ABD merkezli sivil toplum kuruluşu Freedom House, bu yılki İnternette Özgürlük raporunu yayımladı. Raporda incelenen 72 ülkeden 27’sinde çevrimiçi güven koşulları kötüleşirken yalnızca 18 ülkede pozitif bir ilerleme kaydedildiği belirtildi.
Raporda, 2024 yılında internetin 19 ülkede “özgür”, 32 ülkede “kısmen özgür” ve 21 ülkede “özgür olmadığı” ifade edildi. Bu yıl da “internetin özgür olmadığı ülkeler” kategorisinde yer alan Türkiye, 72 ülke arasında 56’ncı sırada görüldü.
Freedom House raporuna göre Türkiye’de internet özgürlüğü tehdit altında. Rapora göre kötü gidişatın en önemli sebepleri ise baskı ve sansür uygulamaları. Gün geçtikçe internete erişim kolaylaşıyor ancak doğru orantıda baskı unsurları da kendisini hissettirmeye devam ediyor. Sosyal medya paylaşımları nedeniyle verilen ağır hapis cezaları, çok sayıda erişim engeli ve içerik kaldırma kararları Türkiye’nin dijital karnesini kötü etkileyen en belirgin unsurlardan. Bunların dışında yanlış bilgilerin yayılması da internet özgürlüğüne ket vuruyor. Raporda, AKP hükümetinin uygulamaları için de “İktidardaki AKP sansür ve gözetimi artıran ve çevrimiçi söylemi suç hâline getiren çeşitli yasaları yürürlüğe koydu. Çevrimiçi trol ağları hükümet yanlısı dezenformasyonu yaymaya devam ederken gazeteciler, aktivistler ve sosyal medya kullanıcıları çevrimiçi içerikleri nedeniyle hukuki suçlamalarla karşı karşıya kalmaya devam etmektedir” ifadesi kullanılıyor.
Raporda söz konusu ayrıntılara ilişkin örneklere de yer veriliyor:
– Yetkililer Temmuz 2023’te sosyal ağ operatörü X’e reklam yasağı getirmişti. Yasak, X’in Türkiye’de yerel bir ofis açması ve yerel bir temsilci atamasının ardından Mayıs 2024’te sona ermiştir.
– Ocak 2024’te Anayasa Mahkemesi, “kişilik haklarının ihlali” nedeniyle engelleme ve içerik kaldırma kararları vermek için sıklıkla kullanılan bir kanun maddesini iptal etmiştir. Karar, mevcut rapor dönemi sona ermeden önce yürürlüğe girmedi ve yetkililer önemli erişim engelleri uygulamaya ve içerik kaldırmaya devam etti.
– Aralık 2023’te 17 sanal özel ağ (VPN) hizmeti mahkeme kararı olmaksızın engellenerek çevrimiçi medya ortamı daha da daraltılmıştır (bkz. B7).
– Mayıs 2024’te, aralarında eski HDP eş başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da bulunduğu 20 Kürt siyasetçi, büyük ölçüde 2014 yılına kadar uzanan sosyal medya paylaşımları nedeniyle 9 ile 42 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmıştır.
Freedom House Türkiye Raportörü Gürkan Özturan’a göre Türkiye, 2024’te geçtiğimiz yıl yaşanan 6 Şubat depremleri gibi bir süreç gerçekleşmediği için bir puanlık artış kaydetti. Ancak Özturan’a göre bu bir puanlık artış Türkiye’yi, “özgür değil” kategorisinden çıkarmak için yeterli değil. Turan, “Türkiye’de hükümetin zorlayıcı yasalar uygulamaya devam ettiğini de belirtmek gerekir. Özellikle seçim dönemlerinde haber platformlarına erişimin engellenmesi ve 1998 yılına kadar uzanan haber içeriklerinin kısıtlanması, LGBTİ+ karakterlerin temsilleri nedeniyle yayın platformlarına verilen cezalar, 17 VPN hizmet sağlayıcısının mahkeme kararı olmaksızın engellenmesi, Kürt siyasetçilere sosyal medya paylaşımları nedeniyle on yıllarca hapis cezaları verilmesi bu dönemin önemli gelişmelerinden sadece bazılarıydı” diyor.
Raporda 72 ülke mercek altına alındı
Dünya genelinde 72 ülkenin mercek altına alındığı raporda, 27 ülkede koşulların kötüleştiği, 18 ülkede de iyileşme kaydedildiği belirtildi. Buna göre en çok gerileme kaydedilen ülke Kırgızistan olurken en çok ilerleme yaşanan ülke Zambiya oldu. Öte yandan Myanmar ve Çin, internet özgürlüğü açısından dünyanın en kötü ortamları olarak rapordaki yerlerini aldı. Son 10 yılda ilk kez bir ülkenin Çin kadar düşük bir puan aldığı belirtilen raporda, bunun nedeninin Myanmar’daki askeri darbe olduğu ifade edildi. Myanmar’da 2021’de yönetimi ele geçiren cunta, muhalefete karşı uyguladığı baskıyla adından söz ettiriyor.
Seçim yılı belirleyici oldu
2024, dünyanın seçim yılı olarak anılıyor. Çünkü, dünya nüfusunun dörtte biri 2024 yılı sona erdiğinde seçimler için sandık başına gitmiş olacak. Bu da yaklaşık 2 milyar kişiye tekabül ediyor. Dolayısıyla raporun yayımlandığı 16 Ekim’e kadar yapılan seçimler, dijital özgürlükler konusunda ülke karnelerini etkileyen temel unsur olarak öne çıktı. Rapora göre çalışmanın kapsadığı dönemde ülke çapında seçim düzenleyen veya seçime hazırlanan 41 ülkenin en az 25’inde hükümetler siyasi, sosyal ve dini söylemlere yer veren web sitelerini engelledi. Aynı sebeplerle, sosyal medya platformlarına erişim kısıtlandı veya internet bağlantısı tamamen kesildi. 41 ülkenin en az 21’inde hükümet yanlısı yorumcular çevrimiçi bilgileri manipüle ederek demokratik sürecin kendisi hakkında yalan yanlış bilgiler yaydı. Bu arada, bağımsız doğruluk kontrolcülerini ve araştırmacıları gayrimeşrulaştırmaya yönelik partizan çabalar, bu kuruluş ve kişilerin hayati önem taşıyan çalışmalarını da sekteye uğrattı.
Çatışma faktörü
Raporda ayrıca iktidarların seçim dönemleri dışında da çevrimiçi söylemi susturmak için tutuklamalara, şiddete ve diğer baskı biçimlerine başvurduğu vurgulandı. Buna göre en az 56 ülkede internet kullanıcıları siyasi, sosyal veya dini ifadeleri nedeniyle tutuklandı. En az 43 ülkede insanlar, çevrimiçi faaliyetlerine misilleme olarak fiziksel saldırıya uğradı veya öldürüldü. En ciddi ihlallerden bazıları silahlı çatışmalar bağlamında gerçekleşti. Bu tür çatışmalar sırasında internetin tamamen kapatılması, sivilleri bilgi boşluğuna sürükledi, gazetecilerin şiddet hakkında haber yapmasını engelledi ve hayati yardımların ulaştırılmasını olumsuz etkiledi.
DW/BG,CÖ
DW Türkçe’ye sansürsüz nasıl erişebilirim?