kim çizdi senin?” diye sorunca, Enes “Kimse çizmedi, telli yerlerden, evlerden geçtim, öyle çizildi” diyor. Baran ise, “Tamam, kimse senden şüphelenmiyor. Biz diyoruz, gerçek açığa çıksın. Sen de istemiyor musun katiller bulunsun?” diyerek onu teskin etmeye çalışıyor.
ENES’İN KENDİNE GÜVENİ
Enes, “Narin’in kaybolduğu gün onu öpmüştüm, bundan bir şey çıkar mı?” diye sorunca, Baran “Yok, ne olacak. Ben de öptüm” diyerek yanıt veriyor. Enes, “Beni bırakacaklar mı?” diye endişe ile soruyor. Bir başka görüntüde Enes babasına, “Sen bana güvendiğin için avukat tutmadın değil mi? Çünkü gözaltındayken enişteme avukat geldi, bana kimse gelmeyince ben de babam bana güveniyor diye avukat tutmamış dedim. İnsan burada deli oluyor baba” diyor. Babası Arif ise, “Niye deli oluyorsun? Senin gibi 12 kişi var orada. Her şey açığa çıkacak, merak etme. Moraliniz iyi olsun ki, ben de iyi olayım” yanıtını veriyor.
BASINÇLI DURUMDAKİ ENES
Baran, Enes ile yaptığı bir görüşmede, “Çelişkili ifadeler vermeyin, net konuşun. Biz sizden emin olduğumuz için size avukat tutmadık” diyor. Enes, “Narin benim diş fırçamı kullanmıştı. Bir şey olur mu?” diye sorunca, Baran “Yok, ondan bir şey çıkmaz. Sen kendinden mi şüpheleniyorsun, korkma. Bak senin abin dışarıda, merak etme, ben ilgileniyorum sizinle” diyerek onu rahatlatmaya çalışıyor.
ENES’İN PSİKOLOJİK SORUNLARI
Enes, tekrar ağlayarak, “Penseyle dişimi kırdılar, psikolojim bozuldu. Abi ben geceleri yatamıyorum. Burada yatılmıyor. Az kaldı diyorsunuz, avukatlar da geliyor bir şey demiyor. Hele bir çıkayım dışarı, o Nevzo’ya (Nevzat Bahtiyar’ı kast ederek) biliyorum ne yapacağımı. O JASAT mıdır, nedir, insanı deli ediyor. Bana sorulan sorular diğerlerine sorulmadı, gece uyuyamıyorum. Avukatlar da bir şey bilmiyor, gelip konuşup gidiyorlar. Bana gösterdikleri fotoğraflar aklıma geliyor. Gözümü kapatıyorum, gözümün önüne geliyor. Sakin olamıyorum, kafayı yiyeceğim burada” diyerek duygusal bir çöküntü yaşıyor.
BARAN’IN ELEŞTİRİLERİ
Baran, “Sen niye oradasın biliyor musun? Kendi aptallığın yüzünden. Kendini ısırmasaydın, kendini dövmeseydin, bugün tutuklanmazdın. Senin tutuklanma nedenin kolundaki diş izi. Niye dövdün kendini?” diyor. Enes ise, “Ne yapsaydım, kendimi mi öldürseydim ağabey?” diye karşılık veriyor. Baran, “Senin orada bulunma nedenin budur” diyerek onu sakinleştirmeye çalışıyor.
Kaynak: Sözcü