Usta yönetmen Ferzan Özpetek, 1977 yılında kurulan Via Condotti Derneği tarafından verilen Via Condotti Ödülü’ne layık görüldü. Bu ödül, “Roma’da doğmasa da, Roma’yı seven, tanıtımına destek olan ve Roma halkı tarafından sevilenlere” verilmektedir. Özpetek, Roma’nın kültürel zenginliklerine yaptığı katkılar nedeniyle bu ödülü kazanarak, Roma halkı ve sinemaseverlerin gönlünde bir kez daha taht kurdu.
Ödül töreni, Fabia Bettini ve Gianluca Giannelli’nin yöneticiliğinde gerçekleştirilen Roma Film Festivali paralelinde, Santi Ambrogio e Carlo al Corso terasında düzenlendi. Özpetek’e verilen ödülün gerekçesi olarak, onun İtalyan sinemasının en beğenilen yönetmenlerinden biri olması ve Roma’yı dünyaya tanıtan eserlerinde bu şehrin mükemmelliğini vurgulaması gösterildi.
FESTİVALLER, OSCAR’LAR SEYİRCİNİN YERİNİ TUTAMAZ
Ödül takdimi öncesinde, usta yönetmen Ferzan Özpetek, sinema severler ve hayranlarıyla bir araya geldi. Alice nella Città’nın sanat yönetmeni Fabia Bettini’nin moderatörlüğünde gerçekleştirilen söyleşide Özpetek, sinema dünyasına dair düşüncelerini paylaştı. Özpetek, “Festivaller ya da Oscar’lar, filminizi defalarca izleyen seyircinin yerini asla tutamaz. Benim Oscar’ım Simone ve ardından gelen seyirciler. En önemlisi halkla olan ilişkidir. Filmin her sahnesini çekerken aklımda hep o hiç tanımadığım seyirci var. Kendime ‘beğenecek’ diyorum ya da ‘ben etkileniyorum, o da etkilenecek’ şeklinde düşüncelerimi belirtiyorum. Seyirciyle aramızda güçlü bir bağ var,” dedi.
“BEN IŞIĞI TAKİP EDİYORUM”
Özpetek, “1974’te gittiğim Roma’ya dair aklımda kalan ilk görüntü -aynı şey İstanbul’da da geçerli- ışıktır,” diyerek, sinema anlayışının temel unsurlarından birini vurguladı. “Ben ışığı takip ediyorum. Benim için en önemli şey ışıktır. Harika bir insanı kötü ışıkla çirkin yapabilirsiniz,” diyerek, Özpetek sinemasına dair önemli bir ipucu sundu.