1. Haberler
  2. Gündem
  3. E-Nabız Yazılımı ve Sağlık Bakanlığı’ndaki İddialar

E-Nabız Yazılımı ve Sağlık Bakanlığı’ndaki İddialar

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ALTAN SANCAR

Türkiye’de sağlık hizmetlerinin dijitalleşmesinde önemli bir yere sahip olan E-Nabız yazılımı, Sağlık Bakanlığı’nın 2014 yılında geliştirdiği eski bir platform olarak dikkat çekiyor. Bu yazılım, Türk Telekom’un yükleniciliği ile yürütülen bir proje sonucunda hayata geçirilmiştir. E-Nabız’ın geliştirilmesinde alt yüklenici olarak Bilbest adlı firma da yer almıştır. Bilbest’in sahiplik yapısının Sağlık Bakanlığı’nın eski yardımcılarına kadar uzandığı iddia edilmektedir. Firmanın ilk ortaklarından biri, Sağlık Bakanlığı’nın eski bakan yardımcılarından Sebahattin Aydın’ın eşi Sibel Aydın’dır. Diğer ortaklar ise Yunus Şengül ve Doç. Dr. Muhterem Ercan’dır. Sibel Aydın, eşi Sebahattin Aydın 2003 yılında bakanlıkta müsteşar yardımcısı olduğunda hisselerini Yunus Şengül’e devretmiştir. Sebahattin Aydın’ın bakanlıktaki görevi sona erip, Fahrettin Koca’nın İstanbul Medipol Üniversitesi Rektörü olmasıyla birlikte, oğlu Muhammed İkbal Aydın, 2011 yılında hisseleri devralmıştır. Fahrettin Koca’nın Sağlık Bakanı olmasıyla beraber, 2020 yılında Aydın’ın bakan yardımcısı olması üzerine hisseler bir kez daha diğer ortak Mehmet Zahid Ercan’a devredilmiştir.

Bakan yardımcısı Aydın’ın oğlu ve eşinin hisselerini devretmesinin ardından, Bilbest firması bakanlığa ihtarname göndererek E-Nabız yazılımının fikri haklarının kendisine ait olduğunu iddia etmiştir. Ancak Bakanlık, bu iddiaya karşılık vererek tüm fikri mülkiyet haklarının devlete ait olduğunu belirtmiştir. Bilbest, bakanlığın bu cevabı üzerine iddiasını yargıya taşımıştır.

BAKANLIKTA ÇALIŞANLARA İÇ SORUŞTURMA

Fikri haklar iddiasının mahkemeye taşındığı günlerde, Sağlık Bakanlığı’nda Dünya Bankası projesi kapsamında çalışan bazı personelin Bilbest firmasıyla olan ilişkileri tespit edilmiştir. Bakanlık yetkilileri, U.E. isimli çalışanın sosyal medya üzerinden Bilbest lehine paylaşımlar yaptığına dair tespitler yapmıştır. U.E.’ye ait zimmetli bilgisayarda Bilbest ile U.E. arasında para trafiği ve yazışmalar ortaya çıkınca, iç soruşturma başlatılmıştır. Bu soruşturma neticesinde yapılan tespitler, bakanlık tarafından yargıya taşınmıştır.

BAKANLIKTAN KARARA İTİRAZ

Öte yandan, firma ortaklarından birinin Hakyol ile ilişkili üst düzey bir isimle yakın bağı olduğu kulislerde sıkça konuşulmaktadır. Hakyol ekibinin bu durumu yakından takip etmesi dikkat çekmiştir. Soruşturmadan haberdar olan firma ortağı Zahid Ercan, yurt dışına kaçma yolunu seçmiştir. Yapılan yargılama sonucunda, personel hakkında Dünya Bankası projesi kapsamında Sağlık Bakanlığı’nda çalıştıkları ve danışman oldukları gerekçesiyle beraat kararı verilmiştir. Ancak, bu karara hem savcılık hem de bakanlık tarafından itiraz edilmiştir.

KAMUOYUNUN YAKINDAN TAKİP ETTİĞİ DAVALARA BAKTI

Beraat kararı veren mahkemenin başkanı, kamuoyunun yakından tanıdığı davalarla bilinen bir isimdir. Ankara 33’üncü Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hasan Şatır, Ayhan Bora Kaplan davasında dört sanık hakkında verdiği tahliye kararıyla tanınmaktadır. Şatır’ın tahliye kararı verdiği isimler arasında, Kaplan’ın havalimanı girişinde yakalandığında yanında bulunan koruması Uğur Pekşen de bulunmaktadır. Ayrıca, Sinan Ateş davasında sanık Serdar Öktem’in tahliye edilmesi gerektiği muhalefet şerhi ile de gündeme gelmiştir.

YARGITAY’DA GÖREVLENDİRİLDİ

Şatır hakkındaki en dikkat çekici gelişme, HSK tarafından geçici yetkiyle dört aylığına Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı’nda görevlendirilmesidir. Bu görevlendirme kararı, 4’ü polis 5 sanık hakkında ‘Rüşvet ve Mal Varlığı Bildirilmesi Kanunu’na muhalefet suçlaması ile yapılan ve Şatır’ın görevli olduğu 33’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davadan bir gün önce verilmiştir. Bu davada, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’nden sorumlu eski İl Emniyet Müdür Yardımcısı Alp A., eski Ankara Asayiş Şube Müdürü Oben Ö., Başkomiser Ercan K. ve polis memuru Serdar C. yargılanmaktadır. Şatır’ın imzasının bulunduğu bir diğer önemli karar ise “Bataklık Operasyonu” yargılamalarıdır. Kamuoyunda “Bataklık” olarak bilinen operasyonda, “suçtan kaynaklanan mal varlığını aklama ve uyuşturucu ticareti” suçlarından 73 sanığın yargılandığı davada, tüm sanıklar için beraat kararı verilmiştir. Bu kararda da yine Şatır’ın imzası bulunmaktadır.

Kaynak: Sözcü

E-Nabız Yazılımı ve Sağlık Bakanlığı’ndaki İddialar
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Sunum ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!