Diyarbakır’daki Silahlı Çatışma Olayı
28 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalmasıyla birlikte, Diyarbakır Stadyumu yakınlarındaki bir paçacı dükkânında akşam saatlerinde yaşanan olaylar dikkat çekti. Alkol alan dört kişilik bir arkadaş grubu, önce sipariş vermek üzere mekâna girdi. Ancak dükkânda daha önce husumet yaşadıkları bir şahsı görünce, iki arkadaş dışarı çıkarak durumu değerlendirmeye çalıştı. Diğer iki kişi ise masadan kalkarak hesabı ödemek amacıyla kasaya yöneldi ve işletmecilere arkadaşlarını kimin rahatsız ettiğini sordu.
Alkollü olan grup ile işletmeciler arasında başlayan tartışma, kısa süre içinde kargaşaya dönüştü. Remzi Öner’in işletmeci Ensari Ekinci’ye “Yaşından başından utan” diyerek hakaret etmesi, Hasan Ekinci’nin ise elindeki su şişesini Öner’e fırlatmasıyla ortam gerginleşti. Taraflar arasındaki tartışma, Kadri Ayhan’ın işyeri sahibi Ensari Ekinci’ye doğru silahla ateş etmesiyle daha da tırmandı. Bu durum üzerine paçacı ve çalışanları dükkânın içine kaçtı. Çatışma anında, dükkânın önünde bekleyen Remzi Öner, silahlı çatışmanın sonucunda hayatını kaybetti.
Kamera Odasına Girip Görüntüleri Sildiler
Olayın ardından, Öner bir arkadaşı tarafından omuzlarından sürüklenerek araçların arasına doğru taşındı. Çatışmada paçacının eşi Seniha Ekinci ile Murat Zengin yaralandı. İhsan Doğmuş adlı kişi, öldürülen Remzi Öner’in elindeki silahı olay yerinin yakınındaki bir sitenin bahçesine attı. Polis, bu silahı olay yerinde buldu.
Polis ekipleri gelmeden önce, saat 23.18’de Aziz Kömekçi, paçacıdaki kasadan kamera odasına ait anahtarı alarak içeri girdi. İçeri girdiğinde, görüntülerin kaydedilmesinin durduğu belirlendi. Kömekçi’nin kayıt cihazını alarak Harun Reşit Tekin’e verip saklamasını istemesi, olayın seyrini değiştirdi. Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından kullanılan özel bir yazılım ile silinen görüntü kayıtları geri getirildi ve böylece olayın detayları gün yüzüne çıkarıldı.
Silinen Tüm Görüntüler Geri Getirildi
Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nün çalışmaları sonucunda, silinen görüntüler geri getirildi ve tartışma anından itibaren, bir kişinin ölümle sonuçlanan silahlı çatışma olayı, polis tarafından saniye saniye çözüldü. Faillerin kimlikleri tespit edilince, haklarında Ağır Ceza Mahkemesine dava açıldı.
Esat Ekinci’nin İfadesi
Paçacının işletmecisi Esat Ekinci, ifadesinde olayı şu şekilde anlattı:
- “Olay seçim günü yaşandı. Ben dükkânda değildim. Yakup Turgut isimli biri sosyal medyadan AKP ile ilgili paylaşım yapmış. Karşı taraf ‘Sen neden paylaşıyorsun?’ diyerek tartışmaya başlamışlar. Daha sonra Yakup benim iş yerime gelmiş.”
- “Tartıştığı kişiler de Yakup’u arayarak nerede olduğunu sormuş, o da benim dükkânımda olduğunu söylemiş. Sonrasında dört kişi dükkânıma gelerek Yakup’un oturduğu masanın yanındaki masaya oturup kendisine hakaret etmeye başlamışlar.”
- “Sipariş verdikleri halde yemek yemeden kalkıp hesabı ödemek istiyorlar. Kasada bulunan oğlum, yemek yemedikleri için hesabı almak istemiyor. Sarhoş olup ısrarla hesap vermek isteyince, garsonlarımız parayı alıyorlar. Sonra dışarı çıkıp dükkâna doğru küfür ve hakaret ediyorlar.”
- “Olaylar böyle gelişti. Bana 10’a yakın kurşun sıkıldı, ben ve eşim yaralandık. Husumet nedeniyle işyerimi açamıyorum. Açmaya çalıştık, yine silah sıktılar. Mağdurum, sanıklardan şikâyetçiyim.”
Savcıdan Açıklama
İddianamede, paçacıda karşılaşan husumetli iki tarafın birbirlerinden rahatsız olduğu ve paçacının taraflarla bir husumeti olmamasına rağmen yaşanan tartışmayla olaya dahil olduğu belirtildi. Remzi Öner’in öldürülmesinden sonra İhsan Doğmuş’un Öner’i yerde sürükleyerek araçların arkasına çekmeye çalıştığı sırada Fırat Ekinci’nin ateş ettiği, İhsan Doğmuş’un ise Remzi’nin elindeki silahla Fırat Ekinci’ye doğru ateş ettiği kamera görüntüleriyle belirlendi.
İki tutuklu 10 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, sanıkların birbirlerine karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması ve kamera kayıtlarını sildikleri için suç delillerini gizlemek veya yok etmek suçundan cezalandırılmaları talep edildi. Ayrıca, haksız tahrik hükümleri ile meşru müdafaa şartlarının oluşup oluşmadığının mahkeme tarafından değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi.
Kaynak: Sözcü
