İsrail’in Bombardımanı Sonrası Acı Kayıplar
Pazartesi günü, İsrail İHA’larının Deyr el-Belah kentinde bulunan Aksa Şehitleri Hastanesi yerleşkesindeki yerinden edilmiş Filistinlilerin çadırlarına düzenlediği bombardıman, büyük bir yangına sebep oldu. Bu yangında, birçok Filistinli hayatını kaybetti ve sosyal medyada paylaşan acı görüntüler, tüm dünyada yankı buldu. Saldırının ardından, alevler içinde kalan ve henüz 20 yaşında olan Filistinli Şaban Delu’nun yanarken yardım çağrısı yaparkenki görüntüleri, izleyenleri derinden etkiledi. Ne yazık ki, yangının şiddeti ve müdahale imkânlarının yokluğu nedeniyle, çevresindekiler onu kurtaramadı. Bu trajik olayda, Şaban Delu’nun annesi de yanarak hayatını kaybetti. Saldırıda, Delu’nun yanı sıra 4 kişi daha yaşamını yitirirken, 40’tan fazla Filistinli de çeşitli derecelerde yanıklarla yaralandı.
İsrail ordusu, çadırlara yönelik saldırıyı kabul ederken, her zaman yaptığı gibi bu saldırılarının gerekçesini “hedef alınan çadırlarda Hamas Hareketi’nden silahlı direnişçilerin olduğu” iddialarıyla meşrulaştırmaya çalıştı. Bu durum, sivil katliamlarının üstünü örtme çabası olarak değerlendirildi.
Acılı Kardeşin Anıları
Filistinli Delu’nun kardeşi, AA muhabirine ağabeyi ve annesinin yanarak öldüğü anları büyük bir hüzünle anlattı. Kardeşi, “Şaban benim dayanağımdı, bir dost, bir ağabey ve bir yol arkadaşıydı. Onu kaybetmek, benim için çok zor oldu.” diyerek duygularını ifade etti. Ağabeyinin bir hafta önce Aksa Şehitleri Hastanesi önündeki mescitte İsrail saldırısı sırasında hafif yaralandığını belirten acılı kardeş, o geceyi şöyle anlattı: “Gece 01.30’da kardeşim ve annemin uyuduğu çadır bombalandı. Ben yandaki çadırdaydım. Hayatımda hiç bu kadar dehşet yaşamadım ve hiçbir şey yapamadım. Annemin ve ağabeyimin gözlerimin önünde yanmasını izledim ama onları kurtaramadım. O gecenin en acı sahnesi, kimsenin ona yardım edemediğini, herkesin önünde yandığını görmekti. Alevler her şeyi yuttu ve o korkunç yangın nedeniyle kimse onlara yaklaşamadı.”
Ailenin geri kalan fertlerinin akıbetine de değinen kardeş Delu, “Dağıldılar ve herkes farklı bir yerde kaldı. Kız kardeşim yaralı ve Aksa Şehitleri Hastanesi’nde, babam da Han Yunus’daki Nasır Tıp Hastanesi’nde.” bilgisini verdi. Üniversite öğrencisi olan ağabeyinin, bilgisayar programcısı olma hayalleriyle mühendislik eğitimini internet üzerinden sürdürdüğünü belirten kardeş, “Her gün uzun mesafeler katederek internete bağlanıyordu.” dedi. Acılı Filistinli, İsrail saldırısının sadece ağabeyi ve annesini değil, aynı zamanda hayallerini de yok ettiğini vurguladı.
Bir Hayalin Sonu
Şaban Delu’nun, saldırıdan günler önce Kur’an-ı Kerim okurken Instagram’da yaptığı bir paylaşımda, “Eskiden büyük hayaller kurardım, ancak savaş bu hayallerimi yıktı, beni fiziksel ve zihinsel olarak hasta etti. Sürekli travma nedeniyle depresyon ve saç dökülmesi yaşıyorum.” ifadelerine yer vermesi dikkat çekti. Filistin halkı için daha parlak bir gelecek umduğunu dile getiren Şaban, insanları yerinden edilmiş kişilerin davasını desteklemeye ve acılarını hafifletmeye çağırıyordu.
Kardeşi, Şaban’ın hayata tutunuşuna dair şu sözleri sarf etti: “İsrail’in yoğun ve şiddetli saldırıları ve sıkı ablukası nedeniyle yaşanan zorluklara rağmen, hayallerine sıkı sıkıya bağlı kaldı. Kur’an-ı Kerim’i ezberlemişti ve ailesi için daha iyi bir gelecek inşa etme çabasındaydı. Ailesinin bu zor şartları aşmasına yardımcı olmak için elinden geleni yaptı. Şaban, şehit olmadan bir hafta önce, Aksa Şehitleri Hastanesi’nin karşısındaki camide gece saat 1’e kadar Kur’an okudu. Yaklaşık yarım saat sonra savaş uçakları camiye saldırı düzenledi, ama bu saldırıdan mucizevi bir şekilde kurtuldu.”
İsrail, Şaban’ın da içinde bulunduğu camiyi, Nusayrat Mülteci Kampı’nda binlerce yerinden edilmiş kişiyi barındırdığı bilinen ve 15’i çocuk toplam 22 Filistinlinin öldüğü Müfti Okulunu hedef aldıktan birkaç saat sonra vurmuştu. İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik başlattığı soykırım, Filistinlileri zorunlu göçe tabi tutmakta ve bu durum, uluslararası kamuoyunda büyük tepkilere yol açmaktadır.