Çiğdem Yılmaz – Gazeteci Güneri Cıvaoğlu (85) İstanbul’da tedavi gördüğü hastanede dün sabah saatlerinde hayatını kaybetti. Kanser tedavisi gören Cıvaoğlu, beyin kanaması da geçirmişti.
Tören yarın
Cıvaoğlu için yarın 11.00’de Milliyet gazetesi önünde tören düzenlenecek. Cıvaoğlu’nun cenazesi Teşvikiye Camii’nde öğle namazına müteakip kılınacak cenaze namazının ardından, Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Meslektaşları, usta gazeteciyi şu sözlerle anlattı:
‘Dünyayı çok iyi izlerdi’
Attila Gökçe: Metin Toker, Türk basının siyaset gazeteciliğinin yapı taşlarından biriydi, Güneri Cıvaoğlu da onun yanında gazeteciliğe başladı. Güneri Ağabey, Metin Toker’in yanında yetişerek aynı değere ulaştı. Tarafsız bir dünya görüşüne sahipti. Ancak hiç kimsenin angajmanına girmeden, dürüstçe yazılarını yazardı. Kimseyi kırmadan sorunları tartışır, konuşur, fikrini beyan ederdi. Bu tarafını da sanırım Abdi İpekçi’den aldı. Çok iyi gözlem yapan bir gazeteciydi. Dünyayı çok iyi izlerdi. Spor yazarı olmadığı halde de çok iyi spor yazıları kaleme alırdı. İlham aldığı yerlerden de mutlaka kaynak belirtirdi. Güneri Ağabey iyi ustaydı, iyi bir öğretici ve iyi bir gazeteciydi. Dünya çapında kült olmuş spor kitapları vardı, hepsini okumuştur zaman zaman oradan alıntılar yapardı. Güneri Ağabey, genç meslektaşlarının yetişmesi konusunda çok duyarlı bir gazeteciydi ve birçok insana da emeği ve katkısı olmuştur. Başarılı genç meslektaşlarına güzel bir haber yaptığında arar kutlardı. Herkesin emeğini bir sanat eseri olarak görür ve gazete sayfalarında oya gibi işlemeye çalışırdı. Benim üzerimde de emeği çoktur. Her zaman eşi Canan için atan bir kalbi vardı ve aynı zamanda da her insana yetecek kadar sevgisi.
‘Adeta devrim yaptı’
Melih Aşık: Öyle dostlar vardır ki, ne öleceğine ne de öldüğüne inanırsınız. 50 küsur yıllık dostumuz Güneri Cıvaoğlu, işte öylesine hayat dolu, yaşamla öylesine dost, neşeli, pozitif, sevecen adamdı… Bizim dostluğumuz Ankara Televizyonu’nda başladı. Güneri, Güneş gazetesinde patronum oldu. Son olarak Milliyet’te köşe yazarı komşuluğu yaptık. Hoşgörülü kişiliğini hem patronluğunda hem diğer görevlerinde çevresine yansıtmıştır. İyi ve konforlu yaşamayı severdi. Ancak tüm gazetecilerin de iyi koşullarda yaşamasını istemiştir. Gazeteciler en iyi maddi koşullara onun Güneş’teki patronluğu zamanında kavuştular. O dönemde, 80’lerde bu alanda adeta devrim yapmıştı. Nur için yatsın, sevenlerinin ve mesleğin başı sağ olsun.
‘Dev bir marka’
Tunca Bengin: Güneri Ağabey hem hayatı hem de gazeteciliği dolu dolu yaşayan birisiydi. Bilgeliği ve zarafetiyle hepimizin örnek aldığı dev bir markaydı. Tam anlamıyla bir gazetecilik ve yaşam koçluğu gurusuydu…
Her ne kadar son zamanlarda uzaktan çalışma sistemi hakim olsa da yıllarca onunla aynı gazetede yazı yazmak, farklı zamanlarda farklı binalarda yan yana odalarda çalışmak inanılmaz bir ayrıcalıktı. Hep sevecen güler yüzlüydü. Yokluğunu her daim hissedeceğiz…
‘Yazılarıyla dans ederdi’
Mete Belovacıklı: Geniş bir ilgi alanında; diplomasiden magazine, politikadan spora uzanan yelpazede yazılarıyla dans ederdi. Sabahın erken saatlerinde dünya medyasının önemli mecralarını taramış, gündemini belirlemiş şekilde telefon eder, neyi nasıl yazacağını anlatırdı büyük bir şevkle. Neredeyse son günlerine kadar da sürdürdü bu rutini. Yaşama tutunmanın bir aracı olmaktan çıkmış yaşamın ta kendisi olmuştu artık onun için bu hal. Son kez birlikte Tarabya Oteli’nde otururken gözlerini boğaza çevirip şöyle demişti; “Biliyorum hepimiz gideceğiz ama yaşamak da çok güzel be Metecim, kolay kolay vazgeçemiyor insan…” Güzel yaşadın, güzel yazdın, güzel dostluk yaptın. Güle güle Güneri Ağabey…
‘Gazetecilere örnek oldu’
Fikret Bila: Ailesine, yakınlarına ve basın camiasına başsağlığı ve sabır dilerim. Güneri Ağabey ile çok uzun yıllar çalıştık. Titiz gazeteciliği, bilgi birikimi, nezaketi ve kültürü ile örnek aldığımız bir gazeteci büyüğümüzdü. Başyazarlığı boyunca, yazılarını yazmadan bizlerle görüş alışverişi yapar, haberlerinin detaylarını sorup bilgi toplar, ondan sonra yazısını yazardı. Genç gazetecilerle ilgilenirdi, mesleki deneyimlerini paylaşan bir isimdi. Güneri Ağabey, kolay okunan yazılarıyla gazetecilere örnek olmuş bir yazardır.
‘Kendi tarzını getirdi’
Sedat Ergin: Birçok köşe yazarı mesleğini icra ederken kendi kişiliği, kendine ait dokunuş ve yorumlarıyla, ayrıca hayata bakışlarıyla özgün çizgisini de ortaya koyuyor. Güneri Bey bu anlamda gerçekten çok özgün bir çizgi bıraktı Türk basın tarihinde. Kendi tarzını getirdi. Gazeteciliğe olan sevgisi, bağlılığı, usta bir kalem ve iyi bir anlatıcı olmasının yanı sıra, zarafeti ve insan ilişkilerindeki özeni ve nezaketi ile de farklılığını ortaya koydu. Bu gibi kalbur üstü şahsiyetler kendi dönemlerinde bıraktıkları kuvvetli izlerle toplumun ortak belleğinin, kendi dönemlerinin tarihinin de bir parçası haline geliyorlar. Türkiye dün aslında bir müessesesini ve çok zarif bir insanını kaybetti.
Siyasilerden taziye mesajları
Siyasi parti genel başkanları, bakan ve milletvekilleri, belediye başkanları gibi siyaset dünyasından birçok ismin yanı sıra meslek örgütleri de Cıvaoğlu için taziye mesajları paylaştı. Mesajlardan bazıları şöyle:
CHP Genel Başkanı Özgür Özel: Vefatını üzüntüyle öğrendiğim basının duayen isimlerinden Güneri Cıvaoğlu’na Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu: Türk basınının önemli, öncü temsilcilerinden, ekolleşen bir isim; usta gazeteci Güneri Cıvaoğlu’nun vefatını üzülerek öğrendim. Merhuma rahmet, ailesi, sevenleri ve basın camiasına başsağlığı diliyorum.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy: Türk basınının önemli isimlerinden duayen gazeteci Güneri Cıvaoğlu’nun vefatını derin bir üzüntüyle öğrendim. Merhuma Allah’tan rahmet; ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş: Gazeteciliğin usta kalemlerinin vefatını büyük bir üzüntüyle öğrendim. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti: Üyemiz Güneri Cıvaoğlu’nun vefatından büyük üzüntü duyduk. Gazeteci ve yazar olarak başarıyla yıllardır hizmet veren meslektaşımızın ailesine ve basın topluluğumuza başsağlığı ve sabır diliyoruz.
İstanbul Barosu Başkanı Avukat Filiz Saraç: Usta gazeteci ve Baromuz üyesi Av. Güneri Cıvaoğlu’nun (28408) aramızdan ayrıldığını üzüntüyle öğrendim. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine başsağlığı diliyorum.
Bilge, zarif, renkli, öncü, dost…
Sanat dünyasından ünlü isimlerin Cıvaoğlu’nun vefatından sonra paylaştığı bazı mesajlar ise şöyle:
Meltem Cumbul: Ne kadar güzel sohbetlerimiz oldu Güneri Cıvaoğlu’yla. Işıklarda uyusun.
Selçuk Yöntem: Çok değerli, zarif bir insanı kaybettik.
Melek Baykal: Güneri Cıvaoğlu’nu kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyorum. Işıklar içinde uyu büyük usta.
Kenan Doğulu: Canım Güneri Ağabeyciğimizin aramızdan ayrıldığını öğrendim, çok üzgünüm… Her birimizin hayatına dokunmuş, işini aşkla yapan, sohbeti hoş, özgün ve renkli bir kişilikti.
Fazıl Say: Türkiye’de medyanın yarım asırdan fazla bir süre öncülerinden biriydi. Çok değerli bir gazeteci, yaşamayı seven, kültürü çok sıkı takip eden aristokrat bir aydınımızdı.
Deniz Seki: Hayatına dokunduğu herkes gibi ben de onun bilgeliği, zarafeti ve mesleğine olan derin bağlılığından çok şey öğrendim. O, sadece gazetecilikte değil, insan olmanın inceliklerinde de yol gösterici biriydi. Seni tanımak, dostluğunu kazanmak büyük bir ayrıcalıktı.
Erol Evgin: Çok değerli gazeteci, yazar dostum Güneri Cıvaoğlu’na Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine başsağlığı diliyorum.
Nedim Saban: Televizyonda bir süre birlikte çalıştığım, ardından uzun yıllar boyunca katıldığım televizyon programında kültürü, görgüsü, bilgisine hayran olduğum Güneri Cıvaoğlu’nun kaybından üzüntü duydum.