Elazığ’da “Bir ve Birlikte Hilal’e Doğru Türkiye Toplantıları” Düzenlendi
MHP tarafından Elazığ’da bir otelde gerçekleştirilen “Bir ve Birlikte Hilal’e Doğru Türkiye Toplantıları”na önemli katılımlar oldu. Toplantıya, MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım, MYK üyeleri, Elazığ Milletvekili Semih Işıkver, Malatya Milletvekili Mehmet Celal Fendoğlu, Malatya ve Bingöl il örgütleri katıldı.
“CHP’NİN İÇİNDEN 50 TANE PKK’LI SAYARIM”
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan konusundaki çıkışına yönelik muhalefeti eleştiren MHP Elazığ Milletvekili Semih Işıkver, yaptığı açıklamalarda terör konusunu gündeme getirerek, “Devlet Bahçeli’yi anlamak yürek ve feraset ister. Biz niye iftiharla genel başkanımızın her dediğinde imzamızı atarız? Elinde Ahmet’in, Zeynep’inin kanıyla olanlar var. Gönül ve fikir dünyamızı inşa eden Bahçeli’dir; onun yanlışı, bizim doğrumuzdan üstündedir. Çatlasanız da patlasanız da biz liderimizi terk etmeyiz. Dervişoğlu, kim sana ciğer yedirdi de ipi eline aldın? Ayrıca, Yavuz Ağıralioğlu, siz kimsiniz? Demediniz mi ‘her türlü örgütle görüşülebilir’? Vatan uğruna toprağın bağrına düşmekten bahsedilecekse, fazilet ve cesaretten bahsedilecekse konuşulacak tek lider; Dr. Devlet Bahçeli’dir. Bunların geçmişi de onları bırakmayacak. Genel başkanımızı sorgulamak kimsenin haddine değildir. Annem Bingöllü, babam Elazığlı; hadi beni bölün, bölebiliyorsunuz. CHP içerisinde 50 PKK’lı sayarım. Liderimizin ardında yürümek bizim için şereftir” ifadelerini kullandı.
“İÇ CEPHE GÜÇLENMELİ”
Işıkver’in ardından konuşma yapan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım, geçmişten günümüze toprak kaybının önemine değinerek, “Dedemiz almış ve dedemiz kaybetmiş, nasıl toprak kazanılıp kaybedildiğini de biliyoruz. Bu işin hem siyasi hem de silahlı tarafı var. İç cephe güçlenmeli. Biz CHP’lilere henüz Mavi Vatan’ı kabul ettiremedik. Bırakalım HDP’lileri. Toprak vermemek için siyaseti etkin bir şekilde sürdürmeliyiz. Vere vere siyaset olmaz. Silahla da, siyasetle de bunun mücadelesini vermeliyiz. Genel Başkanımız Devlet Bahçeli, oy hamlesi yapmıyor. Devlet Bahçeli, ‘Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben’ diyen bir liderdir. İsrail, PKK ve ABD ile iş birliği içinde ve senden toprak talebi var; sen bunun önüne geçeceksin, silahla geçiyorsun ama siyasette de geçeceksin. Siyasete davet edeceksin; ‘silahları bırakın, teslim olun, tek bayrak, tek vatan, tek devlette yaşayın, biz de gereğini yapalım’ diyeceksin. Biri davet edecek. 90 km ilerde yığınak var; oradan Türkiye’ye saldırı olursa onun önüne böyle geçersin. Önderiniz kalksın söylesin; siz de silahı bırakın. Bırakın kim kimin emrinde onu bir görelim. Biz oy hesabı yapmıyoruz. Devlet Bahçeli, ‘oy kazanırım, oy kaybederim’ hesabında değil. Ben bu hamleyi yaparsam vatanın bütünlüğü devam eder; sıkıntıyı çekersem ben çekerim. Ben bu hamleyi yapmazsam Türkiye toprak kaybeder, o zaman ben ne yapayım iktidarı? Bu anlayışın dile dökülmüş bir sloganı var. Devlet Bahçeli hepimize söylüyor. ‘Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben; benim siyasi anlayışım bu’ diyor. Ben 63 yaşında milletvekili oldum. Bu, nasip kısmet meselesi. Vaktiyle bizle yol yürüyenler oldu. ‘Ben başbakan olmak istiyorum’ diye, ‘milletvekili olmak istiyorum’ diye partimizden gidenlerin şimdi bizi eleştirmeye hakkı yok. Hepsini havanda dövsek, bunlar Dr. Devlet Bahçeli’nin elinin kiri bile etmez. Dr. Devlet Bahçeli’nin vatan sevgisi sorgulanamaz. Terör bitecek, tek devlet, tek vatan ve tek bayrak altında yaşayacağız. Et ve tırnak ayrılarak bir kenara atılmaz. Bir karış toprak giderse arkası gelir. Bizim birinci derdimiz Türkiye” şeklinde konuştu.
Kaynak: Sözcü
