Türkiye’nin önde gelen buğday üretim merkezlerinden biri olan Edirne’de, üreticiler bu yıl ürünlerini kuru toprağa ekti. Şimdi, yağmurun gelmesini umut eden üreticiler, belirsizlik içinde bekleyişlerini sürdürüyor. Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, bu yıl yaşanan kuraklığın ardından buğday ekiminde karşılaşabilecekleri olumsuz senaryoları düşünmek istemediklerini ifade etti. Arabacı, “Ayçiçeği üretiminde birçok çiftçimiz kendi tarlalarında zarar gördü. Bu nedenle, ‘buğdayı ektik, kurak gitti, ne olacak?’ diye düşünmek istemiyoruz. Önümüzdeki günlerde yağışların olacağına dair umutlarımız var. İnşallah yağmur yağar,” dedi.
Üreticilerin Ekim Stratejileri
Hüseyin Arabacı, geçen yıl yaşanan verim kaybının tekrar etmemesi için dikkatli olduklarını belirtti. “Buğday ekilişinde neredeyse son aşamaya geldik ancak henüz yağış bekleyen ve ekim yapmayan üreticilerimiz de bulunuyor. Yağmurdan sonra bu üreticilerimiz de ekimlerini gerçekleştirecektir. Son günlerde az da olsa yağış aldık. Ekilişten sonra bazı üreticiler kurağa ekti. Ancak, yağış miktarları bölgeler arasında farklılık gösteriyor. Bazı köylerimize 3 kilogram, bazılarına ise 10 kilograma kadar yağış düştü. Genel olarak ortalama 6-7 kilogram yağış aldık. Buğdayın çimlenmesi için bu miktar yeterli mi? Çimlenme açısından yeterli olabilir, fakat bazı bölgelerde zorluklar da yaşanıyor. Önümüzdeki günlerde yağışlı bir hava durumu bekleniyor. İnşallah buğdayımız sağlıklı bir şekilde çıkış yapar. Ancak, bu sadece çimlenme için yeterli olacaktır. Toprağın alt katmanları hala kuru ve bu yüzden yağışların düzenli olarak devam etmesi gerekiyor,” dedi.
Yağmurun Önemi
Arabacı, buğdayın kuru toprağa ekilmesinin ardından yağmurun ne kadar önemli olduğuna dikkat çekti. “Bildiğiniz gibi, uzun zamandır bölgemiz yağış almıyor. Hazırlıklarımızı ve ekilişimizi kurak dönemde yaptık. Çok az sayıda üreticimiz, güvenemeyip ekim yapmadı ve yağışı bekledi. Kurak ekimlerin avantajları olsa da, sonraki yağışların yeterli seviyede olması büyük önem taşıyor. Az önce belirttiğim gibi, 3 ile 10 kilogram arasında yağış aldık. Eğer 3 kilogram yağış aldıysak, tohum çimlenebilir ama uzun süre yağış gelmezse, toprak kurur ve buğday bozulabilir. Bu, ciddi bir risk,” şeklinde konuştu.
Ekim Döneminin Değişimi
Arabacı, mevsim sıcaklıklarındaki değişikliklerin ekim dönemini etkilediğini belirtti. “Önceki yıllarda ekim ayında yaptığımız ekilişler artık kasım ayına kaydı. Ekim ayının sonlarına doğru ciddi yağışlar geldiği için ekim yapamadığımız yıllar oldu. Bu nedenle, kuraklık nedeniyle ekim dönemimiz kasım ayına kaydı. Ancak, bu süreçte üreticilerimizin fazla beklememesi gerekiyor. Eğer yağışlı bir hava gelirse, ekim yapma şansını kaybedebiliriz. Bu yüzden, ekimlerimizin büyük bir kısmı tamamlandı, yalnızca az bir alan kaldı,” dedi.
Kötü Senaryoları Düşünmek İstemiyoruz
Arabacı, “Şu an için kötü senaryoları düşünmek istemiyoruz. Geçtiğimiz yıl, kurak bir yıl geçirdik ve buğday verimimiz önceki yıllara göre düşük olsa da, fiyatlar oldukça yüksekti. Ayçiçeğinde kuraklık sorunu vardı ve bazı tarlalar hiç biçilemedi. Çeltikte de su sıkıntısı yaşandı. Zor bir yıl atlattık. Üreticilerimiz, buğday, ayçiçeği ve çeltik gibi ürünlerden para kazanamadı. Hatta birçok ayçiçeği üreticisi tarlasında zarar etti. Önümüzdeki süreçte ‘buğdayı ektik, kurak gitti, ne olacak?’ sorusunu düşünmek istemiyoruz. İnşallah önümüzdeki günlerde yağışlar olur ve ürünlerin gelişimini takip ederek daha net yorumlar yapabiliriz. Ancak şu anda o karamsar tabloyu düşünmek istemiyorum,” diye belirtti.
Kaynak: Sözcü
