Dünya Genelinde Hazır Giyim Pazarında Daralma
Dünya genelinde süregelen savaş ortamı, Avrupa ve ABD pazarlarında yaşanan resesyon ile birleşerek global hazır giyim pazarında %15-20 oranında bir daralma meydana getirdi. Bu zorlu koşullar altında, özellikle savaş ve siyasi gerginliklerden kaçan siparişlerin Türkiye’ye yönelmesi beklenirken, maliyet ve fiyat engelleri nedeniyle bu siparişler istenilen düzeyde gerçekleşemiyor.
Uluslararası Hazır Giyim Federasyonu (IAF) Başkanı Cem Altan, 1.79 trilyon dolarlık hacme sahip global hazır giyim pazarında savaş ortamının daralma etkisini sürdüreceğine dikkat çekti. Altan, “Önemli olan, hangi ülkenin bu daralmadan daha önce çıkacağı. Türkiye maalesef TL’nin değeriyle bu süreçte oldukça zor bir durumda. İklim değişiklikleri nedeniyle Bangladeş’te ortaya çıkan siyasi olaylar, Pakistan ve Vietnam’daki sıkıntılar, alıcı ülkelerin risklerini azaltmak adına alternatif arayışlarına girmelerine neden oluyor. Bu bağlamda Türkiye’ye yöneliyorlar; ancak burada karşılaştıkları fiyat ve maliyet engelleri nedeniyle geri dönmek zorunda kalıyorlar” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
Yüzde 40 Pahalı ve Rekabet Gücü Sorunu
Gelecek dönemler için asgari ücret, döviz kuru ve maliyetlerin büyük bir önem taşıdığını ifade eden Altan, “TL üzerinde ne kadar baskı olacağını kestirmek oldukça zor. Eğer asgari ücret makul seviyelerde tutulursa, belki maliyetlerimiz biraz daha iyileşebilir. Fakat maliyetler bu şekilde devam ederse, birçok firma faaliyetlerini durdurmak zorunda kalacak veya işçi çıkarmak zorunda kalacak” uyarısında bulundu.
Türkiye’nin rakip ülkelere göre %40 daha pahalı olduğunu vurgulayan Altan, “ABD gibi ülkelerin ihtiyaç duyduğu her şey Türkiye’de mevcut. Eğer bir rekabet gücümüz olsaydı, bu fırsatı yakalayarak hızla büyüyebilirdik. Ancak rekabet gücünü yakaladığımız anda, Türkiye hazır giyim ihracatını %50 artırabilir, istihdamı yükseltebilir ve döviz gelirini artırabilir” dedi.
Yatırım Zorlukları ve Faiz Sorunu
Cem Altan, Türkiye’nin pandemi sürecinde önemli yatırımlar gerçekleştirdiğini, ancak bu yatırımların çoğunun yeni ihtiyaç trendlerine uygun olmadığını belirtti. Dünyada bu tür alanlara yatırım yapan fonların bulunduğunu, ancak Türkiye’deki yatırımcıların bu fırsatları değerlendirmesi gerektiğini kaydetti. Pandemi sonrası yatırım trendlerinin durma noktasına geldiğini dile getiren Altan, “Eğer bu fonlara ulaşamazsak, %60-70 faiz oranlarıyla ve kısa vadeli kredilerle bu yatırımları gerçekleştirmemiz mümkün değil. Bazı bankaların uzun vadeli yeşil dönüşüm ve sürdürülebilir fabrika yatırımları için sunduğu krediler mevcut, ancak bunlar yeterli değil” dedi.
Kaynak: Sözcü